Arama:

İnternet Neden Önemlidir ?

 İnternet Sayfasına Sahip Olmak: Bir işletmeniz var ( küçük veya büyük olması farketmez ) , ve çevrenizdeki çoğu işletmenin internet sayfası var. Neden bu insanlar internet sayfası yaptırmışlar ki? Bunu hiç düşündünüz mü? Gelin internet sayfası sahibi olmanı nedenlerinden çok size getireceği yararları aşağıda açıklayayım: – İnternet sayfası olan firmalar dünyaya açılmış demektir. Dünyaya açılma kelimesinin altını çizdim, çünkü Kıbrıs’ta yaşamanın bize getirdiği acı bir gerçektir “dünyaya açılamama” duygusu. İnternet sayfanız ile dünyaya açılırsınız, ve hedef kitlenizi arttırırsınız. – Ofisinizden veyahut dükyanınıza ek olarak 24 saat açık bir ofisiniz/dükyanınız daha olur. Siz evinizde dinlenirken veya dışarda eğlenirken, internet sayfanız sizin için ürünlerinizi ve servislerinizi müşterilerinize sunmaya devam edecektir. – PRESTİJ. Gösterecek veya sunacak elle tutualacak ürünüm yok, peki neden web site sahibi olayım diyorsanız, size cevabım prestij olacaktır. Artış yaşadığımız devirde internet sayfası her alanda ilk bakılan ve aranan özellik halini almıştır. – Hayatımızı kolaylaştırır. İnternet sayfanız yayına devam ettikçe, telefon veya müşteri trafiğini internete kaydırabilir ve ordan kazanacağınız zaman ile daha fazla iş yapma potansiyeline sahip olursunuz. Vakit nakittir! – Küçük karlar elde edersiniz. İnternet üzerinden yapacağınız çoğu işlem ile günlük ofis giderlerinizden küçük karlar edebilirsiniz. Bunları küçümsemeyin. Fax yerine email atabilir, ürün kataloğunuzu baskıya vermek yerine internet sayfanızdan gösterebilir, reklamlar için flyerler yerine veyahut telefonda ürünlerinizi uzun uzun anlatmak yerine internet sayfanızı referans gösterebilir veya müşterilerinize faturalar yollamak yerine internette kuracağınız sistemler ile e-fatura diye tabir edilen sistemlere geçebilirsiniz. Damlaya damlaya göl olur.. Halkımızın interneti bir ihtiyaçtan çok daha fazla lüks olarak görmektedir. Fakat günümüz teknolojilerine ayak uydurmamız gerekmektedir. İnternet bir lüks değil, bir ihtiyaçtır.

Kaynak :  Sercan AKALINLAR – Kıbrıs Postası

Tatildeyken Evinizin Güvenliğini Nasıl Korursunuz?

Yılın tüm yorgunluğunu üzerinizden atmak için tatile çıkarken, gözünüzün arkada kalmaması ve huzurlu bir geçirmeniz için birtakım güvenlik önlemleri almanız gerekir. Evinizin güvence altında olduğundan emin olmanız, günlük kaygılarınızdan uzak bir geçirmeniz ve dinlenmeniz için vazgeçilmezdir. Alacağınız birkaç önlem, hem içinizin rahat olmasını sağlayacak, hem de dönüşü istenmeyen sürprizlerle karşılaşmanızı engelleyecektir.

güvencem Tatildeyken Evinizin Güvenliğini Nasıl Korursunuz?

1) Tatile ya da uzun bir seyahate çıkarken eviniz boş kalacaksa; öncelikle , su baskını ve gaz kaçağı gibi tehditler için tedbir almanız oldukça önemlidir. Bu nedenle, evden ayrılmadan önce su ve doğalgaz vanalarını kapatmanız; fişe takılı konumda bırakmanız gereken elektronik eşyalarınızda ya da prizlerinizde herhangi bir elektrik kaçağı olmadığından emin olmanız gerekir. 

2) Kapılarınızın, pencerelerinizin ve kapı kilitlerinizin sağlam olmasına dikkat edin. Bozuk olanları tamir ettirin.

3) Tatile çıkarken, hırsızlara davetiye çıkartmamamak için; evin boş olduğu izlenimini silmeniz gerekebilir. Bunun için perdelerinizin ya da panjurlarınızın tamamını sımsıkı kapatmamanız tavsiye edilir. Fakat bu önlem, evinizin gözlenmesine de sebep olabilir.

4) Giriş kapınızdan duyulabilecek bir radyoyu ve dışarıdan görülebilecek bir ışığı açık bırakmanız da evin boş olmadığı izlenimi yaratacak önlemler arasındadır. Fakat pek de tasarruflu olduğu söylenemez. Ayrıca gündüz yanan bir ışığın dikkat çekeceği ihtimalini göz önünde bulundurmanız gerekir.

5) Uzun bir seyahate çıkarken, posta kutunuzda biriken postalar hırsızların dikkatini çeken detaylardandır. Güvendiğiniz komşularınızdan veya bir arkadaşınızdan postalarınızı düzenli olarak almasını rica etmeniz sizin yararınızadır.

6) Telesekreterinize tatile çıktığınızı ve uzun süre evde olmayacağınızı belirten bir mesaj bırakmayın. Hırsızlık olaylarının birçoğunun sizin uzun süre evde olmayacağınızın garantilenmesinden sonra gerçekleşeceğini unutmayın.

7) Telefonunuzun sesini kısın. Nitekim uzun süre çalan ve yanıt verilmeyen telefonlar hırsızların dikkatini çekecektir.

8) Güvendiğiniz bir komşunuza tatilde olacağınız tarihleri bildirin ve acil durumlarda size ulaşabileceği bir telefon numarası bırakın.

9) Bu önlemlerin, günümüzde evinizin güvenliğini tam anlamıyla koruyamayacağını unutmayın. Bu nedenle evinize yönelen güvenlik tehditlerinden ve soygunlardan korunmak için profesyonel yardım alın.

ADSL Modem Nasıl Kurulur ?

ADSL Modem Kurulumu için yardımcı bilgiler

– Adsl modeminizi aşağıdaki şemadaki gibi monte ediniz.

Adsl hattınız üzerinden telefon görüşmesi de yapabilmeniz için Splitter (filtre) cihazı kullanmalısınız. Aksi takdirde telefon hattınızda parazit oluşabilir ve adsl bağlantınız da kopmalar yaşayabilirsiniz. Splitter cihazını yukarıdaki şemadaki gibi monte ediniz. Telefonunuzun paralel hatları varsa  her telefon için ayrı bir splitter kullanınız.

Adsl modeminizin kurulumu için bazı ayarlamalar yapmanız gerekmektedir.

  1. Bağlantı protokolü olarak  PPPoE LLC seçiniz.
  2. Modeminizin konfigürasyonunu VPI parametresi 8, VCI parametresi de 35 şekilde ayarlamanız gerekmektedir.
  3. Son olarak size bildirilen kullanıcı adınızı (sonuna @ttnet eklemeyi unutmayın) ve şifrenizi girerek modemi ayarlamalarını bitiriniz.

Bu parametrelerin girilmesi ve modem konfigürasyonu ile ilgili diğer sorunlarınız için modemin kullanma kılavuzunu bakınız.

Download kotanızı http://adslkota.ttnet.net.tr/ kontrol edebilirsiniz.

İsterseniz Trafik Metre (DUMeter) programını indirerek günlük, haftalık ve aylık data trafik kontrolünüzü yapabilirsiniz. Programı indirmek için tıklayınız…

ADSL Hizmet Hattı : 444 0 375

DSL Mail adresinizi aktif etmek

http://dslmail.ttnet.net.tr web adresine girerek dsl mail almak istiyorum linkini kullanınız ve istenilen bilgileri girerek almak istediğiniz mail adresini siz kendiniz tanımlayınız.

Cep Telefonu Nasıl Seçilir ?

Yaklaşık 72 milyon nüfüsa sahip ülkemizde GSM abone sayısı ise 60 milyon. Bu durumda kullanıcıların üçte biri çift SIm kart sahibi olsa bile oldukça yüksek bir oranı teşkil ediyor. Yeni bir telefonun en fazla 1 buçuk yıl elimizde tuttuğumuzu hesaba katıldığında karşımıza iyi bir cep telefonu pazarı ortaya çıkıyor. Bunun için mobil iletişimindev markaları pazar paylarını arttırmaya çalışırken,yeni yeni markalar da görüyoruz. Onlarca marka ve yüzlerce modelin bulunduğu cep telefonları arasında kullanıcının kendine uygun cihazı seçmeside zor oluyor. Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği(MOBİSAD), tüketicileri cep telefonu alırken dikkatli olamaları yönünde uyarıyor.MOBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Caner Özgül, “Dernek olarak tüketicinin yanında yer alıyor ve cihazı satın alırken bazı noktalara dikkat etmeleri konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz. Bunu afiş çalışması da yaparak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefledik.Yaptığımız tavsiyelerden ilki;satın alının cihazın fatura ve garanti belgesinin mutlaka dolurularak alınması.Bu belgeler üzerinde cihazın IMEI numarasıda yer almalı. Kutu içersinde yetkili teknik servislerin iletişim bilgileri ve Türkçe,kullanım kılavuzu olmalı.Cihaz satın alırken *#06# tuşları kullanılarak ekranda beliren IMEI numarası ile garanti belgesi ile fatura üzerindeki ile aynı olduğu kontrol edilmeli.Aksi halde daha sonra cihaz arzalandığında problem çıkacaktır.”dedi. MOBİSAD’ın hazırladığı, yetkili teknik servisler, aksesuarlar, yedek ürünler başta olmak üzere cep telefonu satın alınırken tüketicinin dikkat etmesi gereken püf noktaları şunlar: Cep telefonunu nasıl seçmeli? Yüzlerce model arasında kaybolmadan doğru seçimi yapmak gerçekten çok zorfakat ihtiyaçlarınızı belirlediğinizde aslında aradığınız telefonu kolayca bulacaksınız. Öncelikle telefonunuzu sadece cep telefonu konusunda odaklanmış mağazalardan alışveriş yapmanızı tavsiye ediyoruz.Çünkü burdaki satış danışmanları sizin ihtiyaçlarınıza göre size gerekli bilgilendirmeyi yapacaklardır.Aynı zmanda satış sonasında da sizlere yardımcı olacaklardır. Sağlamlığı ön planda tutulmasında fayda vardır.Aktif bir hayat tarzınız varsa ve cep telefonunuz bu hayatta size sürekli eşlik edecekse,sağlam bir model tercih edin.Tuş takımına önem verin.Bazen kullanışsız gibi görünen tuşlar çok iyi sonuç verebilir veya kullanışlı görünen tuşlar sizi tatmin etmeyebilir,mutlaka deneyin. Ekran çözünürlüğüne ve rakamların okunaklılığına bakın.Özellikle gözlerinizde sorun varsa,ekrandaki numaraların veya rehberdeki kayıtların ekranda beliren rakamların ve yazıların yeterince büyük ve okunaklı olmasını kontrol edin. Boyutları ve inceliği düşünün.Eğer telefonunuzu sürekli pantolon veya gömlek cebinde taşımayı tercih ediyorsanız,ince modelleri tercih edin. Teknoloji ile aranız pek iyi değilse, basit ve kullanımı kolay modellere yönelin.Satın aldığınız cep telefonunun kullanım kılavuzunu mutlaka baştan sona okuyun. Kameralı bir telefon alacaksanız,mutlaka kamera ile ilgili özelliklerini inceleyin.Kullanımdaki pil ömrünü öğrenin.Genlde,kullanımdaki pil ömrü kılavuz verileriyle aynı olmaz.Pil ömrünü değerlendirirken kullanıcılardan fikir almaya çalışın. Beğendiğiniz birden fazla model varsa, seçiminizi hoşuna gidenden yana kullanın.Beğendiğiniz cep telefonu tüm beklentilerinizi karşıladıktan sonra, marka ve modeli ne olursa olsun sizi üzmeyecektir. Tasarımı çok yönlü değerlendirin.Kapaklı telefonlar telefon ekranını çizilmelere karşı daha iyi korur, ancak mekanik arzalara daha yatkındırlar.Klasik telefonlar telefonun o anki durumunu daha hzılı görebilmemizi sağlar,ancak tozlanma ve çizilme gibi dış etkilere daha açıktırlar.Tercihinizi yaparken nasıl kullanıcağınızı,erde taşıyacağınızı düşünün. Alacağınız cep telefonun hangi tip GSM şebekelerini desteklediğini kontrol ediniz, eğer yurt dışına sürekli gidiyorsanız gittiğiniz ülkelerde bu GSM şebeke bantlarının kullanılıp kullanılmadığını kontrol ediniz. tabiki en sonunda cep telefonun faturasını almayaı ve garanti belgesini doldurtmayı unutmayın. Yetkili teknik servisler var mı? Cep telefonunuzda meydana gelebilecek her türlü arzalarda mutlaka cep telefonun kullanım kitabını ve garanti kartını okuyunuz ve belirtilen yetkili teknik servislerle irtibata geçiniz.Tanımadığınız ve bilmediğiniz kişilere vep telefonunuzu tamir için vermeyiniz.Cihazınız garanti dışı kalabilir. Cihazınızı Yetkili Teknik Servise götürürken mutlaka yanınıza şarj cihazını faturasını ve garanti kartını almayı unutmayınız. Yedek ürünlere dikkat edin! Kullanıcıya kolaylık sağlaması amacıyla geliştirilen aksesuarların telefonla uyum içinde çalışması gerekiyor.Her üreticinin Arge ekibi aksesuar geliştirirken bu cihazları birçok teste tabi tutar. Yüzde 100 uyum durumunda aksesuar kullanıma sunulur.Kullandığınız cep telefonu ile ilgili aksesuarları, pil, şarj cihazı ve kulaklık gibi ürünleri alırken ya orjinal yada markalaşmış ürünleri almalısınız. KAYNAK

Otomobil Bakımda Püf Noktalar …

OTOMOBİL İLE İLGİLİ YAŞANABİLECEK OLASI PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLERİ DERLENMİŞTİR.

SOĞUTMA SUYUNUN DEĞİŞTİRİLMESİ

Radyatörün düzenli olarak temizlenmesi araç bakımının can alıcı bölümlerinden biridir.

Aracınızın soğutma sistemi, motorun ürettiği fazla ısıdan aracınızı korur ve motorun doğru sıcaklık aralığında çalışmasını sağlar. Soğutma sistemini pas, tortu ve kirleticilerden korumak radyatörün ve motorun en iyi çalışma koşularında kalmasına yardım edecektir.

Radyatörü her iki yılda bir temizlemelisiniz.

İHTİYACINIZ OLANLAR
• Antifriz (4-8 litre)
• Damıtılmış Su (4-8 litre) Drenaj kabı ya da kovası
• Püskürtme ağızlı bahçe hortumu
• Bir çift çalışma eldiveni (tercihen su geçirmez)
• Yumuşak kıllı naylon fırça
• Bir kova dolusu sabunlu su
• Koruyucu gözlük

Sıcak radyatör kapağını asla açmayın!

ADIM 1 – BAŞLAMADAN ÖNCE
İlk olarak ve her şeyden önce motorun soğuk olduğundan emin olun.
Isınmış bir motor, radyatörde yüksek basınç altında ve sıcak olan bir soğutma suyu demektir – ve radyatör kapağını açtığınızda muhtemelen fışkırma yapacaktır.

ADIM 2 – RADYATÖRÜ TEMİZLEYİN
Motor kapağını kaldırın ve kazara kapanmasını önlemek için güvenli bir şekilde açık kalmasını sağlayın. Naylon fırça ve sabunlu suyu kullanarak radyatör ızgarasında toplanan ölü böcekleri ve parçaları yavaşça fırçalayarak temizleyin. Fırçalamayı radyatör plakaları doğrultusunda yaptığınızdan emin olun. Metal narin olduğundan tersi yönde fırçalandığında kolaylıkla eğilebilir. Bu şekilde temizlendikten sonra, tüm parçaların yok edilmesi için ızgaranın üzerine hortumdan yavaş bir hızda çıkacak şekilde su püskürtün.

Sadece iki yılda bir radyatörü temizlemeniz zorunlu olsa da, radyatör ızgarasının yaklaşık her 20.000 km.de bir temizlenmesi iyi olacaktır.

ADIM 3 – BOŞALTMA KABINI YERLEŞTİRİN
Soğutma suyunun doğru bir şekilde boşaltılması çok önemlidir. Soğutma suyu çok zehirlidir ancak çocuklara ve hayvanlara çekici gelecek derecede tatlı bir kokuya sahiptir. Sıvının boşaltılması sırasında araç başıboş bırakılmamalı ve boşaltılan su öylece yere akıtılmamalıdır. Kullanacağınız kabın mutfakta da kullanılmadığından emin olun- tek kullanımlık bir kap en idealidir. Kabı aracın altına kaydırın ve radyatörün tahliye valfini (çekvalf olarak da bilinir) ortalayacak şekilde yerleştirin.

ADIM 4 – RADYATÖR KAPAĞINI KONTROL EDİN
Radyatör kapağı, motoru soğuk tutması için radyatör içindeki soğutma suyunu kapalı ve basınç altında tutar. Soğutma suyunun basıncı motor tipine göre değişir ve basınç derecelendirmesi kapağın üzerinde gösterilmiştir.

Radyatör kapağı; geniş ve düz metal üst taraf ile alt taraftaki daha küçük kauçuk conta arasında gerilmiş bir bobin yayı içerir. Yay ile kauçuk conta arasındaki gerginlik kapağın basıncı tutmasını sağlar. Yani bu ikisini sıkıştırmak kolaylaşmışsa kapak yıpranmış demektir ve değiştirilmelidir. Kapağı değiştirmenizi gerektiren bir diğer işaret kauçuk contanın paslanmış ya da kurumuş olmasıdır. Genelde kapak en az iki yılda bir değiştirilmelidir, böylece bu değiştirme işleminin radyatörü temizlerken sizin rutinlerinizden birisi olmasını sağlayabilirsiniz. Unutmayın; farklı basınç derecelendirmeleri için farklı kapaklar mevcuttur. Aracınızın özelliklerine uygun derecelendirme bilgisini not edin.

ADIM 5 – KELEPÇE VE BORULARI KONTROL EDİN
Bir sonraki adım radyatörün boru ve kelepçelerini kontrol etmektir. Biri radyatörün üstünde biri altında olmak üzere iki boru mevcuttur. Boruların değiştirilmesi için radyatördeki suyun boşaltılması gerekir. Bu nedenle motoru temizlemeden önce onları kontrol etmeniz iyi olacaktır. Bu yolla, eğer boruların çatlak ya da sızdırıyor olduğu ile ilgili işaretler bulursanız veya kelepçeleriniz paslanmışsa, radyatörü yeniden doldurmadan önce onları değiştirebilirsiniz. Boruların yumuşamış olması, değiştirilmeleri için önemli bir göstergedir.

ADIM 6 – ESKİ SOĞUTMA SUYUNU BOŞALTIN
Radyatörün tahliye valfinin (çekvalf), kolayca açılabilir olması için bir kolu olmalıdır. Çekvalfi çevirerek açın (soğutma suyu zehirli olduğundan çalışma eldivenlerinizi giyin) ve sıvının aracın altına yerleştirdiğiniz kaba akmasını sağlayın. Tüm suyu boşalttıktan sonra çekvalfi değiştirin ve eski soğutma suyunu yanınızda bulundurduğunuz kapanabilir başka bir kaba koyun. Sonra boşaltılan soğutma suyunu toplamak için kullandığınız kabı tekrar valfin altına koyun.

ADIM 7 – RADYATÖRÜ TEMİZ SU İLE DURULAYIN
Şimdi asıl durulamayı yapmak için hazırsınız! Bahçe hortumunuzu alın, püskürtme ağzını radyatörün doldurma ağzına koyun ve dolana kadar su ile doldurun. Valfi açın ve içerdeki suyu valfin altındaki kaba akıtın. Su temiz olarak akana kadar işlemi tekrarlayın ve durulama işleminde kullanılan tüm suyun, eski soğutma suyunda olduğu gibi, kapanabilir kaplara koyulduğundan emin olun. Bu noktada gerekirse yıpranmış boru ve kelepçeleri değiştirmelisiniz.

ADIM 8 – SOĞUTMA SUYU EKLEYİN
İdeal bir soğutma suyu karışımı %50 antifriz ve %50 sudan oluşur. Musluk suyunda yer alan ve suyun işini doğru olarak yapmamasını sağlayan mineraller soğutucu karışımının özelliğini bozabileceğinden, formülde damıtılmış su kullanılmalıdır. Çoğu radyatör yaklaşık iki galon sıvı tutabilir. Bu nedenle kullanacağınız sıvı miktarına karar vermeniz zor olmayacaktır.

ADIM 9 – SOĞUTMA sistemİNİN HAVASINI BOŞALTIN
Son olarak soğutma sisteminde yerleşmiş olabilen hava boşluklarını almak gerekli olacaktır. Radyatör kapağı açıkken motoru çalıştırın (basınç oluşumunu engellemek için) ve yaklaşık 10 dakika çalışır durumda bırakın. Sonra kaloriferi sıcak konumuna getirerek açın. Bu, soğutma suyunun devir-daimini sağlayacak ve sıkışan havayı dağıtacaktır. Hava dışarı bırakıldıktan sonra biraz daha soğutma suyu ekleyin ancak dikkatli olun; radyatörden serbest bırakılan hava kabarcık şeklinde çıkabilir ve çok sıcak olabilir.

Sonra kapağı takın ve taşan suyu bir bezle silin.

KARBON TEMİZLEME (CARBON CLEAN)

Karbon Birikimi Nedir ve Nasıl Oluşur?
Karbon birikimi içten yanmalı benzinli ve dizel motorlarda bir HC bileşiği olan yakıtın yanma odasında hava ile yakılması sonucunda meydana gelen kurum adını verdiğimiz karbon depozitlerinin birikmesi ile zaman içinde supap yüzeylerinde, piston yüzeylerinde, yanma odası çeperlerinde ve segmanlar etrafında oluşur. Bu birikimler motorun hava emme kapasitesinde azalma meydana getirir. Hava emme kapasitesi azalan bir motorun volümetrik verimi düşer.

Karbon Birikimi Araçlarda Ne Gibi Problemler Yaratır?
• Silindir kompresyonlarının düşmesi
• Motor gücünde azalma
• Fazla yakıt tüketimi
• Egzoz emisyonlarında artış
• Bozuk rölanti
• Hızlanma kabiliyetinde azalma
• Soğuk havalarda zor çalışma
• Motorun silkeleyerek çalışması

Karbon Temizleme Nedir?
Karbon temizleme içten yanmalı 4 zamanlı benzin ve dizel motorlarda yakıt besleme sistemleri ile supap yüzeyleri, piston yüzeyleri, yanma odası çeperlerini motordan herhangi bir parça sökmeden temizleyen bir sistemdir.

Karbon Temizliğinin Yararları Nelerdir?
• Çok kirli motorlarda %15 e kadar sağlanan yakıt tasarrufu, ortalama olarak %3-5 civarındadır.
• Zararlı egzoz emisyonlarının azalması, benzin motorlarında %40 ın üzerinde, dizel motorlarda ise %75 e ulaşan değerlerde tespit edilmiştir. Partikül emisyonlarında azalma ortalama %30 un üzerindedir.
• Motor performansı artar. Dizel motorlarda gücün genelde %10-bazı ölçümlerde %30-artması normal sonuçtur. Benzinli motorlarda temizleme işleminden önce görülen ilk çalıştırma zorluğu, tekleme, düşük devirde sert çalışma ve benzeri şikayetler ortadan kalkar.
• Karbon temizleme işlemi düzenli olarak (her 25.000 km.de bir) yapıldığında motorun ömrü uzar.
• Parça değiştirilmesine gerek kalmadan bu tür harcamalar önemli ölçüde azalır.
• Bakım ve işçilik masrafları ve süresi azalır. Yakıt enjeksiyon sisteminin dizel motorlarda bakımı bir günü, hatta daha fazla zamanı alabilir. Tüm motorlarda Karbon temizleme işlemi en fazla bir saat sürer.

Karbon Temizleme Niye Etkindir?
Günümüz benzin ve dizel motorlarının kalbi yakıt püskürtme sistemidir. Enjektörler, yakıtı çok ince bir sprey halinde ve konik biçimde püskürtürler. Zamanla ısı, yakıt kirliliği ve kullanım sonucu sistem kirlenmektedir. Enjektörlerin yakıt püskürtme deliklerinin 0,5 mm veya daha küçük çapta olduğunu düşünürsek en ufak kirlenmede tıkanmaları doğaldır. Ayrıca dizel veya benzin motorlarında yanma hücrelerinin, pistonların, valf ve yuvalarının, kısaca yanma dolayısıyla zor şartlarda çalışan parçaların kirlenmeye açık olduğu unutulmamalıdır. “Karbon Temizleme” işlemi yakıt sistemini temizleyerek motoru yenilemekte, ayrıca yanma yüzeylerini yumuşak karbon birikimlerinden arındırmaktadır.

FAR AMPULÜ NASIL DEĞİŞTİRİLİR?

Ön ve arka farlarınızın ampulü aniden yanabilir. Bu durumda trafik güvenliği açısından büyük önem taşıyan lambaların yanmadığından trafik cezası ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Ayrıca uzun yolda ve gece yolculuk ediyorsanız, görüş açınız azalabilir.

Bu sebeple trafikte zor durumda kalmamak için otomobilinizin bagajında mutlaka yedek bir ampul bulundurun. Bozuk ampulü değiştirmek sadece 3-5 dakikanızı alır. Bunun için bir yedek ampül ve bir tornavida gereklidir.

Değiştirme işlemi sırasında;
• Far ampulünün fişi çekilir.
• Far ampulünün lastiği çıkarılır.
• Yanan ampül çıkarılır. Aracınızda bulunan yedek ampülle değiştirilir. Ampulü taktıktan sonra yine sırasıyla lastik ve fiş takılır.

TRİGER KAYIŞINA DİKKAT!

Üreticilerin motor teknolojilerine yönelik yatırımları her geçen gün daha da artıyor. Daha küçük hacimli ünitelerden yüksek güç alınıyor, yakıt tüketimi değerleri azalıyor daha da önemlisi kullanım maliyetleri geriye çekiliyor.

Peki gittikçe hassaslaşan bu ünitenin zayıf yönleri yok mu? İşte bu tartışmanın baş rolünü hiç kuşkusuz triger kayışı oynuyor. Motorun çalışması için emme ve egzoz supaplarının belirli zamanlarda açılıp kapanması gerekiyor. Bunu sağlayan parça da eksantrik (kam) mili. Ancak eksantrik milinin bu işi yapabilmesi için dönme hareketini gerçekleştirmesi şart.

İşte bu noktada devreye triger kayışı ya da zinciri giriyor. Marş motorunun volan yoluyla krank milini çevirmeye başlamasıyla, eksantrik mili de bu iki parça arasındaki bağlantıyı sağlayan kayış ya da zincir sayesinde dönmeye başlıyor. Bu nedenle pek çok araç sahibi önem vermese de aslında bu kayış ya da zincir hayati bir sorumluluk üstleniyor.

Otomobil üreticileri geçmiş yıllarda krank miliyle eksantrik mili arasındaki bağlantıyı zincirle sağlıyorlardı. Hatta bu parçanın sağlam olmasından ötürü hala pek çok üretici tarafından tercih ediliyor. Tek handikapsa zincirin sesli çalışması ve dönemsel olarak gerginliğinin ayarlanma gereksinimine ihtiyaç duyması. Triger kayışıysa hem ekonomik oluşu hem de sessiz motor yaratma peşindeki üreticilerin ihtiyaçlarına cevap vermesinden ötürü tercih ediliyor. Aslında triger kayışı çabuk aşınan veya kolay kopabilen bir parça değil. İçeriğinde cam elyafı bulunan lastik kayış çok ince olmasına rağmen yaklaşık 2 ton ağırlık taşıyabiliyor. Bu onun sağlamlığını vurgulamak açısından önemli. Ayrıca yağlama gerektirmemesi, hafif olması triger kayışının önemli avantajları. Ama bu avantajlarına karşın triger kayışının ufak bir kusuru bulunuyor. Hiç bir tıkırtı veya ses oluşturmadan ansızın kopabilmesi.

Triger kayışı kopacağı ana kadar sorunsuzca görevini yere getiriyor. Fakat iflası kısa sürede gerçekleşiyor ve onarılması güç hazarlar yaratıyor. Triger kayışı da fren balatası veya lastikler gibi aşınan bir parça. Kayış döndüğü yuvayla sürekli sürtünme halinde olduğu için zaman içinde aşınıyor ve gevşeyebiliyor. Triger kayışının motora zarar vermesi için kopması değil tek bir dişli bile atlaması yeterli olabiliyor. Yeteri kadar gergin olmayan kayış, hiçbir işaret vermeden üç dört diş birden atlıyor. Bunun neticesinde silindir boşluğundan çıkması gereken supaplar orada kalıyor ve pistonlar supaplara çarparak eğilmelerine sebep oluyor. Sonuçsa motor kabininden gelen büyük bir patlama sesi ve yolda kalan bir otomobil…

Sonuçta motor kullanılmaz hale gelebiliyor. Kullanılmaz hale gelen motor için tek çareyse rektifiye… Supap ve pistonların biri birlerine çarpmasının sebebi sadece triger kayışının kopması değil. Aynı zamanda triger kayışının gergi rulmanı da önemli bir parça. Bu rulman bozulduğunda, yani dağıldığında, triger kayışı boşa çıkıyor ve eksantrik mili görevini yapamıyor. Bunun için triger kayışı kontrol edilirken ya da değiştirilirken kesinlikle gergi rulmanı da kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmeli.

Üreticiler gün geçtikçe triger kayışına yeni yeni görevler de ekliyorlar. Örneğin su pompası da triger kayışına bağlanıyor. Bu da triger kayışının daha uzun üretilmesini gerektiriyor. Triger kayışı daha uzun olunca daha çok parçaya temas ediyor. Bu da gevşeme ve aşınma süresini kısaltıyor. Teknolojideki büyük gelişmelere rağmen, günümüzde hala triger kayışının gerginliği ve aşınma durumunu belirten bir uyarı sistemi bulunmuyor. Sadece gözle yapılacak bazı kontroller belirgin problemleri hemen görmenizi ve tedbir almanızı sağlayabilir.

Triger kayışı nasıl kontrol edilir?
Triger kayışının üretici firmanın belirlediği ölçüde gergin olması gerekiyor. Ayrıca kayışın aşınmamış olmasına da dikkat etmek gerekiyor. Kontrol için öncelikle kapağı çıkarmak gerekiyor.

Bunun için motorun iki kez çalıştırılıp stop edilmesi şart. Eksantrik milineyse kesinlikle dokunulmamalı. Kontrol esnasında triger kayışının yanlarında ve sırtında yırtık olup olmadığına bakın. Ayrıca kayışın üstünde yağ olup olmadığını, dişlerde eksilme olup olmadığını mutlaka dikkat edin.

SU KAÇAKLARI

Silindir kapağında
• Kapak saplamaları gevşektir.
• Saplamaların paslı, kirli olması, kapağın sıkılmasına mani olmaktadır.
• Kapak yüzünün düzgün olmaması, contanın iyi sıkılmamasına sebep olmaktadır.
• Motorda suyun donması yahut aşırı ısınması kapağı çatlatmıştır.
• Üstten supaplı motorlarda muhtemelen egzoz supabı yuvası çatlamış, su silindire ve kartere sızmaktadır.

Silindir gövdesinde su kaçağı
• Silindir blokunda saplama yüzleri kapağın sıkılmasına mani olacak şekilde arızalı veya kirlidir.
• Blok yüzü contanın düzgün sıkışmasına mani olacak şekilde eğilmiştir.
• Motorda suyun donmasından ve aşırı ısınmasından silindir bloku çatlamıştır.
• L tipi motorlarda egzoz supap yuvası çatlamış olduğundan silindire ve kartere su sızmaktadır.
• Silindir kapak cıvatası çok uzun olduğundun silindir bloku çatlamıştır.
• Silindir su gömleği üzerindeki genleşme veya boru tapaları sızdırmaktadır.

Silindir kapak contasındasın kaçağı
• Conta kirlenmiş, yıpranmış yahut kırılmıştır.
• Silindir kapak cıvatalarının gevşek olması sebebiyle kapak contası gevşektir.
• Kapakla silindir bloku arasında contasının sıkılmasına mani bir sebep vardır.

Su devridaim pompasında su kaçağı
• Pompa gevşektir.
• Kapak contası bozuktur.
• Pompanın hortumlara olan irtibatı iyi değildir.
• Pompa gövdesi eğilmiş, bağlantı üzeri kirlenmiştir,
• Conta yıpranmıştır.
• Pompa keçesi yanlış takılmıştır.
• Pompa mili eğilmiştir.
• Pompanın yatak burçları yahut milin yatak yerleri aşınmıştır.

Radyatörde su kaçağı
• Donma yahut paslanma radyatörün kaçırmasına sebep olmuştur.
• Radyatör araca gerektiği şekilde bağlanmadığı için delinmiştir.
• Vantilatör radyatöre vurmaktadır.
• Boşaltma tapası veya musluk kaçırıyor.
• Radyatör üst bölmesindeki yön verme plakası çok eğilmiş olduğundan suyu taşırma borusundan dışarı akıtmaktadır.

Hortumlarda su kaçağı
• Hortum kelepçeleri gevşektir.
• Hortumlar yerlerine iyi geçirilmemiştir.
• Hortum boydan boya çürümüştür.

KOPAN VANTİLATÖR KAYIŞININ DEĞİŞTİRİLMESİ

Vantilatör kayışı 10 bin kilometrede bir kontrol edilmesi gereken parçalar arasında yer alır. Otomobilinizle giderken hararet aniden yükselirse ve şarj lambası yanarsa, bu vantilatör kayışının koptuğu anlamına gelir. Bu nedenle kayışın üzerinde çatlak görürseniz kopmasını beklemeden mutlaka değiştirmelisiniz. Otomobilinizde mutlaka bir yedek vantilatör kayışı bulundurmanız, uzun yolculuklara çıkarken sizin menfaatinizedir. Vantilatör kayışınız koptuğunda, bir anahtar ve tornavida yardımıyla kendiniz takabilir ve yola devam edebilirsiniz.

Vantilatör kayışı ne işe yarar?
Vantilatör kayışı, motor krank mili kasnağından aldığı hareketi, su pompası, alternatör ve kompresör gibi sistemlere ileterek, bu sistemlerin çalışmasını sağlar. Düzenli bir iletişimi sağlamak için kayış gerginliğinin iyi olması gerekir. Kayış gerginliği 1.5 cm esneyecek şekilde ayarlanmalıdır.

Esnek olursa ne olur?
Kayış fazla esnek olursa, motordan hareket alan su pompası, alternatör ve kompresör gibi parçalar motor devrine göre daha yavaş dönecekleri için yetersiz kalırlar. Bunun sonucunda motor hararet yapar ve şarj sistemi çalışmaz.

Gergin olursa ne olur?
Kayış fazla gergin olursa, motordan hareket alan su pompası, alternatör ve kompresör gibi parçaların yatak burçlarında aşınmalar meydana gelir.

Vantilatör kayışı nasıl değiştirilir?
Vantilatör kayışını değiştirmek için yeni vantilatör kayışı, vidayı gevşetmek üzere gerekli anahtar ve bir tornavida yeterlidir. Kayışı değiştirmeden önce, eğer otomobilinizin motoru sıcak ise bir süre soğumasını bekleyin. Motor yeterince soğuduktan sonra yeni vantilatör kayışını otomobilinizin markasına göre alternatör (şarj dinamosu) üzerinde bulunan cıvataları gevşetmek üzere gereken anahtarı ve tornavidayı alarak işe başlayabilirsiniz.

İlk önce cıvataları gevşetin
İlk yapmanız gereken alternatör gerdirme cıvatalarını anahtarla gevşetmek. Vidanın bulunduğu yer kızaklı olduğundan bir tornavida yardımıyla alternatörü yerinden oynatabilirsiniz. Bu hareket sonucu alternatör yerinden oynar ve kolaylıkla vantilatör kayışını takabilirsiniz. Vantilatör kayışını elinizle kasnaklara yerleştirdikten sonra tornavida yardımıyla tamamen oturtabilirsiniz.

Gerginliğini iyi kontrol edin
Bu işlemden sonra alternatörü eski konumuna getirip, kayışın gerginliğini kontrol edip, alternatör tespit cıvatasını sıktığınızda vantilatör kayışı takma işlemi tamamlanmış oluyor. Böylece yolda kalmaktan kurtulmuş olursunuz. Daha sonra bir servise uğrayıp vantilatör kayışının ideal biçimde takılıp takılmadığını kontrol ettirin.

YAĞ VE YAĞLAMA SİSTEMİ ARIZALARI

Taşıtlarda kendinden beklenen bazı görevleri yerine getirmesi için yağlar kullanılır. Motorların yağ haznesine konurlar buradan bir pompa yardımı ile krank ve piston kolu yatakları, kam mili ve tertibatına, eğer varsa kompresör ve türbin mili yataklarına gönderilir. Pompalandıkları yerde yerlerde yağlama görevini tamamladıktan sonra kartere geri dönerler. Otomotiv sektörünün taleplerini karşılamak için belli miktarda katıklar içerebilir.

Başlıca yağ ve yağlama sistemi arızaları şu şekildedir:

Yağ Basınç kontrol süpabı yağ kaçırıyor:
• Basınç kontrol supabının basınç ayarı düşüktür. (Yağ pompası üzerinde).
• Basınç kontrol supabının yayı zayıflamış yahut kırılmıştır.
• Supap yuvası aşınmış yahut eğilmiştir.
• Plancır tip supabın yüzleri aşınmıştır.
• Plancır tip supap açık olarak sıkışmıştır.
• Bilya tip supap bozulmuştur.
• Pompanın tahliye borusu yahut kanalında kaçak vardır.

Motorda Yağ Kaçağı
1- Yağ karterinde boşalma tapası gevşek yahut tapa contası bozuktur.

2- Yağ karterinde çatlak yahut delik vardır.

3- Karter contası şu sebeplerden kaçırmaktadır:
• Vidalar gevşektir.
• Conta bozulmuştur.
• Conta yerine iyi oturmamıştır.
• Karterin flanş kısmı eğilmiştir.

4- Eksantrik mili dişlileri kapak contası aşağıdaki sebeplerden kaçırmaktadır:
• Cıvatalar gevşektir.
• Conta bozulmuştur.
• Conta yerine iyi oturmamıştır.
• Kapağın flanş kısmı eğilmiştir.
• Kapağın bağlandığı motor kısmı kaçırmaktadır.

5- Anamil ön keçesi aşağıdaki sebeplerden kaçırmaktadır:
• Yağ keçesi yıpranmıştır.
• Keçe yanlış takılmıştır.
• Anamil muylusu ve pule yatak kısımları oyulmuştur.
• Pule veya damper gevşemiştir.
• Keçe yahut kapak merkezden kaçmıştır.
• Yağın kartere dönüş kanalı tıkanmıştır.

6- Arka anamil keçesi aşağıdaki sebeplerden kaçırmaktadır:
• Keçe yıpranmıştır.
• Kullanılan keçe yerine uygun tipte değildir.
• Arka yatak aşıntısı büyümüştür.
• Anamil muylusunda oyuklar meydana gelmiştir.

7- Yağın kartere dönüş kanalı tıkanmıştır.

8- Eksantrik milin arka kısmındaki tapa yeteri kadar sıkı olmadığından, yerine iyi yerleştirilmediğinden, yuvasının bozulmuş veya eksantrik mil boyuna boşluğunun çoğalmasından yağ kaçırmaktadır.

9- Yağ donanımı dış bağlantılarının herhangi biri kaçırmaktadır.

10- Yağ filtresi kaçırmaktadır.

11- Distribütör yuvası kaçırmaktadır.

12- Supap kapağı; bağlantı cıvatalarının gevşek olmasından, contasının bozuk veya yerine iyi takılmamış olmasından veya kenarlarının eğilmiş olmasından yağ kaçırmaktadır. (L tipi motorlarda).

13-Külbütör kapağı cıvatalarının gevşek oluşundan, contanın kopuk oluşundan yahut contanım yerine iyi oturmamasından veya kapak ağzının eğilmiş olmasından kaçırmaktadır.

14- Yağ pompası dışarıda olan pompalarda pompa bağlantı cıvataları gevşemiş yahut contası bozulmuştur.

15- Karter havalandırma tertibatının bozulması yahut borusunun tıkanması karterde basıncın yükselmesine sebep olduğu için yağ kaçağı olmaktadır.

16- Yağ basınç kontrol supabı motorun dış tarafına yerleştirilmişse cıvataları gevşektir, yahut contası bozuktur.

Fazla Yağ Sarfiyatı

• Dışta yağ kaçağı vardır.
• Piston segmanları aşınmış olduğundan yağ kaçırmaktadır.
• Motor çalışırken egzoz borusundan mavi duman çıkıyorsa bu, umumiyetle Segmanların yağ kaçırdığına işarettir. Bazen sekmanlar yuvalarına mumlaşma sebebiyle sıkışabilir. Böyle hallerde depoya uygun solvent (eritici) koymak suretiyle sekmanlar motor açılmadan serbest hale getirilebilir.
• Piston ve silindirler aşınmıştır.
• Silindir gövdesi kapak cıvatalarının sıkılmasıyla çarpılmıştır.
• Emme supabının kayıtları ve supap sapları arasındaki boşluk, silindire yağ kaçıracak kadar büyümüştür.
• Vakum pompası diyaframı delinmiş olduğundan, karterden emme manifolduna yağ emilmektedir.
• Ana ve biyel yataklarının fazla aşınmış olması, fazla miktarda yağın silindir duvarlarına sıçramasına sebep olmaktadır.
• Yağ basınç kontrol supabının arızalı veya tıkanmış oluşu sebebiyle yağlama yağının basıncı çok yükselmiştir.
• Piston pimleri basınçlı olarak yağlanıyorsa pimin gevşek olması silindire yağ geçişini çoğaltmaktadır.
• Motorda çok ince yağ kullanılmıştır. Yahut soğukta uygun kalınlıkta olan yağın kalitesi iyi olmadığı için, motor ısındığı zaman çok incelmektedir. Bu sebeple motorun yağ sarfiyatı yükselir.

Düşük Yağ Basıncı

• Basınç göstergesi yanlış göstermektedir.
• Basınç göstergesine gelen borunun deliği daralmıştır. (Motorda).
• Yağ sulanmıştır. Yahut istenilenden ince yağ kullanılmaktadır.
• Pompada yağ basınç kontrol supabının basınç ayarı çok düşüktür.
• Basınç kontrol supabının yayı zayıftır.
• Yağ pompasının elemanları aşınmıştır.
• Yağ pompasının eleman yuvası ve kapağı aşınmıştır.
• Yağ pompasının gövdesi yahut kapağı gevşektir.
• Yağ pompasının contası bozulmuş, yanlış takılmış, yahut çok incedir.
• Pompa emme borusunda hava kaçağı vardır. (Karterde yağ seviyesi düşüktür).
• Yağ pompası yüzücü süzgeçte hava kaçağı vardır.
• Pompa emme borusu veya süzgeci suyla, mumlaşmayla ve donma sebebiyle, tıkanmıştır.
• Yağ boşaltma borusunda kaçak vardır.

Yüksek yağ basıncı
• Basınç göstergesi arızalıdır.
• Kullanılan yağ çok kirlidir.
• Basınç kontrol supabının basınç ayarı yüksektir.
• Basınç kontrol supabının yayı çok serttir.
• Plancır tip tahliye supabının kanalı tıkalıdır.
• Plancır tip tahliye supabında mumlaşma yüzünden, yahut plancırın yerine sıkışık durumda olmasından tutukluk vardır.
• Pompanın yağ basma kanalında tıkanıklık vardır.

HAVA FİLTRESİ NEDİR? BAKIMI NASIL YAPILIR?

Performans filtrenin normal filtreden farkı nedir?
Normal filtreler kağıt, performans filtreler ise pamuk veya sünger bazlıdır. Pamuktan yapılan filtrelerin özel bir yağ sayesinde uzun ömürlü olmaları ve hava geçirgenliği, tozu filtre etme kapasiteleri arttırılmıştır.

Böylelikle yakıtın daha fazla temiz hava ile karışımının sağlanarak, (motorun daha rahat hava almasıyla) motor gücünü artırması ve benzin tasarrufunu ortaya çıkarmasını tek bir yerden değil her açıdan motora taze hava girmesini sağlayarak (açık filtre için) mümkün kılmıştır.

Kağıt bazlı standart filtre ise daha az hava geçirir. Gözenekleri çabuk dolar. Kısa sürede tıkanınca performansın düşmesine, fazla benzin sarfiyatına neden olur. Sıkça yenilenmesi gerekir.

Bir performans filtrenin, standart filtreye oranla daha fazla hava akışı sağlayabildiği görülür.

Günümüzde motorlar elektronik işletim sistemleriyle donatılmış durumda. Yani en basit sekliyle motorun belirli devirlerde belirli zaman aralıklarında alacağı ve dışarı atacağı hava miktarı bu chip teknolojisiyle sağlanıyor. Direkt filtre uygulamasında bu sistem motora fazla hava girişini desteklemezse, otomobilin yapılan uygulamaya duyarsız kalabileceği gibi arıza yapması riski akla geliyor. Aslında bu tip filtreleri uygulayacağınız arabaya göre üretilmiş olanını alıyorsunuz ama yine de riski göze almamak ve arabanızın motor + performansına yapacağınız her türlü değişiklik için yetkili servise veya bu işleri gerçekten bilen ve uygulayan bir firmaya başvurmak yerinde olacaktır.

Bazı Ayrıntılar;

Bir araca direkt performans hava filtresi takılınca az da olsa benzin sarfiyatı azalıyor ve yine az da olsa performansta artışı hissedilebiliyor. Ama her şeyden önce çıkardığı ses tabii ki çok güzel. Sanki bir GSi-GTi tipi otomobil kullanıyormuş hissi veriyor. Zaten olay seste bitiyor. Yani bu filtre motorun rahat hava almasını sağlayarak motoru rahatlatıyor ama gücü max.%5 etkiliyor ( en çok 3 veya 4 hp).

Bu da 0-100 ivmelenmeye bir katkı sağlamaz. Bu bağlamda performans filtre sihirbaz değil. Ancak benzin tasarrufu konusunda çok işe yarıyor. Sesi taban gaz yapınca alıyorsunuz. Bu durumda sesi duymamaya çalışarak (yani taban gaz yapmadan) benzin tasarrufunuza ve sürüş güvenliğinize müthiş katkıda bulunmanızı sağlıyor.Bu ses bir tür uyarıcı niteliği taşıyor. Yan koltuğunuzda oturan bir kişinin sizi uyarması gibi bir şey.

Filtre, motor kaputunun altındaki sıcak havayı emerse performansı düşürür. Alttan sıcaklığa dayanıklı akordeon baca havalandırma borusuyla serin ve taze hava girişini sağlayıp bu sorunu çözebilirsiniz. Böylece karşıdan gelen hava direkt filtre ile buluşur. (Filtrenin çıkaracağı sesi azaltmaması için, borunun ağzının filtreye çok yaklaşmaması gerekli)

Dezavantajı ise ortamdaki tozu havayla birlikte getirmesi ve arabanın yol tutuşunu (yüksek hızlarda kaputun altına fazla hava sokarak) bozabilmesi.

Açık hava filtresine alternatif olarak arabanın orijinalinde kullanılan normal filtre ile aynı boyutlardaki kutu içi performans hava filtresi kullanılabilir. Bu da benzin tasarrufu ve performans sağlar. Daha uzun ömürlüdür. Fakat sesi unutun. Sıcak havayı emen bir açık filtre ile mukayese edersek tabii ki kutu içi performans filtre (hatta standart filtre bile) daha iyidir.

Sözün özü: Şimdi mevsim yaz. Ses isteyene açık filtre, performans isteyene kutu içi performans filtre. Kutu içi filtre performansta her zaman bir adım önde.

20 dakika otomobili kullanıp bir kenara çekin, kaputu açın. Kaput altında ne kadar sıcak bir havanın bulunduğunu hissedeceksiniz. Filtre, sıcak havayı emerse performansı düşürür demiştik. Bizce en iyisi yine kutu içine dönmek. Kutu içi performans hava filtresi sessiz olacak ancak, daha iyi performans verecek ve daha uzun ömürlü olacaktır.İkide birde temizlik de gerektirmeyecektir.

Sonuç olarak performans filtre, sıkça hava filtresi değiştirme maliyetinden kurtaran ve çok güzel ses veren max. +%5 hp lik basit bir modifikasyon için iyi bir çözüm. Filtrenin suyla temasından kaçınmak (ancak marka ve modele göre sudan etkilenmeyen de var, etkilenen de var) ve temizlik için basınçlı hava uygulamamaya dikkat edilmesi gerekiyor.

Filtrenin temizliğini satılan temizlik kitlerinden alıp yapabilirsiniz. Bu arada açık filtre çabuk kirleniyor. Kutu içi ya da açık filtrenin temizliği birbirinin aynı. Temizlik kitinden 2 parça çıkıyor. Birisi temizleyici; deterjan görevi gören sıvı sprey, öteki yağ (sprey veya damlatma tipinde).

Performans Hava Filtrelerinin Temizlik Safhaları

• Filtrenizi Temizleyici Spreyle iyice ıslatın. Pisliğin aktığını göreceksiniz (5 dakika içinde)
• 15 dakika bekleyin, sonra soğuk su ile durulayın. (Sakın sıcak su kullanmayın.) Durulama işlemini yaparken, suyu temiz yüzeyden kirli yüzeye doğru kullanın. Yani koni şeklindeki filtreye suyu içeriden dışarıya doğru verin. Musluk altında yapın, daha kolay oluyor ama suyun kireçli (klorlu) olmamasına ve basınçlı akmamasına dikkat edin.
• Doğal kurumaya bırakın. Bırakın oda sıcaklığında kendi başına kurusun. Fön makinası kalorifer-soba gibi ısı kaynakları kullanmayın yoksa filtreye veda edersiniz.
• İyice kuruduktan sonra ki bu yaz mevsiminde 1 gece sürer, yağlama spreyi ile filtrenin her tarafı yağ rengini (K&N=mat-kırmızı, GREEN=yeşil) alana kadar yağlayın. Hepsi bu kadar basit. Veya ben uğraşamam diyorsanız satın aldığınız yerde muhtemelen ücret karşılığı bu hizmet veriliyordur.

Hava filtresini zamanında değiştirin!
Hava filtresinin görevi, her türlü hava şartında motoru sıkıştırmadan gerekli olan havayı iletmek ve nefes aldırmaktır. Hava filtresinin aracın fazla yakıt tüketmesinde direkt etkisi vardır.

Tıkanmış bir hava filtresi aracın maksimum beygir gücüne ulaşmasını engellediği gibi aracın fazla yakıt tüketmesine de neden olur. Motorda güç kaybına neden olur

Motorda basit bir yedek parçaymış gibi görünen hava filtresi kirlendiğinde, motora kirli hava girmesine neden olur. Motora kirli hava girdiği için oksijen miktarı yetersiz kalır ve silindirlerin içindeki yanma kalitesi de azalır.

Yakıtın tamamını yakacak düzeyde oksijen olmadığından silindirlerin içindeki ateşleme sonucunda oluşan patlama ve yanma yetersiz kalır. Bu da motor motorun maksimum torka ulaşmasını engeller ve motorda güç kaybına neden olur.

Yakıtınız israf olur
Otomobilinizin hava filtresi kirlenmişse, ne kadar gaza yüklenirseniz yüklenin, motora yeteri kadar oksijen girmediğinden, yakıtın çoğu yanmadan egzoztan çıkar. Yani bir anlamda yakıtınızı sokağa dökmüş olursunuz.

Motorun ömrü azalır
Sürekli kalitesiz hava filtresi kullanmak da motorun ömrünü azaltır. Motorun ideal çalışması için iyi bir hava filtresi aracılığıyla motorlardaki silindirlere kaliteli hava girmesi, kaliteli yakıt kullanılması ve hava-yakıt karışımının iyi olması gereklidir.

Hava filtresi ne zaman değiştirilir?
Hava filtresi normal koşullarda 10 bin kilometrede bir yapılan periyodik bakımlarda değiştirilir. Ancak tozun, toprağın bol olduğu Türkiye’de 5 bin km’de bir hava filtresini değiştirmek gerekir.

REZİSTANS ARIZASI

Kış aylarında sürücüler, arka camda oluşan buğu yüzünden sık sık görüş problemiyle karşılaşırlar. Buğuyu yok etmenin tek yolu rezistansı çalıştırmaktır. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı kopan ince rezistans telleri, sürücülerin başını ağrıtır. Oysa bu tellerin tamiri, piyasada satılan gümüş sırlı boyalarla birkaç dakika içinde yapılabiliyor.

Buğu yapar
Her ne kadar yaz aylarında varlığını unutacak bile olsanız, arka cam rezistansı arızalandığında tamiratını siz yapabilirsiniz. Çok ince ve hassas bir yapıya sahip olan rezistans telleri, ya otomobilin camı silinirken ya da otomobil stationwagon ise yükleme sırasında kopar. Isınarak arka camdaki buğuyu yok eden birbirine paralel bağlı bu ince ve hassas yapılı rezistans telleri koptuklarında kendilerini buğu yaparak belli eder. Sağlam olanlar ise görevlerini sürdürmeye devam eder.

Tamiri 5 dakika
Çoğu kullanıcı, kopan rezistans telini tamir ettirmeye üşenir. Basit bir tel için servise gitmek zahmetli bir iş gibi görünür. Ancak teller kopmaya devam edince arka cam tamamıyla buğu yapar ve asıl sorunlar da o zaman başlar. Servise gitmek için bütün tellerin kopmasını beklemek yanlış olur. Gümüş sırlı iletken boyalar sayesinde, otomobilinizin rezistansını 5 dakikada tamir edebilirsiniz. Üstelik tek başınıza.

Rezistans nasıl onarılır?

• Tamir için ilk olarak, tellerden hangisinin kopuk olduğunu tespit etmek gerekir. Bunu anlamak için, rezistans çalıştırılır. Çalışan tellerin üzerindeki buğu çözülürken, kopuk tellerin olduğu bölgede buğu kalacaktır. Buğunun kaldığı bölgede telin üzerindeki kopuk kolaylıkla bulunabilir.
• Gümüş sırlı iletken boyayı kopuk telin üzerine sürmeden önce yüzeyi temizlemek gerekir. Bunun için yüzeyi nemli bir bezle ve diğer tellere zarar vermemek için fazla bastırmadan silmelisiniz.
• Temizlenen zemin kuruduktan sonra, gümüş sırlı iletken boyanın dışarı taşmaması için kutunun içinde bulunan ve ortasında rezistans telinin kalınlığı kadar boşluk olan özel karton, zemin üzerine konulur. Daha sonra, gümüş sırlı iletken boya o boşluğa sürülerek, kopuk iki telin ucu birleştirilir. Eğer kutunun içerisinden, özel delikli karton çıkmamışsa, kopuk kısmın her iki tarafı da bantlanarak boyanın dışarı taşması önlenebilir.
• Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, gümüş sırlı boyaların kullanılmadan önce iyice çalkalanması gerektiği. Boya uygulandıktan sonra, kuruması için 5-6 saat beklemek yeterli. Bu süre zarfında rezistansın çalıştırılmaması gerekir. Ancak bu kadar beklemek istemiyorsanız, bir saç kurutma makinesini boyanın üzerine tutarak daha çabuk kurumasını sağlayabilirsiniz.

Dikkat
Gümüş sırlı boya, sadece arka cam rezistansındaki kopuklukları giderebiliyor. Rezistansın ana bağlantı yerlerindeki hasarlarda ve ön camla yan dikiz aynalarındaki ısıtıcılı camlarda bulunan rezistans arızalarında kullanılmaz.

YAKIT DONANIMI VE ARIZA ARAMA

Yakıt sisteminin görevi yeterli bir hava ve yakıt karışımını motora sağlamaktır. Hava-yakıt karışımı motorun üzerindeki yükü karşılamak için belli bir oranda olmalıdır.

Sistemin ana parçaları: yakıt deposu, yakıt kapağı, emisyon kontrolleri, yakıt borusu, yakıt filtresi, karbüratör , emme manifoldu ve depodaki yakıt miktarını gösteren yakıt göstergesi.

Motor Yakıtı
Motor yakıtı hidrojen ve karbondan yapılmıştır. Karışım mevcut oksijenle yanıp içindeki ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirmektedir. Sıvı yakıtlar içten yanmalı motorlar için idealdir çünkü ekonomik olarak üretildikleri gibi yüksek ısı değerlerine sahiptirler kolayca nakledilip saklanabilirler. En yaygın örnekleri benzin , gazyağı ve dizel yakıtıdır.

Benzinin bir çok avantajları vardır ve buji ateşlemeli içten yanmalı motorlarda en yaygın kullanılan yakıttır. Dizel yakıt benzinden sonra ikinci sıradadır. Benzin kadar ucuza maledilmesine rağmen kullanımı dizel motorlarla sınırlıdır.

Oktan Nedir?
Benzinin patlamaya karşı olan direncine oktan denir. Asfalt tabanlı ham petrolden üretilen benzin parafin tabanlılardan daha az vuruntu yapar. Bütün benzinler bu iki türün karışımından elde edilir. Eğer karışımları kontrol edilmezse kaliteleri değişir.

Oktan dereceleri 50-110 arasında değişir. 50 derece üçüncü sınıf yakıtlarda 110 ise uçak yakıtlarındaki değerdir. Aldığınız benzin 50 oktan ise yandıkça patlayacak ve pistonlara çekiçle vuruyormuşçasına bir sarsıntı ile kuvvet uygulanacaktır. İdeal kuvvet pistonları eşit ve düzenli bir şekilde iten kuvvettir. Benzinin oktan derecesi yakıt olmayan kimyasallarla arttırılabilir. Bu iş için en iyi kimyasal yakıta eklenen tetra-etil kurşun karışımıdır.

Tetra-etil kurşun benzine tümüyle karışıp tamamıyla buharlaşan bir sıvıdır. Etilen dibromid tetra-etil kurşunun bujilerde ve supaplarda kurşun oksit birikintiler oluşturmasını engeller. Son zamanlarda ise kurşunlu benzinler gittikçe yerini kurşunsuz benzine bırakmış ve yeni üretilen tüm araçlarda katalitik konverter standart ekipman haline gelmiştir.

Yakıt Deposu
Bütün modern yakıt sistemleri yakıtı bir pompa ile beslerler. Böylece benzin deposu genelde aracın arkasında bulunmaktadır. Deponun giriş ve çıkış boruları vardır. Çıkış borusu genelde deponun üzerinde veya yan tarafında bulunur. Borunun ucu deponun alt yüzeyinden 1 cm kadar yukarıda tasarlanmıştır, böylece depoda oluşabilecek veya satın alınan benzindeki tortular direk karbüratöre gönderilmemiş olur.

Yakıt Filtresi
Karbüratör ve enjeksiyon sistemlerinde birçok jetler ve küçük kanallar bulunduğu için temiz yakıt aracınız için çok önemlidir. Temizliğin garantilenmesi için yakıt hattı üzerine yakıt filtresi konulmuştur. Yakıt filtresi benzin deposu ile karbüratör arasında bulunmalıdır. Kirli parçalar akaryakıt tankerlerinde, benzin istasyonu tanklarında oluşan pastan kaynaklanır. Su ise yakıt tanklarında yoğunlaşan buhardan oluşur.

Yakıt Pompası
Yakıt pompasının üç görevi vardır: motora çalışması için gerekli olan yakıtı sağlamak, yakıtın kaynamasını engellemek için karbüratör ve pompa arasında yeterli basınç sağlamak, ve buhar kilitlemesini engellemek. Aşırı basınç karbüratör şamandıra iğnesini yerinden çıkarıp taşma kısmında çok benzin dolmasına sebep olur. Sonucunda ise aracınız çok yakıt tüketir. Yakıt pompaları mekanik ve elektronik olmak üzere iki türlüdür.

Hava Filtresi
Hava filtreleri içeri alınan havadaki toz ve diğer zerreciklerin karbüratörün içine girmesini engeller. Binlerce metreküp havanın silindirlerden geçtiğini düşünürseniz aracınızın hava filtresinin önemini anlarsınız.

Yakıt Boruları
Yakıt boruları bütün yakıt sisteminin parçalarını birleştiren çelik veya bakırdan imal edilmiştir. Yakıt boruları, egzoz boruları, susturucular ve manifolddan uzak olmalıdır, bu şekilde aşırı sıcaktan dolayı boğulmanın önüne geçilmiş olur. Motora, gövdeye, titreşimin az olduğu başka kısımlara iliştirilebilirler, böylece keskin kenarların sebep olacağı aşınmanın önüne geçilmiş olur.

Arıza Arama
Sökülen bujide ıslaklık görülmediyse yakıt donanımı kontrol edilmelidir. Yakıt donanımının çabuk kontrolünü yapabilmek için karbüratör hava filtresi sökülerek karbüratörün üstünden içine bakılır. Bu anda gaz pedalına basılır. Basılma anında karbüratör içindeki fıskiyelerden benzin fışkırıp fışkırmadığına dikkat edilir.

Benzin fışkırıyorsa kapış pompası çalışıyor ve karbüratörde benzin var demektir. Bundan sonra jikle kelebeğinin durumu kontrol edilir. Motor soğukken jiklenin kapalı olması lazımdır. Değilse motoru çalıştırmak için elle karbüratörün ağzı kapatılabilir ve kontak açık olduğu halde marşa basılır. Ancak motor çalışır çalışmaz karbüratörün ağzını kısmen açmalıdır. Aksi halde aşırı zengin karışımdan motor boğulur ve durur.

Gaza basıldığında karbüratörde benzin görülmüyorsa, yakıt pompasından karbüratöre giden borunun ucu sökülür ve marşa basılır. Motor dönerken pompanın tazyikle benzini fışkırtması gerekir. Bu hal görülürse borunun karbüratör bağlantısı sökülür, boruya ve karbüratör benzin giriş deliğine hava tutulur.

Pompa yakıt püskürtmüyorsa, pompanın giriş borusu sökülür. Ve boru ucundan üflenerek depoda kaynama sesi gelip gelmediği dinlenir. Ses geliyorsa boru açık, pompa arızalıdır. Pompa filtresi sökülür, içindeki pislikler ve süzgeçler temizlenir, mümkünse yenileriyle değiştirilir.

Depodan gelen boru pompaya bağlıyken tekrar marşa basılır. Yakıt gelmiyorsa pompa yenisiyle değiştirilir. Varsa yeni diyafram takılır.

KLİMA ARIZASI VE BAKIMI

Klimanız soğutmuyorsa, gazı bitmiş olabilir. Gazın bitme nedeni ise, gaz borularındaki bir çatlaktan gaz kaçağı olmasıdır. Bu gibi durumlarda, gaz kaçağının tespit edilmesi, daha sonra da gazın tamamlanması gerekir.

Klima radyatöründe arıza olması, radyatör pervanelerinden birinin arızalanması da klimanın düzgün çalışmasını engeller. Radyatör üzerinde birikmiş toz, ölü böcekler, yapraklar da klimadan verim almayı engeller. Soğutmadan azami verimin alınması için periyodik kontroller sırasında bu tür birikimleri temizlemek gerekir.

Klimanın düzenli çalışması için, kompresör tahrik kayışının gerginliğinin ayda bir kez serviste kontrol edilmesi gerekir. Yetkili servislerde, tahrik kayışının gerginliğini kontrol etmek için aşağı doğru bastırılıyor. Kayış normalden fazla gevşekse, klima yeterince soğutmaz.

Arıza nasıl tespit edilir?
Klimanız arızalıysa veya yeterince soğutmuyorsa mutlaka bir servise ya da klima tamirhanesine gitmelisiniz. Serviste klima arızası şöyle kontrol ediliyor:

• Klima gaz borularında gaz kaçağı olup olmadığı kontrol ediliyor. Gaz kaçağı varsa, kaynağı tespit edilir.
• Gaz kaçağı yoksa, klima radyatörünün üzerinde pisliklere ve radyatörün korozyon nedeniyle tıkanıp tıkanmadığına bakılır.
• Radyatörde sorun yoksa, radyatör pervaneleri kontrol edilir.

Gaz kaçağı veya diğer arızalar tamir edildikten sonra, özel bir cihazla klimanın gazı tamamlanıyor. Böylece otomobilinizdeki sorunsuz klimanızla bunaltıcı sıcaklarda serin serin seyahat edebileceksiniz.

Klimayı çalıştırırken nelere dikkat etmeli?

• Otomobilin motoru çalıştırılmadan ve motor ısıtılmadan kesinlikle klima açılmamalı.
• Isınmış havanın hızla dışarı çıkabilmesi için camlar kısa bir süre açık tutulmalı.
• Klima çalıştığı zaman kalorifer düğmesi soğuk konumunda olmalı.
• Motor çalıştıktan sonra klima önce düşük devirde, istenilirse daha sonra yüksek devirde çalıştırılmalı.
• Klima açıldığında havanın sürücü ve yolculara direkt gitmemesine dikkat edilmeli. Üflemeler tabana ve camlara verilmeli.

İdeal klima bakımı nasıl olur?

• Klimanın verimli çalışmasını sağlamak için belirli periyotlarla kontrol ettirilmeli.
• En az 6 ayda bir soğutma gazı kontrol edilmeli.
• Klimada arıza olduğunda yetkili olmayan kişi ve kuruluşlara kontrol ettirilmemeli. Yetkili servislere götürülmeli.
• Klimada hangi gaz kullanılıyorsa, gaz yenilendiğinde de aynı gazı kullanılmalı. Sistem elemanlarıyla uyumlu olmayan gazlar kullanılmamalı.
• Kış olsa bile klima donanımının sürekli olarak randımanlı çalışmasını sağlamak için ayda bir kez en az 10 dakika klimayı çalıştırmalı.

KAVRAMA ARIZASI VE BAKIMI

• Kavrama Kaçırıyor

Kayma ve kaçırma sonucu oluşan büyük sürtünme kuvvetleri aşırı ısınmalara yol açar. Aşırı ısınma aşınmayı hızlandırır; balatanın yanmasına sebep olur. Volanın ve baskı plakasının yüzeyleri çabuk aşınır, çizilir, çatlar, yüzeylerde derin çukurluklar oluşabilir. Baskı plakasında meydana gelen ısı yayların gerilimlerini zayıflatarak bozulmalarına yol açar.

PASLANMA VE ÇÜRÜMEYE KARŞI OTOMOBİLİNİZİN BAKIMI

Atmosferden gelen atıklar, çamur, tuz vb durumlarda aracınızda oluşan pas araçlara zarar veren en önemli unsurlardan biridir. Araçların dış yüzeyleri boya ile bir nebze korunsada açık olarak duran metaller paslanma riski ile karşı karşıyadır. Kaput, bagaj, kapı içleri, yürüyen aksam gibi yerlerde karşınıza çıkabilecek paslanma sorunu rutubet, toz, toprak gibi etkenlerle baş göstermektedir.

Üretici firmalar genellikle çevre kirlilikleri, çamur, atmosferik atıklar gibi sebeplerle oluşan paslanmaları garanti kapsamı dışında tutmaktadır. Paslanmaya karşı yapabileceğiniz ilk müdahele aracınız yeniyken araç bakım merkelerinin uyguladığı Pas Önleme Sistemlerini aracınıza uygulatmaktır.Aracın taban sacının yalıtımı sık sık kontrol edilmelidir, yalıtım kabarmışsa paslanma tehlikesi baş göstermiş demektir.

AKÜ NEDİR? BAKIMI NASIL YAPILIR?

Kimyasal anlamda enerji depolayan ve gerektiğinde bu kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren cihazlara Akü denir.

Aküler yapı olarak birbirine benzerlik göstermelerinin yanı sıra bir grup elektro kimyasal hücreden oluşmaktadırlar. Bu hücrelerin her birinde bir pozitif, bir negatif elektrot ve bir ayıraç mevcuttur.

Akü Deşarj edilirken iki elektrotun içinde bulunan farklı materyaller arasında elektro kimyasal bir değişim meydana gelir. Çok basit anlamda, negatif elektrottaki madde oksijenle tepkimeye girerek elektronlarını serbest bırakır, yani daha negatif bir konuma gelir. (Anot reaksiyonu). Aynı zamanda pozitif elektrottaki madde azalır ve elektrot daha da pozitifleşir (Katot reaksiyonu) Elektronlar pozitif ve negatif kutupları birleştiren bir dış devre aracılığıyla elektrotlar arasında dolaşır. Elektronlar pozitif ve negatif elektrotlar arasında hareket ederken farlar, marş motoru gibi bir dış devreyi de faaliyete geçirir. Enerjiyi depolamak için farklı materyaller kullanılabilir ve aküler genellikle o akünün yapısında aktif olarak kullanılan nikel/kadmiyum – nikel/demir – lityum/demir gibi materyalle tanımlanırlar. Diğer akülerse elektrotlarda bulunan diğer tıp materyallerle ve kullanılan elektrolit tipine göre adlandırılırlar. En yaygın olanları kurşun asit aküleridir.Kullanılan aktif materyal, hücrelerin voltajını belirler ve hücrelerin sayısı da akünün toplam voltajını belirler. Bir kurşun asit akünün 2 V. civarında nominal voltajı vardır. Bir çok araba aküsü bu tip 6 hücreden oluşmaktadır. Bu yüzden 12 V. lik bir voltaja sahiptirler. Geleneksel açık aküler elektrolit ile doldurulabilir.Bakım gerektirmeyen aküler doldurulamaz Yeniden bileşim aküleri doldurma gerektirmez, çünkü aküde bulunan hidrojen ve oksijen gazları birleşerek suya dönüşürler.

• Su seviyesi hiç bir zaman plaka seviyesinin altına düşmemelidir.
• Yaz aylarında su daha sık azalacağından kontrolleri sıklaştırmakta fayda vardır.
• Akü kısa devreden korunmalı, üzerlerinde metal bir şey unutulmamalı.
• Ani sıcaklık, soğuk ve ateş tehlikelidir. Patlama olabilir.
• Sarsıntılardan etkilenmemeli, sabitlenme yapılmalı.
• Akü gözlerindeki tapaların havalandırma delikleri açık olmalı.
• Kutup başları, oksitten korunmaları için gres veya vazelin ile kaplanmalıdır.
• Yağ ve yakıtın bulaşmamasına dikkat edilmeli.
• Akü bağlanırken önce pozitif (+), sonra negatif (-) ucu takılır. Sökerken ise bu işlemin tersi yapılmalıdır.
• Su ilave edilirken akü üzerinde bulunan seviyelere dikkat ediniz.
• Dolu (asidi veya suyu olan) aküyü şarjsız bırakmamaya özen gösteriniz.
• Şarj olurken çıkardığı gazlar insan sağlığı için tehlikelidir.

Ambalajında kullanıma hazır halde bir akü satın aldığınızda akünün uzunca bir zamandan beri yattığını düşünüp akünüzün amperinin en fazla % 10’uyla şarj etmeniz faydalı olacaktır. Eğer asidi konmamış bir akü satın almışsanız, akü yeni yani sıfırsa ilk defaya mahsus sadece özgül ağırlığı 1.285 olan saf sülfürik asit konur. Plakaların üzerini 10-15 mm geçinceye kadar asit doldurulduktan sonra akü en az iki saat dinlendirilir, bu süre akünüzün ömrünü arttıracaktır. Bu işlemden sonra bir kaç günde bir akü gözleri açılarak su (elektrolit) seviyesi kontrol edilmeli seviye düşmüşse sadece saf su ilave edilmelidir. artık bundan sonra asit konmaz.

Soğuk havalarda akülere neler olduğu konusunda bir çok yanlış kanı mevcuttur. İnsanlar genellikle aküler düşük ısılarda, soğuk havalarda kapasitelerini kaybetmezler diye düşünürler. Ama bu genellikle yanlıştır, kaybederler. Hem de enerji sağlama yetenekleri azalır. Derece düştükçe aküdeki kimyasal reaksiyon yavaşlar. -10C° den sonra her derece ısı düşüşünde kimyasal reaksiyon süresi ikiye katlanır. Bu yağın soğuk havadaki özelliğiyle kıyaslanabilir. Derece düştükçe yağ akışkanlığını gittikçe yitirir. Kimyasal terminolojide kurşun plakaların içinde durduğu asit , kurşun plakalara doğru kurşun sülfat olmak için içindeki sülfiri harekete geçirir ve bu hareket tekrarlanır, işte belirtilen bu hareket soğuk havalarda oldukça yavaşlar. Soğuk havada rezistans yükseldiğinden, aküden alınan akımın voltajı düşer. Akünün gücü ısı ile temas halinde olduğu zaman azalır (aküler fonksiyonlarını en iyi + 10C° ile +30C° arasında gösterirler) Akünün gücünde aşırı ısıdan dolayı meydana gelen azalma, aküyü soğuk havada kullanmadan anlaşılmaz. Bunun sebebi akünün yüksek ısıda kullanıldığında ortaya çıkan aşınmadır. SORUN, kimyasal reaksiyonun yüksek derecelerde daha hızlanmasıdır. Akü daha çabuk enerji üretir, bu da elektrotlardaki aşınmanın artması demektir. Buna ilaveten gaz oranı yükselir. Su buharlaşır ve aşınmayı daha da hızlandıran asit daha çok yoğunlaşır. Isı sorunu, sadece aracın sıcak iklimde kullanılmasında ortaya çıkmaz. Eğer akü bir ısı kaynağının yanına veya sıcak bir bölüme konulursa akünün ömrü belirgin bir şekilde kısalır. Bu sebepten ötürü, akü sıcak bir ortamda kullanılacağı zaman ısıdan korumak için levhalar kullanılır.Bir kurşun asit aküsü dışardan bir güç kaynağıyla şarj edildiğinde deşarj süresi oluştuğu gibi, elektrotlar zıt yöne giderler. Bunun oluşması için dış güç kaynağının aküden daha çok enerji üretmesi gerekmektedir. Her kurşun asit ünitesi takriben 2V üretir. Bu da şarjın amacına göre 10V luk bir araba aküsü için her üniteye 2.2-2.4 V ya da toplam 13.2-14.4 V verilmesi anlamına gelir. Bir marş aküsü genellikle aracın kendi jeneratörü tarafında şarj edilir. Fakat hepimizin de bildiği gibi akü herhangi bir nedenle boşalmış olabilir. Yani bir akünün doldurma cihazına ihtiyaç duyduğu an gelmiştir.Aküyü şarj etmek için güvenilir bir şarj cihazı gereklidir ve bu cihaz mutlaka voltaj regülatorü olmalıdır. Bizim genelde uyguladığımızın tersine şarj süreci oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte biz sadece aküyü şarj ederken çıkabilecek pratik sorunlarla ilgileniyoruz. Güvenlik açısından kimse piyasada bulunan basit destekleme şarj cihazlarını kullanmamaktadır.

Aşırı yükleme akünün belirtilen noktanın üzerinde şarj edilmesi ile ortaya çıkan yaygın bir hatadır. Geleneksel akülerde aşırı yükleme hidrojen ve oksijenin birikmesine ve uçup gitmesine sebep olur. Bu gazlar patlayıcı oksi-hidrojen karışımı halini alırlar. Bu yüzden bu işlem daima iyi havalandırılmış yerlerde yapılmalıdır. Aküde gaz oluşurken, dereceyi düşüren ve yoğunluğu arttıran elektrolitten su buharlaşır. Açıkta kalan elektrotlar hasar vermeye meyillidir. Aşırı yüklemede meydana gelen su kaybını tamamlamak için akülere arıtılmış su konulur. Aşırı yüklemeden meydana gelen bu etki genellikle gözle görülmez ve akünün ömrünün kısalması ile sonuçlanır.

• Aracınızın su tahliye delik ve kanallarının açık olmasına dikkat etmeniz,
• Aracınızın alt kısmını periyodik biçimde yıkatmanız,
• Aracınızı yıkadıktan sonra Kapı altları, çamurluk içleri, çamurluk kenarları, bagaj olukları, motor bölümü, marşpiye profillerinin içleri, taşıyıcı sistem profil içleri ile kapı direkleri gibi hassas bölümleri iyice temizlendiğinden ve kuruduğundan emin olmanız,
•Aracınızın kaportasında paslanmaya yol açabilecek küçük vurukları, çizikleri dış etkenlere karşı korumasız hale getirecek pasta cila yerine rötuşlayarak gidermeniz,
• Aracınızı fırça yerine süngerle yıkamanız ve oluşması muhtemel ince çizikleri engellemeniz,

aracınızın paslanmasını engelleyecek önlemlerdir.

Kavramadaki kaçırma özellikle yokuşlarda araca gaz verilirken hızlanamama, çekişte zayıflık yada ilk hareket sırasında duran aracı yerinden güçlükle kaldırma şeklinde kendisini gösterebilir.

Debriyaj çeşitli sebeplerden kaçırabilir. Pedal ayarının yanlış yapılması, baskı bilyesinin ayırma parmakları ile temasta kalmasına yol açar ve debriyaj pedalı tam bırakıldığı halde dahi kavrama kısmen çözülmüş olarak kalacağından kaçırma yapar. Çünkü baskı yaylarının bir kısım kuvvetleri alınmış yani; baskı kuvveti azalmıştır.

Çubukların bağlantılarındaki tutukluklar,geri getirme yaylarının kırık oluşu pedalın geri gelmesine kısmen engel olabilir ve bu nedenle kavrama tam kavraşma konumunu kazanamaz. Bu durumda ayarların yeniden ve doğru olarak yapılması gerekir.

Balatalı disk aşınmış, baskı yayları ile diyafram yaylar zayıflamış,balata yağlanmış veya ayırma parmakları yanlış ayarlanmış ise debriyaj kaçırır. Bu gibi hallerde disk veya baskı düzeninin komple değiştirilmesi gerekir.

• Kavrama ani tutuyor ve ses yapıyor

Önce çubuk bağlantıları kontrol edilmeli tutukluk yapıp yapmadığı anlaşılmalıdır.T utukluk yapma durumunda çubuklar ani boşalarak kavramanın ani kavraşmasına ve aracın sıçramasına sebebiyet verebilir. Motor bağlantılarının kırık olması da aynı sonucu doğurur.

Kavrama balatasının greslenmesi, balata yüzeylerinin cam gibi parlaması veya balatanın bulunduğu sac yastıklar üzerinde gevşemiş olması ani tutmaya ve sese yol açar. Bu durumda diskin değiştirilmesi gerekir. Balatanın bulunduğu mil üzerinde tutukluk yapmasıda aynı sonucu doğurur; milin frezeleri temizlenerek yağlanmalı ve tutukluklar giderilmelidir.

Motorun indirilip bindirilmesinden sonra ses yapıyorsa kavrama muhafazasının ekseni kaçıktır veya bağlantılar çarpık olabilir. Sebep ne olursa olsun eksen kaçıklıkları giderilmelidir.

• Ayırma durumunda disk dönmeye devam ediyor veya tutukluk yapıyor

Bu arıza kavrama tutmaya devam ederken balatalı disk pedal basıldığı halde volandan veya baskı plakasından tam ayrılmıyor demektir. Bu nedenle balatalı disk volan ile baskı plakasına sürtünmeye devam eder. Bu gibi hallerde vitesin sessiz değiştirilemediğinden,dişli seslerinden şikayet edilir.

Böyle bir şikayet sırasında ilk kontrol edilecek kısım pedal çubuk ayarıdır. Pedal boşluğu fazla ise pedalın tam sonuna kadar basılması halinde bile tam çözülme sağlanamaz. Eğer pedalın çubuk ayarı arızayı gideremezse kavramanın iç yapısına bakmak gerekir. Kavramanın iç arızaları balatalı diskin baskı plakasının çarpıklığından veya balatadaki gevşeklikten ileri gelir. Balata gevşemesinin başlıca nedeni debriyajın kötü kullanılmasıdır.

DİKKAT

Özellikle genç sürücüler kalkış sırasında tekerleklere patinaj yaptırma heveslerine kapılırlar. Bu heveslerin debriyaj balatasını sıyıracağını unutmamak gerekir. Patinajlı ani kalkışlar en azından debriyajın ve lastiklerin ömrünü azaltırlar.

Ayırma parmaklarının ayarı da bozuk olabilir ve kavramanın tam ayırmasına engel olabilir. Ayrıca balatalı diskin göbeği debriyaj mili üzerinde tutukluk yapabilir.Mil frezelerinin temizlenip yağlanması arızayı giderir. Ancak frezeler sıyırmış ve deforme olmuşsa mili değiştirmek gerekir.

Motor bağlantı kulağının kopması,debriyaj pedalına basılırken motorun bulunduğu yerden hareketine,yer değiştirmesine;kaymasına yol açtığı için de kavrama tutukluğuna sebebiyet verebilir. Bağlantı kulağı yenileştirilmek suretiyle arıza giderilebilir.

• Kavrama kavraşmış durumda iken ses yapıyor

Sebebi tespit etmek için sesin kavramanın kavraşmış konumda mı yoksa ayırmış durumda mı geldiğine dikkat etmek gerekir. Pedala basılırken mi yoksa pedal bırakıldığı zaman mı sesin geldiğini saptamak zorunludur. Örneğin pedala basıldığı zaman ses kesiliyorsa sesler transmisyondan geliyor demektir. Ayrıca volanın göbeğinde bulunan ve prizdirekt milinin ön ucuna yataklık eden burcun aşınmış olması,yada yağsız kalması,kurumuş olması da sese yol açabilir. Bu tür sesler daha çok yatak sesleridir ve şüphesiz vites kutusundaki yataklardan gelir.

Debriyaj pedalının çalıştırılması sırasında yani pedala basıldığı ve pedal bırakıldığı sıralarda ses geliyorsa bağlantılar kurumuş kirlenmiştir. Sesler tamamen mekanizmanın mekaniği sürtünmelerinden kaynaklanır. Temizlenip yağlanmalıdırlar. Kavramanın kavraşmış konumunda sesler gelirse balatalı diskin frezeli göbeğindeki milin frezeleri üzerinde gevşeklik yapmasından kaynaklanır.

Balatalı diskin damper yayları zayıflar veya kırılmış olurlarsa ses yapmaları mümkündür.Bu durumda balatalı diskin değiştirilmesi gerekir. Motor ile transmisyon eksenleri arasındaki kaçıklık balatalı diskin prizdirekt mili üzerinde ileri geri hareket etmesine neden olur. Eksenlerdeki kaçıklıklar düzeltilerek giderilmelidir.

Debriyaj ayırdığı zaman duyulan sesler baskı bilyasının aşınmasından, yağsız kalmasından,tutukluk yapmasından ileri gelebilir. Bu durumda bulunan baskı bilyası debriyaj pedalına basıldığı zaman çalışmaya başlarken tiz sürtünme sesleri çıkartır; buna ötme denir.

Baskı bilyasının ötmesi halinde ya değiştirilmeli yada yağlanmalıdır.Kavrama ayırma parmakları düzgün ayırmazlarsa pedala basılınca balatalı diskin göbeğine sürtünebilirler. Parmaklar yeniden ve istenilen değerde ayarlanmalıdır.Volan göbeğinde bulunan prizdirekt klavuz yatağı aşınmış yada yağsız kalmışsa araç viteste ve debriyaj ayırırken ve hatta araç dururken yüksek perdeden inleme sesi yapar. Bu şartlar altında prizdirekt mili (klavuz yatak üzerinde yataklanmıştır) durmuştur ve fakat yatak ve krank mili dönmektedir.Sesin kesilmesi için yatak yağlanmalı yada değiştirilmelidir.

Diyafram tipi kavramada zayıflamış bulunan geri getirme yayları kavrama ayırırken ve motor rölantide çalışırken çıtırtı şeklinde ses yapar. Kavramayı sökmeden yayları değiştirerek sesi gideririz.

BUJİ BAKIMI VE TEMİZLİĞİ

Ateşleme enerjisini yanma odasına taşıyarak elektrotların arasında oluşan elektrik atlaması ile sıkışmış hava yakıt karışımını ateşleyen Bujilerin maksimum araçların 10 bin kilometre bakımında temizlenmesi, kullanım şartlarına göre 15 bin – 30 bin kilometre arası değiştirilmesi gerekmektedir.

Bujilerin ömrünü etkileyen unsurlar kötü yakıt ve motor sistemi ayarları olabilir. Genellikle araçların yaptığı teklemeler, artış gösteren yakıt sarfiyatı, geç hızlanma bujiden kaynaklanan sorunlar olabildiğinden bujilerin bakımı ve temiliği önemlidir.

Bujinizin bakıma veya temizliğe ihtiyacı olduğunu nasıl anlarsınız;

Bujilerde ki tırnak aralığı kontrol edilmeli, ayar bozuksa fabrika verilerine göre ayarlanmalıdır,
Bujiler söküldüğünde yağ birikintisi varsa yanma odasına fazla yakıt giriyor demektir,
Bujinin izolatör ucu, elektrotları ve gövdesinde kurum varsa karbüratör veya enjeksiyon ayarında bozukluk var demektir,
Buji elektrotları kaynamışsa ve üzerinde yabancı maddeler toplanmışsa, zamansız ateşleme sonucunda aşırı yükleme olmuş demektir,

Bujiler alınan darbe sonucu hasar görmüşse,

Buji değişimi veya temizliği sırasında dikkat edilecek hususlar;

• Buji söküldüğünde silindirlere yabancı madde, toz, pislik gitesini önlemek için biraz gevetilip etrafının temizlenmesi,
• Buji çok sıkı takılmış ise dişlilere gelecek şekilde yağlanması ve silindir kafasına zarar vermeden bujilerin sökülmesi,
• Bujileri takarken bujinin ve motorun birbirine temas eden yüzeylerinin temizliği,
• Gevşek takılan bujiler silindir kompresyon basınçlarını düşürdüklerinden motorun çekişini düşürür ve yakıt sarfiyatını arttırır,
• Bujilerin önce elle sonra yeni bujiler için 90 derece eski bujiler için 30 dereceyle anahtarla sıkılması gerekmektedir. Konik yüzeyli bujilerde anahtarla sıkma derecesi 15dir.
• Buji kablolarını temizlik esnasında kontrol ediniz, Buji kablolarında çatlak, yanma, sürtünmeden dolayı aşınma ve üzerinde yağ olmamasına özen gösteriniz,
• Buji kablolarınının birbirine temas etmemesine ve gereğinden uzun olmamasına dikkat ediniz,
• Aracınızın orjinal buji markasını kullanmaya devam etmeye özen gösteriniz.

ARAÇ NASIL YIKANMALIDIR?

Araç temizliği denilince aklımıza ilk gelen olay aracın yıkanmasıdır.Tepeden tırnağa yıkanan bir araç temizliğin en büyük parçasıdır evet ama acaba aracımızı düzgün yıkıyormuyuz?

Öncelikle araç yıkanması için geçerli bazı maddeleri size bir kez daha hatırlatarak konumuza başlayalım;

• Aracınızı güneş ışığında yıkamayınız,
• Aracınızı yıkamak için sabah erken saatleri yada öğleden sonra serin olmasını bekleyin,
• Aracınızı yıkarken sabun olarak bulaşık deterjanı kullanmaktan sakının,
• Aracınızı ılık su ile yıkayın,
• Aracınızı yıkarken yumuşak bir bez kullanın,
• Aracı sık sık suyla ıslatın,
• Aracın tamamını bir seferde yıkamaktan, fırçalamaktan sakının. Aracın üstü, önü, arkası ve yanları olarak ayırdığınız bölgeleri sırasıyla yıkayın,
• Aracınızın cilasını ihmal etmeyin, Oto Şampuan ve bakım ürünlerinin sıkça kullanıldığı Amerika’da araç sahiplerinin yaklaşık %3 ‘ü araçlarını yıkarken kullandıkları sert kimyasal maddeler sahip bulaşık deterjanı gibi otomotiv yıkamak için geliştirilmemiş sabunlarla araçlarına zarar vermekte.

Araçların yılda 2 sefer cilalanması aracın dış yüzey koruması için tavsiye edilirken sürücülerin % 48 ‘i bu tavsiyeye uymamakta.

Gelelim aracımızı nasıl yıkayacağımıza;

Öncelikli olarak aracı yıkamadan evvel tekerlek ve jantları yıkamaya, çamurlarını akıtmaya dikkat etmeliyiz. Bu şekilde aracımızın gövdesini ve boyasını tekerlek ve jantlardan çıkabilecek çamur gibi zarara sebebyet verebilecek maddelerden sakınmış oluruz. Beyaz şerite veya üzerinde beyaz yazıya sahip olmayan lastiklerimizi sert bir fırça ile temizleyebiliriz. Jantımızın tipine göre yumuşak veya sert bir fırçayla jantlarımızı temizledikten sonra gövdeyi yıkamaya başlayabiliriz.

Aracınız için oto şampuanı kullanabileceğiniz gibi boyayı koruyan özel katkılardanda kullanabilirsiniz. Aracın tepesinden yıkamaya başladığınızda size tavsiye edilen yıkama biçimi yıkadığınız alanın işini bir seferde bitirmek, yani hem sabunlamayı hem durulamayı peş peşe yapmak. Tepeyi yıkadıktan sonra aracın yıkayacağınız bölümleri ön, yanlar ve arka olmalı, en az ayda 1 sefer kapı içlerini temizlemelisiniz. Durulama esnasında suyu yukarıdan aracın tüm yüzeyine dağılacak şekilde durulanacak alana tatbik etmelisiniz.

Aracınızı duruladıktan ve yumuşak bir bezle kuruladıktan sonra dilerseniz aracınıza cila yapabilirsiniz. Cila için dikkat etmeniz gereken en büyük husus aracın yüzeyindeki yabancı maddelerden aracınızı kurtarmanız. Bunun için gelişmiş bir araç temizlik ürünü kullanabilirsiniz. Cilayı nasıl kullanmanız gerektiği cilanın üzerindeki kutuda açıklanmıştır, bu uyarıları dikkate alarak aracınızın cilasını yapabilirsiniz. Cila yaparken dikkat edeceğiniz hususlardan en önemlileri güneş ışınlarından aracınızı sakınmanız ve aracınızın temiz olduğundan emin olmanızdır.

ARACINIZIN ÜNİTELERİNDE YER ALAN SIVILAR NE İŞE YARAR?
NE KADAR ZAMANDA BİR DEĞİŞTİRİLMELİDİR?

Araçların çalışma unsurlarında önemli görevleri olan yağ, antifriz, gaz, asit ve su gibi araç bünyesinde bulunan sıvılar kaputun altında kendilerine ait haznelere sahipler. Eksildiği zaman tamamlanan yada bakımı yapılan bu sıvıların bakım zaman aralıkları değişkenlik göstermektedir. Araç ve sürücüsü için hayati önem arz eden bu sıvıların kullanma kılavuzu yada talimatnamesine göre belirtilen bakımlarının yapılması gerekmektedir.

Bahsi geçen kılavuzda depoların litre hacimlerinden hangi sıvının doldurulması gerektiğine, sıvıların kalitesinden işlevine pek çok bilgi sunulmaktadır.

Aracımızın ünitelerinde yer alan belli başlı sıvılar:

• Motor yağı

Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur. Yağın kullanma kılavuzuna göre bakımı yapılır.

Motor yağları hakkında merak ettiğiniz herşey.

Şanzıman yağı
40.000 ile 60.000 kilometrede yada 2 yılda bir değiştirilmesi önerilen şanzıman yağının tavsiye edilen bakım / değişim oranları araçların el kitabında mevcuttur.

Otomatik şanzıman bakımı.

Direksiyon hidroliği
Hidrolik direksiyon sistemlerinde kullanılan hidrolik yağı çoğunlukla sorun çıkarmayan sıvıların başından gelir. Her ne kadar sızıntı olasılığı düşük olsada periyodik bakımlarda servis tarafından kontrol edilmeli ve eksikse tamamlanmalıdır.

Fren Hidroliği
Özellikle havanın uzun süreli sıcak olduğu yerlerde eskiyen hidrolik yağı kaynama yapabileceğinden ortalama 1.5 yılda bir kez değiştirilmesi gerekmektedir. Sızıntı bile olmasa zamanla fren pistonları ile balataların sıkışması sonucu oluşturduğu boşluğa dolduğundan kendi kendine azalır.

Klima gazı
Uzman ve bilgili kişiler haricinde açılmaması gereken ve motor kaput kilidinin arka kısmında bulunan alüminyum borular üzerindeki kapaklardan dolumu yapılan klima gazı kesinlikle yetkili servis tarafından ve uzman kişilerce doldurulmalıdır. Yılda 1 kere kontrolü gereken klima gazının 2 yılda 1 değiştirilmesi öngörülmektedir.

Antifriz
Radyatörün paslanması ve soğuk havalarda suyun donmasını engellemek için radyatör suyuna ilave edilen antifriz yılda 1 sefer kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmelidir.

Cam Suyu
Deterjan katkılı suyun konması camların temizliği açısından daha olumlu olduğundan saf su yerine katkılı su kullanılması tavsiye edilen Cam Suyu bittikçe eklenerek doldurulmalıdır.

POLEN FİLTRESİ BAKIMI

Yaz bitti, araç içi havalandırma filtrelerinizi temizledinizmi?

Sıcak yaz aylarının yerini yavaş yavaş serin sonbahara bırakmaya başladığı şu günlerde yazın aracınızın havalandırma sistemini etkilemiş polen, spor, toz, toprak ve sanayi dumanı gibi sistemin çalışmasını aksatacak pislik ve tortulardan kurtularak araç kabininin ısıtma, soğutma, havalandırma sisteminin bakımını yapabilirsiniz. Araç kabini hava kanallarının filtresini sık sık temizlemeli ve belli aralıklarla değiştirmelisiniz. Polen alerjisi gibi alerjileri olan kişiler ile araç içinde sirküle eden havanın temizliği açısından bu filtrenin temizliği önem arz etmektedir.

Aracınız 2000 model veya daha yeni ise aracınız büyük ihtimalle kabin hava filtresi ile donatılmıştır, sürücülerin pek çoğu kabin hava filtresinin varlığından veya araçlarında olup olmadığından bile bihaber olduğundan bakımı aksatılan bu filtre ile tam temizlenemeyen havayı araç içinde solumak durumunda kalabilirler.

Aracınızın donanımında kabin hava filtresi olup olmadığını aracınızın el kitabından öğrenebilirsiniz. Temizlenmeyen filtreler araç içersinde kokuya yol açabileceği gibi oluşabilecek tıkanıklarla aracın ısıtma/soğutma sistemine zarar verebilir.

OTOMATİK ŞANZIMAN BAKIMI

Otomatik Şanzıman Nedir, Nasıl Çalışır, Bakımı Nasıl Yapılır?

Tork konvektörü, debriyaj, servo, hidrolik sistemi, solenoid, sübap ve vites kademeleri gibi unsurları içinde barındıran alüminyum muhafazaya sahip şanzıman türüdür. Otomatik şanzımanın en büyük özelliklerinden biri üretici firmaların en uygun hızlanma ve tork devirlerini hesaba katarak ayarladıkları vites değişim süreleri ile kullanıcı hatasından oluşabilecek sorunların en aza indirgenmesi ve aracın yakıt ekonomisine katkıda bulunması sağlanır. Her ne kadar otomatik vitesler manual viteslere göre araçların performansını olumsuz yönde etkiliyor olarak bilinsede geliştirilen yeni teknolojilere sahip araçların sahip olduğu otomatik vites seçenekler her geçen gün performans açısındanda daha iyiyi sürücüsüne sunmaya başlamıştır.

Manuel şanzımanlar motordaki gücü tekerleklere taşırken debriyaja ihtiyaç duyarken otomatik şanzıman bu işi tork dönüşümü yapan yağ içerikli bir sistem aracılığıyla halledilir. Yarı otomatik şanzımanlı araçlarda ise vites değişimi debriyaj olmadan manuel olarak yapılabilmektedir, bu araçlarda ise kavrama elektronik veya vakum sistemi ile kontrol edilmektedir. Otomobilinizin her parçası gibi Otomatik şanzımanda bakıma gereksinim duyar. Aracın ve şanzımanın tipine göre yapılması gereken bakım süreleri aracın el kitabında bulunabilir. Genel olarak uygulanan bakım her 40.000 kilometrede yada 2 yılda bir şanzıman yağının ve filtresinin değiştirilmesidir. Özellikle römork bağlı, hızlı duruş kalkış yapan, dağ bayır inip çıkan sürücüler şanzıman yağının kontrolünü aksatmamalıdırlar. Şanzıman yağı değişimi aslında kendinizin bile yapabileceği, çok fazla teknik bilgi ve ustalık gerektirmeyen bir işlemdir, eğer aracınızla ilgilenmeyi seviyorsanız yağ değişimi sırasında eğlenebileceğinizi bile söylemek mümkün. Bunun için yapmanız gereken aracınızın bakımını yapan servisde ki ustadan bu işin nasıl yapıldığını uygulamalı olarak görmeniz.

KLİMA BAKIMI

Klima sisteminin sorunsuz çalışmasının yolu, bakımlarının zamanında yapılmasından geçiyor. Sistemdeki gaz kaçaklarının zamanında farkedilmesiyse klimanın ömrünü uzatıyor ve onarım maliyetlerini düşürüyor.

Soğutma gazır en az 6 ayda bir kontrol edilmeli, klima bakımı ve kontrolu yetkili serviste yaptırılmalı, gaz yenilenmesinde öncesinde kullanılan gaz kullanılmaya devam edilmeli, uyumsuz gaz kullanılmamalı. Klimanın randımanlı olması için kış dahil ayda 1 en az 10-15 dk klima çalıştırılmalıdır çünkü kış mevsimi boyunca unutulan klima, yaz geldiğinde sürücülerin otomobilde en çok ihtiyaç duyduğu donanımların başında gelir. Ancak kış boyunca ihmal edilmiş, bakımı yapılmamış klima sistemi, sürekli kullanılmaya başladığında sorun çıkartabilir.

Klimadan gelen havanın sürücü ve yolculara doğrudan temas etmemesi için üflemelerin camlara ve tabana verilmesine dikkat etmenin yanı sıra otomobilin motoru çalıştırılmadan ve motor ısıtılmadan kesinlikle klima açılmamasına, ısınmış havanın hızla dışarı çıkabilmesi için camların bir süre açık tutulmasına, kalorifer düğmesinin soğuk konumunda olmasına, motor çalıştıktan sonra klimanın önce düşük devirde, daha sonra istendiği takdirde yüksek devirde çalıştırılmasına dikkat edilmelidir.

Klima sisteminin sağlıklı çalışabilmesi için yılda üç kez kontrol edilmesi öneriliyor. Klima radyatörünün taş, çarpma gibi darbelerden etkiIenip içindeki gazın boşalması sıkça karşılaşılan arızalar olarak dikkat çekiyor. Uzun süre gazsız kalan ya da eksik gazla çalışan klima görevini yeterince yapmadığı gibi, hasarın daha da büyümesine ve onarım maliyetlerinin yükselmesine yol açıyor.

Kış aylarında uzun süre çalıştırılmayan klima sisteminde gaz oturması ya da gaz sızması da sık karşılaşılan sorunlar arasında gösteriliyor. Hiç çalışmayan klimaIarda sorun büyük ölçüde elektrik arızasından kaynaklanırken, çalıştığı halde yeterince soğutamayan klimalarda bunun nedeni çoğunlukla evaparatörde toz birikmesinden kaynaklanıyor.Ülkemiz yol koşulları genelde tozlu olduğundan, varsa polen filtresinin zamanında değişitirilmemesi, klima sisteminin içindeki soğutmanın gerçekleştiği evaparatörde toz birikmesine neden oluyor. Soğuyan hava, biriken tozun tıkadığı klima borularından rahat geçemediğinden, yeterince soğuma gerçekleşmiyor.

Klima sisteminde soğutmamın oluştuğu nemli bir bölge olan evaparatöre toz zerreciklerinin sızması, zamanla bakterilerin oluşmasına da neden oluyor. Biriken bakteriler, bünyesi alerjiye karşı hassas olan sürücüleri rahatsız ediyor. Evaparatörde biriken bakterileri yok etmek üzere, bu iş için geliştirilmiş antibakteriyel sprey kullanılması öneriliyor. Klima dezenfektasyon spreyi; çimIenme, bakteri, mantar ve küfü önlediği gibi mikro organizmaların yol açabileceği sorunları da çözüyor. Klimalarda RI2 ve R 134a olmak üzere iki tip gaz kullanılıyor. Ozon tabakasına zarar veren R 12 gazının 1995 yılından bu yana Avrupa’da satılan otomobillerde kullanılması yasaklanmış durumda.Bunun yerine, ozon tabakasına zararsız R 134a klima gazı kulIanılıyor. Eski model otomobil klimalarında, kompresörde büyük arızaya yol açtığından yeni tip gazın kullanılması mümkün değil. Ozon tabakasına zarar vermeyen gazın kullanılabilmesi için, klima kompresörünün değiştirilmesi gerekiyor. Ancak yüksek maliyeti yüzünden bu işlem fazla tercih edilmiyor. Otomobilde hangi tip klima gazının kullanılacağıysa, klima kompresörünün üzerinde belirtiliyor.Klima kompresöründe kullanılan yağın da klima gazının niteliğine uygun olması gerekiyor. Yanlış yağ seçimi de kompresörde arızalara neden olabiliyor.

LASTİĞİNİZİN ÖMRÜNÜ ARTTIRIN!

Hava Basıncı
Uygun olmayan hava basıncı ileride tamiri mümkün olmayacak hasarların yanısıra, lastiğin düzensiz ve erken aşınmasına sebep olur. Hava basıncı lastik soğukken ölçülmeli ve mutlaka araç üreticilerinin belirlediği hava basıncı değerlerine uyulmalıdır.

Rot Ayarı
Aracınızın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki aksaklıklar nedeni ile direksiyon ve araç yönü aynı olmayabilir. Ön düzen bozukluğu sadece lastiklerinizde ekonomik kayba neden olmakla kalmaz aynı zamanda aracınızın süspansiyon ve döner aksamına da zarar vererek zaman içerisinde yüksek mekanik tamir ve bakım masraflarına yol açar.

Balans Ayarı
Jant ve lastiğinizin uygun olarak eşlenmemesi hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, salgı, yalpa gibi konforsuzluklar hissetmenize neden olacaktır.

Rotasyon (Yer Değiştirme)
Lastiklerinizin, araçta takılı oldukları her değişik pozisyonda değişik aşınma hareketlerine maruz kaldıklarıdan, periyodik olarak yerlerinin değiştirilmesi ömürlerini artıracaktır.

Diş Derinliği

Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli oldugu gibi, bir çok ülkede kanunen de yasaktır.

Yük Miktarı ve Yükleme Biçimi
Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap hatti) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına ; yanak,omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine ve hızlı aşınmasına sebep olur. Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar.

Fren Ayarı
Fren sistemlerinizi araç üreticisinin tavsiye ettiği aralıklarla kontrol ettiriniz. Ayarsız frenler,lastiklerde düzensiz ve hızlı aşınmalarına neden olur. Ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı lastiğe göre farklı olacağından, blok tipi aşınma olması ihtimali artar.

Araç Kullanım Şartlarına Uygun Lastik Seçimi
Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Araç Hızı Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığını yükselmesi sebebiyle sırt kauçuğu normale göre daha çok aşınma gösterir.

Lastik Eşlemeleri
Aracın tüm lastiklerinin aynı ebat ve yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır.

Yol ve İklim Şartları
Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir.

Lastik Performansı ve Ömürleri
Bu faktörlere ilave olarak araç kullanıcısının sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları ile aracın bakım seviyesi gibi diğer faktörlere de bağlı olarak değişiklikler gösterebilir.

Kısa Kısa
Bozuk satıhlarda yüksek hız yapmayın,
• Uzun yola çıkarken ve araç yüklüyken hava basıncını 2 PSI artırın,
• Stepne lastiğinizin basıncını da düzenli olarak kontrol edin,
• Kışın diş derinliğinin 3 mm den az olması çekişi olumsuz etkiler,
• Çivili kış lastiği kullanımı özellikle buzlu ve karlı zeminlerde üstün çekiş ve tutunma sağlamakla birlikte; kuru zeminde tam tersi etki yapar,
• Aracınızı uzun süre kullanmayacaksanız, aracınızı takoza alın,
• Lastiğinizi parlatmak için petrol ürünleri içeren deterjan veya cilalar kullanmayın. Su ve fırça kullanılarak yapılacak temizlik lastikteki kimyasalların koruyucu bir film tabakası oluşturmasına yardımcı olur,
• Aynı aks üzerindeki lastiklerdeki farklı hava basınçları, aracın düşük hava basınçlı lastik tarafına doğru çekmesine neden olur,
• Lastiğinizi kaldırım kenarlarına ve sivri yüzeylere çarpmaktan kaçının,
• Diş derinliği 1.6 mm ye düşen lastikleri mutlaka değiştirin,
• Karlı ve buzlu yollarda lastiğinizin hava basıncını 2-3 psi artırın. Bu şekilde karda ve buzda daha iyi bir çekiş elde edersiniz,Kullanmadığınız lastikleri şişirilmiş olarak depolamayın,
• Subap kapaklarını kapalı tutun,
• Kış şartlarında lastiklerinizin durumu ne kadar iyi olursa olsun; ani hızlanma ve ani frenden kaçının, daima aracınızı viteste sürün, mevcut lastik izlerini takip edin, önünüzdeki araçla her zamankinden daha uzun mesafe bırakıp, önce vites küçültüp, sonra kısa aralıklarla pompalayarak fren yapın,
• Lastiklerinizin havasını her zaman lastik soğuk iken tamamlayın,
• Kış lastikleri kullanımına karar verildiğinde tüm lastiklerin değiştirilmesi tavsiye edilir. En azından çeker akstaki lastikler değiştirilmelidir. Araç üreticisi firma farklı bir öneride bulunmadığı sürece, araçta kullanılan lastiklerin tümü aynı ebatta olmalıdır.

OTOMOBİLİNİZİN BAKIMLARI

Otomobilinizin tatil dönüşü bakımı

Uzun yolcular sonrasında aracınızın belli başı parçalarının bakım görmesi veya değiştirilmesi gerekir.Bu tür bakımlar sürüş güvenliği açısından büyük önem taşırken aracınızın ömrü içinde çok önemlidir.

Frenler: Otomobilde güvenli sürüşün en önemli faktörlerinden biri olan fren bakımında dikkat edilmesi gereken koşullar şunlardır.Hidrolik seviyesi depo ağzından 1,5 santimetre aşağı seviyesi olarak baz alınmalıdır. Eğer bu seviye altında bir görünüm var ise depo ağzından itibaren olan 1,5 santimetre aşağısına kadar hidrolik ilavesi yapınız. Ayrıca Frenlerde yolculuk öncesine göre bir değişiklik hissediliyorsa kesinlikle servise gidilmesi gereklidir.

Motor Yağı : Tatile çıkmadan önce motor yağını kontrol etmiş olsanız bile, tatil sonrası mutlaka aracınızla ilgili olarak motorunuzdaki yağı kontrol etmenizde yarar var . bu nedenle yağ eskimiş yada değiştirme zamanı gelmiş olabilir. Motor yağını kontrolünü şu şekilde yapabilirsiniz. Motoru çalışma ısısına getirene kadar çalıştırın yada 5 km bir yol kat ettikten sonra düz bir zemin de aracınızı stop edin sonra 1-2 dakika bekleyin. İlk olarak yağ çubuğunu çıkarın ve iyice temizleyin. Yağ çubuğunu yerine tekrar takın ve çıkartın yağ seviye çubuğu üzerinde yağın olduğu en üst seviyeye dikkat edin çubuğun en alt ve en üst seviye ortasında olmasına özen gösterin. Eğer alt bir seviyede ise yağ ilave edebilirsiniz.

Hava Filtresi : Az benzinle çok kilometre yapmak için hava filtresinin temiz olması gerekmektedir. Hava filtresi Ülkemizin yollarının tozlu ve çamurlu olmasından dolayı uzun yolculuklar sonrasında mutlaka temizlenmesi veya eskimişse yenisiyle değiştirilmesi gerekir. Hava filtresinin değiştirilmesi zamana bağlı değildir. Buna göre hava filtresi haftada bir yada ayda bir yada yolun durumuna bağlı olarak 10000 kilometrede bir değiştirilir.

Yıkama : Tatil süresince genellikle otomobillerin temizliklerine gerekli olan önem gösterilmez. Isınmış Asfalttan kopan parçalar mıcırlar ve öndeki araçtan gelen çamurlar aracınızın kaportasına yapışır. Özellikle tabana yapışan bu tip parçalar aracınızın paslanmasını hızlandırır. Bu nedenden dolayı aracınızın kapsamlı bir temizliğe ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

Otomobilinizin uzun yol bakımı

Bu unsurların başında lastikleriniz kontrol etmeniz geliyor. Uzun yola çıkacağınız için yedek lastiğinizide kontrol etmeniz yolda karşılaşabileceğiniz aksiliklere karşı hazır olmanızda etkili olur. Lastik kontrolünde dikkat edecekleriniz lastiğinizin havası ve diş derinlikleridir.

Aracınızı yetkili servisine götürerek Rot-Balans ayarlarını, frenlerini, motor yağını, elektrik aksamını ve radyatörde bulunan antifiriz miktarını kontrol ettirin. Aracın silecek lastikleri kontrolü ile silecek suyunun tamamlanması alacağınız önlemlerden bir diğeri.

Otomobilinize bahar bakımı

Otomobiller, baharla birlikte bakıma ihtiyaç duyarlar. Çeşitli firmalar tarafından uygulanan temizlik ve bakım sistemleriyle, otomobilinizi hem bahara hazırlayabilir, hem de ilk günkü haline kavuşturabilirsiniz.

Yağmuruyla, çamuruyla, güneşiyle, tozuyla, toprağıyla her mevsim sonrasında otomobile baştan aşağı bir makyaj yaptırmak gerekmektedir. Yaz ve Kış yaklaşırken otomobil sahiplerinin yapması gereken öncelikli işlerden biri de otomobile bakım yaptırmaktır. Kışın yağmurda, çamurda her türlü kötü hava koşullarında, Yazın, güneş altında ve toz, toprakta kullanılan otomobillerin bakıma ihtiyacı vardır.İnatçı lekeleri çıkartabilirsiniz.Kış mevsiminde otomobilin altında biriken tortu ve çamurlar, otomobilin yüzeyinde meydana gelen çizikler, bir süre sonra otomobilde paslanmalara yol açar.

Otomobillerin koltuklarında, döşemelerinde ve diğer yüzeylerinde de zamanla lekeler oluşur. Otomobilinizin iç ve dış yüzeyinde oluşan inatçı lekeleri çıkarmak için oto marketlerde satılan temizlik ürünlerini kullanabilirsiniz.Sadece temizlikle yetinmeyip, otomobilinizi dış etkenlere karşı koruma altına almak istiyorsanız, otomobilinizi koruma sistemleriyle donatmanız gerekiyor.

Otomobilin üzerinde fabrika çıkışında bulunan şeffaf koruyucu tabakanın yok olmasıyla birlikte, otomobilin boya yüzeyi çevre şartlarına karşı tamamen korumasız kalıyor.Güneş boyanın en büyük düşmanı. Otomobilin yüzeyinde zamanla donuk ve lekeli bir görüntü oluşuyor. Uzaktan bakıldığında pürüzsüz gibi görünse de, yakından incelendiğinde boya yüzeyindeki çukurlar ve tümseklerden oluşan engebeli yüzey görülüyor. Güneşin tehlikeli ultraviyole ışınları da boya yüzeyi için ayrı bir tehlike kaynağı oluşturuyor. Ultraviyole ışınları boya yüzeyine yapışan ve mercek görevini üstlenen yabancı maddelerin yardımıyla yüzeyi yakıyor ve bozulmasına yol açıyor.

Fırçayla yapılan yıkama boyayı çiziyor. Otomobillerin yüzeyi için bir başka tehlikeyi ise bilinçsizce yapılan temizlik ve bakım hizmetleri oluşturuyor. Otomobilleri güzelleştirmek için uygulanan pasta – cila işlemi gerçekte boya yüzeyi için oldukça tehlikeli bir uygulama. Otomobilin dış yüzeyine uygulanan pasta işlemişse, yüzey üzerinde dairesel çizikler ve aşınmalar meydana geliyor. Piyasada bulunan ve amatör kullanıma yönelik cilalar ise boya yüzeyinin çok kısa bir süre parlamasını sağlıyor. Bu da parlatma işleminin sık sık tekrarlanmasına yol açıyor. Fırça ve kova kullanarak yapılan oto yıkama ise boya yüzeyini çiziyor. Otomobil fırçayla yıkandığında yüzey üzerinde bulunan kirler, çiziklerin içine yerleşiyor.

Otomobilinizin yaz bakımı

Birkaç küçük bakımla güvenli ve keyifli yolculuk yapmak mümkün.

Motor yağı:
Otomobilin motor yağ seviyesi ve yağın durumu mutlaka kontrol edilmeli. Yağ çubuğundaki yağ seviyesi, minimum ile maksimum çizgisi arasında bulunmalı. Eğer seviye minimum çizgisinin altındaysa, motorun üstündeki yağ kapağından, gerekli miktarda motor yağı ilave edilmeli.

Lastikler:
Uzun yolda otomobil yüksek hızlara çıkacağı ve daha yüklü olacağı için lastik basınçlarının fabrikanın önerdiği düzeye çıkarılması gerekir. Birçok otomobilin sürücü kapısında ya da bagajda lastiklere hangi yükte ne kadar hava basılacağı belirtilmiştir. Eğer aracınızda bu bilgiye ulaşamıyorsanız, normal basınçtan 2-4 psi fazla basınç uygulayın.

Fren sistemi:
Fren hidroliğinin seviyesi de minimum ile maksimum arasında olmalı. Eğer seviye minimumu gösteriyorsa, aynı marka hidrolik sıvısıyla takviye yapılmalı. Ayrıca balataların da kontrol edilmesinde fayda var. Çünkü tatil yolculuklarında otomobiller normaldan daha yüklü olduğu için, frenlere daha çok yük biner. Kampanalı sistemlerde arka balataların durumunu anlamak için otomobilin el frenini çekip yokuş aşağı bırakabilirsiniz. Eğer otomobil hareket ederse balataların değiştirilmesi uygun olur.

Hava filtresi:
Hava filtreleri tozlu yollarda daha çabuk kirlenir. Yola çıkmadan önce, hava filtrelerinin kontrol edilip kirliyse mutlaka değiştirilmesi gerekir. Kirli hava filtresi motor performansını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda yakıt tüketimini yüzde 15 oranında artırır.

Kayışlar:
Alternatörü, motordan aldığı tahrikle çalıştıran V kayışının gerginliği kontrol edilmelidir. Kayışın orta kısmına parmakla sıkıca bastırıldığıda V kayışı 1.5 santimden fazla ensiyorsa değiştirilmesi gerekir.

Aracınız tatile hazır, ya siz?

Uzun tatil yolculuklarında otomobil kullanmak daha fazla dikkat ister. Yolculuk öncesi yediklerinizin yağlı ve ağır olmamasına dikkat edin. Çay ve kahve içerdiği uyarıcı maddeler nedeniyle tavsiye edilir. Bolca sıvı gıdalar almak yararlı olur. Otomobile bindiğinizde, önce doğru oturma ve sürüş pozisyonunu bulun, aksi taktirde sırt ve boyun ağrısı çekmeniz kaçılınmazdır. Bagajı yüklerken ağır yükleri arka koltuğa yakın, hafif yükleri de tampona yakın koyun. Böylece ağırlık merkezi otomobilin ortasına yaklaşır. Konvoydayken sollama yapmak için acele etmeyin. Araç yüklü olduğu için sollama mesafesi uzayacaktır. En azından iki saatte bir mola verin. Her molada tuvalete gidin ve kan dolaşımını düzenleyecek egzersizler yapın. Özellikle kol ve bacak kaslarınızı çalıştıracak eklemlerinizi açacak hareketler yapın.

Otomobilinizin kış bakımı

V Kayışına dikkat
Yaz aylarında genişleyen V kayışı,özelliğini kaybeder. Kayışı germeniz mümkünse gererek kullanın, aksi takdirde kayışı değiştirmek gerekir. Çünkü gevşek kayış şarjı etkiler, vantilatörün devir daimini yavaşlatır. Dolayısıyla otomobilin sağlıklı çalışmasını etkiler.

Antifrizi mutlaka ölçtürün
Radyatör sistemindeki suyun donmaması için antifiriz kullanılmalıdır. Soğutma sistemini korozyona karşı korumak için yaz-kış kullanılması gereken antifriz, kışın soğutma sisteminin donmasını önler.

Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.

Fıskıyeleri ayarlayın
Camı temizlemeye yarayan fıskiyeler sudaki kireç nedeniyle zamanla tıkanabilir. Fıskıyelerin uçlarını bir iğne yardımı ile açabilirsiniz.

Silecekleri kontrol edin
Ön cam sileceklerinin kış ayarlarının zorlu koşullarında iyi performans göstermesi için aşınmışsa değiştirilmesi gerekir. Yazın bunaltıcı sıcaklarında silecekler çabuk aşınmış olabilir.. Silecekleriniz aşınmışsa,kendinizden kolayca değiştirebilirsiniz. Böylece yağmurlu ve karlı havalarda görüşünüz önemli ölçüde artar.

Lastiklerin dış deliklerini kontrol edin
Otomobilin yola tutunmasını sağlayan lastiklerin ideal diş derinliğinin 3 mm olması gerekir. Eğer kışın karlı yollarda kaymak istemiyorsanız, mutlaka lastiklerinizi kontrol ettirin.

Elektrik sistemini gözden geçirin
Kışın havadaki nem ortamının artmasıyla, buji kabloları ve distribütör kapağındaki çatlaktan nem girip otomobil çalışmayabilir. Onun için elektrik sistemini kontrol edin.

Periyodik bakıma rağmen yağa sık sık bakın
Periyodik bakımların dışında kışa girmeden önce motor yağının mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Uzun süre kullanılan yağ,motoru koruma özelliğini kaybeder.

Silecek suyunu ihmal etmeyin
Alkol içermeyen uygun bir cam silecek sıvısı,cam yıkama sistemini sıfır dereceye kadar,donmaktan koruyabilir. Buzlu havalarda camınızı temizlemek istiyorsanız dikkat.

Kışın rezistansa ihtiyacınız daha fazla
Arka camdaki buharlaşmayı önleyen rezistansın kontrol edilmesi, eğer herhangi bir problem varsa onarılması veya değiştirilmesi gerekir.

Üşümemek için kalorifere baktırın
Kış mevsimi öncesinde kalorifer ve klima bakımının mutlaka yapılması gerekir. Klimalı otomobillerde polen filtresi değiştirilir. Kalorifer hortumları kontrol edilir.

GÜNLÜK

• Sabah otomobilinize binmeden önce lastiklerin havasını kontrol edin.

• Otomobilinizi park ettiğiniz yerde yağ veya sıvı izlerinin olup olmadığını kontrol edin.

• Kışın; sileceklerinizin cama yapışıp yapışmadığını kontrol edin.

• Kontağı çevirdikten sonra göstergede bulunan ikaz lambalarını kontrol edin.

• Yola çıkmadan önce ışıklandırmalarınızı kontrol edin. (farlar, sinyaller, fren lambaları vs.)

HAFTALIK

• Sıvı seviyelerini gözle kontrol edin. (radyatör genleşme kabı üzerindeki max işareti, silecek sıvısı)

• Motor yağının seviyesini kontrol edin.

• Hidrolik yağ seviyesini kontrol edin.

• Otomobilinizi ağaç altına park ettiyseniz, motor kaputunu, havalandırma mazgallarını kontrol edin , yaprak ve yabancı maddelerden arındırarak gerekirse su tahliye deliklerini temizleyin.

• Silecek lastiklerini ıslak bir bez ile temizleyin.

AYLIK

• Boya üzerindeki çizik veya taş yaralarını kontrol edin.

• Emniyet kemerlerinin nemli ve sabunlu bir bez aracılığı ile tozunu alın.

• Yıkama esnasında özellikle jantları balata tozundan ve yabancı maddelerden arındırın.

• Otomobiliniz üzerinde olabilecek sanayi artıkları, kuş pisliği veya ağaçlardan dökülen reçine türü yapışkan vb. çevre etkenlerinden temizleyin.

• Yaptığınız km’ye göre lastiklerinizi detaylı kontrol edin.

• Otomobilinizin iç temizliğini yapın, deri döşemeniz var ise kullanım kitabında belirtildiği gibi temizliğini yapın.

• Otomobilinizi yıkamadan yıkamaya aküsünü ve kapı yağlarını kontrol edin.

Otomobili Yaza Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler …

Otomobili Yaza Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler Yazın sıcağı, tozu, duruş-kalkışlı trafiği arabanızı belirli ölçülerde mutlaka etkileyecek, güzelliklerinin bedelini bir şekilde ondan alacaktır. Geçen kışın etkilerini de buna ekleyebilirsiniz. Periyodik bakım, sizi sıkıntılardan kurtulabilirse de, huzurlu bir tatil için, yola çıkmadan önce almanız gereken bazı önemli önlemleri burada vurgulamayı yararlı buluyoruz. Bu önerilerden bazıları sizin yapabileceğiniz, diğerleri ise oto teknisyenini gerektiren uyarılardır. En iyi planlama kılavuzu, aracınızın kataloğudur. Kataloğu okuyarak, imalatçının önerilerine ve servis takvimine uyunuz. Klima (Air Conditioning) Normal koşullarda sorun çıkarmayan bir sistem sıcak havada çalışmayabilir. Sistemi kalifiye bir teknisyene kontrol ettiriniz. Soğutma Sistemi Yaz seyahatlerinin başta gelen sorunu motorun hararet yapmasıdır. Soğutma sistemi iki yılda bir tamamen boşaltılıp yıkanarak tekrar doldurulmalıdır. Soğutma sıvısının seviyesi, durumu ve konsantrasyonunu kontrol ediniz ve eksilmişse ilave ediniz. (Genellikle 50/50 antifriz/su karışımı önerilmektedir.) Motor tamamen soğumadan radyatör kapağını açmayınız! Kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarını kontrol ediniz veya ettiriniz. Yağ Motorun yağını ve yağ filtresini katalogda belirtilen sürelerde (10 000…15 000 km de bir) değiştiriniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Aracınız treyler çekiyor, bagaj yükünüz biraz abartılı veya seyahatiniz uzunca ise, yağ değişim süresini kısaltabilirsiniz. Bagajınızda, motorunuzun yağ eksiltmesine karşı mutlaka bir miktar yağ bulundurunuz Motor Performansı Diğer filtreleri de (hava, yakıt, PCV, vb.) katalogda belirtilen sürelerde (tozlu koşullarda daha da kısa sürelerde) değiştiriniz. Motorun zor ilk hareket, bozuk rölanti ve avans ayarı, düşük güç gibi sürüş problemleri varsa iyi bir serviste ayarlattırınız. Cam Silecekleri Yaz tatili hava koşulları bakımından da sürprizlerle doludur. Yağmurlu, çamurlu yollarda araç kullanmanız da gerekebilir. İyi silmeyen silecekler görüşünüzü bozarak gözünüzün yorulmasına ve güvenli sürüşünüzün de tehlikeye girmesine sebep olurlar. Aşınmış, sertleşmiş sileceklerinizi değiştirerek, yanınıza yeterli miktarda cam silecek suyu almayı da ihmal etmeyiniz. Tekerlek ve Lastikler Eski lastiklerle yola çıkmayınız. Yedek lastiğinizi de kontrol ederek iyi ve hazır durumda olmasını sağlayınız. Lastik basınçlarınızı ayda bir kontrol ediniz. 8 000…10 000 km’ de bir öndekiler arkaya, arkadakiler öne olmak üzere lastiklerinizin yerlerini mutlaka değiştirmelisiniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Rahat bir yolculuk için tekerlek balansı yaptırmayı da unutmayınız. Kriko Krikonuzun iyi durumda olduğundan emin olunuz. Frenler Frenleri katalogda belirtilen sürelerde veya sarsıntılı, gürültülü ve uzun mesafede durma durumlarında daha önce kontrol ettiriniz. Akü Aküler yılın herhangi bir döneminde arızalanabilir. Yola çıkmadan önce akünüzü kontrol ettiriniz. Sizin yapabilecekleriniz, kutupları ve kablo başlarını tel fırça ile fırçalamak, tüm yüzeyleri temizlemek, bağlantıları sıkmak olabilir. Eğer kapakları açılıyorsa akünün içerisindeki sıvı seviyesini kontrol edebilir, eksikse saf su ekleyebilirsiniz. (Akü sıvısı asitlidir cildinize ve üzerinize sıçramamasına özen gösterin sıçraması halinde derhal bol su ile yıkayın. Akü yüzeyindeki artıklara dokunmayın, akü ile çalışırken gözlük ve lastik eldiven giyin.) Lambalar Tüm lambaları kontrol ediniz. Kir ve böcek artıklarını ıslak bir bezle temizleyiniz. Farlarınızı ayarlattırınız. Acil Durum – Aracınızda küçük bir tamir çantası, ilk yardım çantası, seyyar lamba, yedek ampul ve fener ile mümkünse bir cep telefonu ve pilli radyo bulundurunuz.

Alçıpan Hakkında Herşey

Alçıpan Nedir? Alçıpan, ortası alçı, iki yüzü karton kaplı, seri olarak, standart veya özel boyutlarda ve belli normlarda üretilen düzgün yüzeyli plakalardır. Alçıpan, dış duvarları bitmiş binaların içinde, yerden duvara kadar her alanda kullanılabilmektedir. Alçıpan ile asma tavan, bölme duvar, kuru sıva ve kuru yer döşemesi uygulamaları yapılmaktadır. Neden Alçıpan? Alçıpan’ ın ph değeri insan vücuduyla aynıdır; bakteri üretmez. Alçıpan yangına dayanıklıdır. Tek kaplama yapılarak oluşturulan 7.5cm genişliğindeki en basit Alçıpan duvar, yangına 30dk. dayanıklıdır Alçıpan esnektir. Deprem sarsıntılarında esneyebilen yapısı sayesinde patlamaz ve yıkılmaz. Alçıpan hafiftir, 1m boyaya hazır Alçıpan bölme duvar tuğla duvardan 9 kat daha hafiftir. Bu depremden daha az etkilenmesi anlamına gelmektedir. Alçıpan mükemmel ses ve ısı yalıtımı sağlar, Alçıpan ile eviniz nefes alır. Alçıpan içerisinde bulunan su moleküllerini bulunduğu ortamın nemi azaldığında ortama geri verir, ortamdaki nem fazlalaştığında kendi bünyesine hapseder, kısacası ortamın nemini dengeler. Alçıpan Bölme Duvarlar yer kaybına yol açmaz; minimum 7.5 cm duvar kalınlığı ile düzgün bir duvar elde edersiniz. Alçıpan ile oluşturduğunuz bir duvarı istediğiniz zaman kolaylıkla demonte edebilir, böylece mekanınızı genişletebilir veya küçültebilirsiniz. Hızlı ve kolay montaj sayesinde işçilikten ve zamandan tasarruf edersiniz Alçıpan Sistemleri Aksesuar ve Profilleri 1- Askı Teli 2- Taşıyıcı Tel 3- Askı Şeridi 4- Çiftli Yay 5- Kelebek 6- Telli Yay 7- C Tipi Askı Maşası 8- Çapa Tipi Askı Maşası 9- C Askı 10- TC Profil Bağlantı Elemanı Tip 1 11- TC Profil Bağlantı Elemanı Tip 2 12- Ekleme Parçası 13- Klips 14- Klips Kenetleme 15- Agraf 16- Askı Papucu 17- Somun-Pul-Vida 18- 8 lik TİJ 19- Borazan Vida 20- Borkof Vida 21- Ağaç Vidası 22- Dübel-Pul-Vida 23- Derz Bantı 24- İç Köşe Bantı 25- Akustik Bant 26- Özel İmalat Profil Kesme Makası Alçıpan Sistem Profilleri 1- Tavan U Profili 2- Tavan C Profili 3- Duvar U Profili 4- Duvar C Profili 5- Artform 6- L Köşebent 7- Taşıyıcı Profil 8- Delikli Köşebent Alçı Levha Üreten Firmalar LAFARGE DALSAN web: www.dalsan.com.tr Tel: 0 312 342 39 00 KNAUF AŞ web: www.knauf.com.tr Tel: 444 92 74 ABS ALÇI web: www.absalci.com.tr Tel: 0 216 324 47 22 (Pbx) e-posta: abs@absalci.com.tr

istanbul boya ustasi

Boya – Badana Nasıl Yapılır ?

Bu yazimda sizlerle dekorasyon onerileri hakkinda alci, boya – badana nasil yapilir sorusu ile ilgili bilgileri paylasmaya calisacagim. Asagida yer alan boya – badana ve alci nasil yapilir bilgilerini badana ustasi Murat Bey’in tecrubeleri dogrultusunda bizlerle yaptigi paylasimi sizlerle paylasacagiz. Eger kendi boya – badananizi yapmayi dusunuyorsaniz eminim asagida yer alan bilgiler cok isinize yariyacak. Birinci Asama: Boyamiza baslamadan once dekorasyon yapacagimiz yerin oncelikle zeminin ve esyalarinin temiz naylon branda ile kaplanmasi gerekir. Bu islem bir cok kimseye zor gelebilir ama sonucta kazancli cikacaginiz kesindir, cunku amator olarak boya-badana yapmak isteyenler yeri ve esyalari kirletebilirler. Ikinci Asama: Zemin ve esyalarimizin uzerine naylon brandamizi serdikten sonra kabaran, kavlayan ve bozulan zeminin temizlenmesi, kazinmasi gerekmektedir. Kazinan zeminin tamir isleminden once poli izole malzeme uygulanmasi gerekir. Bu islem alcinin duvarla butunlesmesine, alcinin duvara daha iyi tutunmasina yardimci olacaktir ve duvarda bulunan tozuda temizliyecektir. Ucuncu Asama: Bu islemlerden sonra alcimiz karilir. Alci karma orani cok onemlidir. Bu oran 1 olcek suya 2 olcek alci seklinde olmalidir. Sertlik veya yumusaklik alcinin durumuna gore su ya da alci ekleyerek ayarlanir. Alci kullaniminda saten alci kullanmamiz gerekir bunun nedeni normal alcinin cok cabuk donmasi sonucu dekorasyon da sorunlar yasiyacagimizdandir. Saten alci en az 45 dakika donmaz. Alci yapmadan once bunu mutlaka goz onunde bulundurarak saten alci kullaniniz. Biryerin komple alci cekilmesi gerekiyorsa daha fazla alci sarf edileceginden yarim kova suya doyana kadar alci atilir. Alci atilirken dikkat etmemiz gereken nokta alciyi serperek suya atmaktir. Suya birden alcimizi atarsak alci islanmaz ve karistirirken zorluk yasariz. Alcimiz 5 dakika kadar bekledikten sonra mala ya da karistirici matkap ile karistirilir ve uygulamaya gecilir. Dorduncu Asama: Bu asamamizda cekilen alcinin ve tamir yerlerinin kurumasi beklenir. Kuruma isleminden sonra duvarlar zimpara ile boyanin sekline gore (plastik, yagli boya olabilir) ince veya kalin numarali zimpara ile zimparalanir. Bu islem ince detay gerektirir. Cok disli bir zimpara ile zimpara yapilirsa duvarlar cizilir ve pis bir goruntu olusur. Eger zemin komple alcilandi ise poli-izole malzeme ile astarlanir. Tamirlerde sadece tamir uzerlerine poli izole uygulanir. Besinci Asama: Bu asamamizda uygun renk secimidir. Renk secimi boyanacak yerin genislik, isik alma durumuna (pencere sayisi, gunes alma durumu vb.) gore yapilir. Altinci Asama: Rengimizi uygulama safhasidir. Yardimci malzemeler olan rulo ve firca secimi cok onemlidir. Boya ayarlanirken inceltme oranlarina dikkat edilmelidir. Boyamiz ne cok sulu nede cok kati olmalidir (inceltici boyaya gore degisir tiner, neft, selulozik tiner, su vb.) Duvarin boyamadan once firca ile tavan kestirmeleri yapilmalidir ki duvar boyasi tavana tasmasin. Kestirme isleminden sonra rulo ile boya uygulamasina gecilir. Rulo boyaya cok fazla batirilmamalidir, cok fazla boya olan rulo boyanin yerlere dokulmesine neden olacaktir. Rulo icin izgara kullanmak buyuk fayda saglayacaktir. Izgaraya surulen rulo fazla boyayi atacaktir. Rulo ile uygulama yapilirken boya bir yonden diger bir yone dogru uygulanir. Tekrar yas iken bir kez daha uzerinden ayni yone dogru gidilir. Bu islem boyanin her yere esit dagilmasini saglayacaktir. Boylelikle birinci kat bitirilip kurumasi beklenir. Ilk kat kuruduktan sonra ikinci kat yine yukarida anlatildigi sekilde uygulanarak yapilir. Umariz boya – badana yapmayi dusunenler icin yukaridaki bilgiler isinize yarar. Yazimizi kaynak gostererek istediginiz sekilde kullanabilirsiniz.

 

Etiketler :  Boya ustası

Laminant parke nasıl döşenir?

 Laminant parke döşemek için öncelikle gerekli malzemeler: Laminant parke, Şilte Süpürgelik Çekiç Vurma ve mesafe takozu Çektirme demiri Kurşun kalem Falçata ve plakları kesmek için testere Öncelikle laminant parkeler hangi yönde döşenecekse o yöne doğru şilte serilir.3 tane plaka alınır ve basamak şeklini alacak şekilde boyları kesilir.Plaka sayısı kilit sistemine göre değişiklik gösterebilir.Bazılarında 4-5 tanede olabilirken bazılarında tek sıra olabilir.Plakaların uçtan birleşme noktalarında 25-30 cm fark olmalıdır. Laminant parke, bu şekilde sağlam bir tutunma olur.Duvar ve diğer bitiş engellerinden en az bir cm ideal olanı 1,5 cm boşluk olmalıdır. Alan boyu 8×14 ‘ten büyük ise genleşme boşlukları bırakılmalıdır.(Bu kurallara uyulmazsa parkelerde şişme olur).Mesafe takozları yardımı ile duvar mesafesi  ayarlanıp ilk plakanın oluklu kısmı size doğru olacak şekilde yerleştirilir.Daha önce boyları kısaltılan plakalar basamaklanarak ilk plaka kilitlenir.Daha sonraki kilitleme olayı farklılık gösterir. Bu ambalajın üstündeki kullanma talimatına göre yapılır.

Parke bakımı ve temizliği

Parkelerin uzun ömürlü olması birazda sizlerin parkelere karşı temizlik özeninizle olur. Parkelere yapılacak düzenli temizlik parkelerin daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Peki, ama parkelerdeki temizliği nasıl yapmalıyım?

Zemin döşemesi evde en çabuk giderebilecek bölgelerdendir. Çünkü evde kullanılan ve basılan bölgedir. Ve günün kirliliğini üzerinde taşır, Tos, pislik gibi mikropsu şeyleri hemen alabilen bunu sizlere yansıtabilen bölgedir. Ve bu yüzden temizliği çok önemlidir. İlk olarak parke temizliğinde yerleri silmek için kullanılan yer sil gibi temizlik malzemeleri bulunması gerekir ve bu tür temizlik malzemeleriyle iki günde bir bu parkeler silinmesi gerekir.
Ve Parkelerin temizliğinde alkol gibi benzeri maddelerle kesinlikle kullanılmaz. Bu parkelerin ömrünü büyük ölçüde etkiler.

Parke bakımında bir dikkat edilmesi gereken unsurlardan bir tanesi de döşemenin üzerine koyacağınız kesici, delici eşyalardır. Bu tür eşyalar parkelere büyük ölçüde zarar verebilir.

Laminet Parke Seçimi ?

Laminat parke döşetmeye karar verdiniz ve bir satıcıya gittiniz.
Daha renk seçmeye başlamadan önünüze bir sürü marka serildi. Alman’ı, Fransız’ı, Belçika’sı, Yerlisi, Çin’i, yeşil hdfli, kilitlisi, kanserlisi, anti alerjik, e1 ,mavi melekli…..
Kafanız iyice karıştı değilmi ?
Satıcı malını satmak için zaten bir sürü şey söylüyor. Siz de paketleri inceliyorsunuz iş daha da karmaşık.
  -Amaaan deyip, kaderinize razı olup herhangi birini döşetebilirsiniz. Belki hepten vazgeçip gidersiniz.

Burayı okuduktan sonra parkenizi çok rahat seçeceksiniz ve kalitesinden emin olacaksınız..
Şimdi:
İlk önce Çin malı kalitesiz bir laminat almamaya gayret edelim, çünki duyduğuma göre üreformaldehit kullanıyorlarmış(yani bildiğimiz gübre karışımı). İçinde gübre olan bir parkeyi almak istemeyiz herhalde. Çin malı olduğu halde üzerinde “made in Germany” yazıyor olabilir. (sırf Çin malı olduğu için değil,kaliteli Çin malı da olabilir.)

 Çin malı laminat parkelerin en belirgin özelliği yüzey kısmının olağandan daha parlak oluşudur.
    
     (Satın alacağınız parke üzerinde menşeinin açıkça yazılmış olmasına dikkat edin. Made in …..  şeklinde yazmalıdır. İçerisinde Germany kelimesi geçen başka bir cümle kurulmuş olabilir. made by German tecnology gibi cümlelere aldanmayın)

     İkinci olarak döşeteceğimiz parkenin deviri sınıfı önemli değil (eve döşenecekse), özellikle deviri sormayın bile. Size 12500 ila 15000 arasında bir devir söylenecek. Sizde neresinde yazıyor diye sorun ve ambalaj üzerinde arayın bakayım devir ile ilgili bir şey bulabilecek misiniz?
Parkenizi sadece kataloktan beğenmeyin.Bizzat parkenin kendisini inceleyin. Birbirine kilitleyin ve ek yerlerini nasıl kapattığına dikkat edin. Ek yerlerinde boşluk ve seviye farkları olmamalıdır.

 
Plakaların kenar kesimleri pürüzsüz olmalıdır. Kenarları prüzlü laminat çabuk eskiyecek ve ekyerlerinde çabucak sarı bir görüntü oluşturacaktır. Bu prüz işi çok hassastır prüzsüz gibi görünebilir. Parmağınızı kenar köşesinde fazla bastırmadan gezdirirseniz pürüzü fark edersiniz.
Desenlerin uzunlamasına birbirini takip ettiğini kontrol edin.
 
 
Ayrıca stripli(parça desenli) laminatların uçlarındaki son desen boyu minumum 7 cm olmalıdır.
(alt sağdaki resim) 
 
 
Usta meselesi;
Usta da çok önemli. Ustanın yapacağı küçük bir hata bütün parkeyi etkileyebilir.
Parkede açılma veya kabarma olabilir. Ayrıca kayıklanma dediğimiz olay da bir işçilik hatasından kaynaklanır.
Kilitli parkelerde değişik kilit sistemleri vardır.
Bunların içerisinde geniş yüzeyli olanlar daha iyidir.Çünki tutunma daha fazla olur.
laminat döşemelerin altına folyolu şilte kullanımı mecburidir(ahşap döşeme üzeri hariç)

Enerji tasarruflu yeni nesil camlar

Küresel ısınma gerçeği ile birlikte, enerji tasarrufu ve çevre koruma dünya gündemindeki öncelikli konular arasına girdi. Dünyada enerji tüketiminin % 20-45’i binalarda gerçekleşirken, binalardaki ısı kayıplarının yaklaşık % 30’u yalıtımsız pencerelerden kaynaklanıyor.
     
     Tek camlı pencerelerde kışın, bina içinden dışarıya önemli boyutta ısı kaçışı olduğundan, ısı yalıtımı sağlamak için pencerelerde çift cam (yalıtım camı) kullanılmalıdır. Trakya Cam’ın her iki camı da renksiz düz cam olan standart çift camı Isıcam Klasik®, ısı kayıplarını tek cama göre %50 azaltıyor.
     
     Camla daha etkin ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla cam teknolojisinde yapılan yoğun çalışmalar sonucu Low-E kaplamalı camlar geliştirildi. Trakya Cam, Low-E kaplamalı camların kullanıldığı yeni nesil yalıtım camı ünitelerini, Isıcam Sinerji® ve Isıcam Konfor® markalarıyla kullanıcıya sunuyor.
     
     Isıcam Sinerji®, ısı kontrol özelliği sayesinde ısı kayıplarını standart çift cama göre % 50 azaltırken, yakıt tasarrufu da sağlıyor. Isıcam Sinerji® güneş ısısından maksimum oranda yararlanırken güneş ışığından ödün vermiyor. Standart çift cam yerine Isıcam Sinerji® kullanılması durumunda yapılan ek harcama, sağlanan enerji tasarrufu ile kullanıcıya 1-2 yıl içinde geri dönüyor.
     
     Isıcam Konfor®, ısı kontrol özelliğine ek olarak, güneş kontrol özelliği de bulunduruyor. Isı kaybını standart çift cama göre % 50, güneş ısısını ise % 40 azaltarak kışın yakıt, yazın da klima masraflarından tasarruf sağlıyor. Standart çift cam yerine Isıcam Konfor® kullanılması durumunda, yapılan ilave harcama, yatırım maliyetinden ve enerji harcamasından sağlanan tasarruf ile yine 1-2 yılda geri dönüyor.
     
     Trakya Cam, sadece ısıtılan konutlarda Isıcam Sinerji®’nin, hem ısıtılan hem de soğutulan konutlarda ise Isıcam Konfor®’un kullanılması öneriyor.
     
     Isıcam Sinerji® ve Isıcam Konfor®, diğer yalıtım malzemelerinden farklı olarak, enerji tasarrufunu, güneş ışığını engellemeden gerçekleştiriyor. Böylelikle hem geniş cam alanları kullanıp hem de yalıtım sağlamak mümkün oluyor.
     
     Türkiye’de tüm binalarda Isıcam Sinerji® veya Isıcam Konfor® kullanılması durumunda, oluşacak bireysel tasarruflarla ülke genelinde her yıl 3 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlama imkânı bulunuyor.

Bauhaus’ta indirim ve Kampanyalar devam ediyor.

120.000 Ürün Çeşidiyle Keyifli Alışverişler…

Bu fiyatlar  17 Temmuz – 06 Ağustos 2010 tarihleri arasında geçerlidir.Kampanyalarımızı, avantajlı fiyatlarımızı, yeni ürünlerimizi ve promosyonlarımızı sizlere duyurmak amacıyla yayınladığımız Bauhaus dergi, siz değerli müşterilerimizle onbeş günde bir buluşuyor. Bauhaus’un kaliteli ve geniş ürün yelpazesinden sizler için seçtiklerimizin yer aldığı dergimizi, tüm Bauhaus’larda bulabilirsiniz.
 

İzopen’den ısı yalıtımlı pencere

Kendine özgü tasarımı ile yapılara görsellik kazandıran İzopen Pencere ve Kapı Sistemi, dış ortam ile görsel teması % 80-90 oranına çıkartabiliyor. Daha fazla şeffaf alan kullanımına izin veren İzopen sistem profilleri cam çıtasız tasarımı sayesinde pencerelerde 70 mm, kapılarda 96 mm’ye varan çerçeve genişliğine sahip. Alüminyum profiller üzerinde üretilen sızdırmazlık fitilleri, özel tasarım çektirme kullanımı ve köşe takozu birleşimleri sayesinde, montajı hızlı ve kolay bir şekilde yapılabiliyor.
     
     Düşük alüminyum tüketimi, PVC sistem aksesuarı kullanımı, kolay montaj özellikleri ile İzopen Pencere ve Kapı Sistemi, kamu binaları, toplu konut ve konut binalarındaki genel uygulama tipleri için tüm ihtiyaçları en ekonomik şekilde karşılayabiliyor.
     
Ürün Özellikleri:

  • %80’e varan yüksek şeffaf alan,
  • Fitil üzerinde alüminyum profiller,
  • Cam çıtasız kanat tasarımı,
  • Ekonomik aksesuar kullanımı,
  • Özel çektirme birleşimi,
  • Özel köşe birleşimi,
  • 45 derece köşe birleşimli eğimli cam çıtası,
  • Sistemin derinliğine uygun et kalınlıklarında ısı yalıtımlı alüminyum profiller
  • 60 mm kasa profil derinliği
  • Naturel eloksalli ve toz boyalı seçeneklerinde QUALANOD ve QUALICOAT belgeli profil üretimi,
  • EPDM hava, su ve toz sızdırmazlık fitilleri,
  • Sistemin seçiminden montajına kadar olan süreçleri kolaylaştıran statik ve ısı diyagramları,
  • Başarı ile tamamlanan KAPEDAM performans testleri.

    Teknik Özellikler:

  • Sistem genişliği: 70 mm.
  • Sistem derinliği: 60 mm.
  • Hava geçirgenliği: Class 4 (EN 12207).
  • Su geçirimsizliği: 9A (EN 12208).
  • Rüzgara karşı dayanım: B2/C2 (EN 12210).
  • Isı geçirim katsayısı (profil): 2,6 W/m2K – 2,9 W/m2K (EN 10077-2).
  • Isı geçirim katsayısı (ünite): 2,9 W/m2K (EN 10077-2, Ug:2,8 W/m2K).

    Uygulama Alanları

  • Pencereler
  • Balkon Kapıları
  • Ev yaşamına hareket katan kapılar

    İç dekorasyonda estetik tasarımlarla buluşmaya başlayan kapı, evin oldukça önemli bir parçası… Odaları birbirinden ayıran ve bireysel alanlar yaratan kapıların güçlü yorumcularından biri de Edoor…
         
         Edoor, kapıya farklı açılardan bakmayı ilke edinen bir tasarım ve üretim anlayışı ile büyümesini sürdüren markalar arasında yer alıyor. Ev mobilyası felsefesi ile sadece doğal kapı üreten Edoor, mobilya kapı konusunda uzmanlaşan ve bir tek bu tarzda üretim yapan bir anlayışla tüketicisine ulaşıyor.
         
         Zengin model ve renk alternatiflerine sahip olan Edoor koleksiyonunda 22 ayrı modelde ahşap kapı seçeneği sunuluyor. Meşe, sapelli, ceviz, wenge, dişbudak, kayın ve anigra kaplamalı ahşap kapılarda 7 tip cila seçeneği yer alıyor. Uygulandığı mekana doğallık ve sıcaklık katan tasarımlar; estetik ve kalite sunumlarının yanı sıra 30, 60 ve 90 dakika yangına dayanıklı formları ile de dikkat çekiyor.
         
          Rustik, klasik, modern ve yeni modern tasarımlarıyla konut, okul, hastane, otel gibi tüm projeler için gereken kapı ve aksesuar çözümleri sunan Edoor’un öne çıkan modelleri arasında Cuba, Bora, Vien gibi çalışmalara rastlamak mümkün…
         
         Vien modelinde kaplamaların yatay ve dikey birleşimi; hem şık hem sade bir hava yaratırken, kullanıcısının seçkin zevkini de karakterize ediyor. Kanat-göbek kısmında; en üst, orta ve alt bölümde bulunan parçalar için köknar veya ladin ağacından iskelet oluşturulurken, göbekler mdf üzeri doğal ahşap kaplama ile tasarlanmış. Vien; camlı ve camsız modeli ile modern ofislerin, villalar ve lüks konutların vazgeçilmezleri arasında yerini almaya hazırlanıyor.
         
    Kaynak: homeshowroom.com.tr

    Ahşap zeminleri korumak gerekiyor

    Dünyanın en kaliteli ağaçlarının yetiştiği Finlandiya’da ahşap endüstrisi büyük önem taşıyor. Eski zamanlardan beri gelenekselleşen ahşap mimarisi sayesinde TIKKURILA, 1862 yılından bu yana yaklaşık 150 yıllık deneyimi ve bilgi birikimiyle ahşap yüzeylere yönelik bakım ürünlerinin üretiminde de tecrübe kazanarak, özellikle Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerinde lider konuma yükseldi. Do-It- Yourself (DIY) zincirleri, profesyonel boyacılar ve endüstriyel uygulamalara yönelik her türlü beton, ahşap ve metal yüzeyler için boya ve cila üreticisi.
         
    Ahşap dış cepheleri herzaman korumak gerekiyor

  • Korunmayan ahşap yüzeyler güneş ışınları nedeniyle çatlıyor, grileşiyor ve eskiyor. Eskiyen yüzeyler hızla kiri içine alıyor. Nem ahşabı şişiriyor, tekrar kuruyan ahşap farkedilecek miktarda hacim kaybediyor. Nem değişiklikleri çatlamalara neden oluyor.
  • Nem, aynı zamanda mikrobiyolojik organizmaların gelişmesine neden oluyor. Ahşabın yüzeyinde ve içinde mavi mineral lekeleri oluşuyor. Ahşabın dayanıklılığını etkilemeyen küf mantarları koyu lekeler bırakırken, çürümeler ahşabın dayanıklılığını azaltıyor ve çürüyen ahşap zamanla kullanılamaz hale geliyor.
  • Bazı coğrafi bölgelerde ahşap kurtları, böcekler ve termitler ahşaba hücum ediyor.
  •       Ahşap yüzeylere uygulanacak cilalar, boyalar ahşabın içine nüfuz ederek güneş ışınlarının, nemin ve mantarların olumsuz etkisini ortadan kaldırıyor. Deniz kenarında, açık ortamlarda ahşap yüzeyler iklimsel ve çevresel etkenlere çok daha açık oluyorlar. Güney cepheler, kuzey cephelere göre 5 kat daha fazla etkileniyorlar. Boya ve cilalar ahşap yüzeyleri doğa koşullarından korudukları gibi, ahşaba verdikleri renkle çevreye uyumunu da sağlıyor.
         
    Isıl Ahşap ( Thermowood®)
          Ahşap, doğal güzelliğinin, güzel kahverengisinin korunması ve iklimsel nedenlerden oluşacak çatlamaların engellenmesi için her zaman korunmalı. Özellikle güneş ışınlarının çok kuvvetli olduğu Türkiye?de, ısıl ahşap yüzeyler için TIKKURILA?nın UV korumalı şeffaf ürünlerinin tercih edilmesi öneriliyor.
         
         TIKKURILA ürün gamında, ısıl ahşabın farklı kullanım amaçlarına yönelik çok çeşitli ürünler yer alıyor.
         
    Emprenye ahşap yüzeyler
          Dış cephenin, koruma cila veya boya uygulaması yapılmadan önce, en az 6 ay kurutulması gerekiyor. TIKKURILA ürünleri, tüm emprenye yüzeyler için uygun.
         
    İç mekanlarda güzel ve düzgün görüntü
          Yarı şeffaf görüntü, mobilya, dekorasyon ve tekstilde yeni bir akım. Yarı şeffaf cilalar, yüzeylere, sağlamlığın yanı sıra, yeni ve modern bir görüntü kazandırıyor. Mobilya ve lambrinin son rengi, kullanılan cilanın rengi, ahşabın cinsi ve uygulama şekli ve katman sayısıyla farklılıklar gösterebiliyor. Bu nedenle uygulamaya geçmeden önce ayrı bir parçada deneme yapılması öneriliyor.
         
    Kaynak: www.tikkurila.com

  • ISMEK Mesleki Eğitimleri Ücretsiz Devam Ediyor …

    MESLEK EĞİTİMLERİNİN ÖNEMİBilgi ve teknoloji çağı olan 21. yy.da küresel bir dönüşüm yaşayan dünyamızda, endüstriyel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak nitelikli teknik eleman ihtiyacı artmış, ülkemizde bu ihtiyacı karşılamak amacıyla mesleki ve teknik eğitim alanında yeni düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.Sanat ve meslek eğitimi alanında da İstanbullulara vasıf kazandırmaya çalışan İSMEK, görsel sanatlar dalında da halkımıza eğitim hizmeti sunmaktadır. İSMEK’te, en etkili kitle iletişim araçlarından olan sinema – televizyon ve fotoğrafçılık dallarında, akademisyen usta öğreticiler tarafından eğitim sunulmaktadır.

    Moda tasarımı eğitimleri ise yaratıcı ve üç boyutlu düşünme yeteneğini geliştiren bir eğitimdir. Tasarım eğitiminde yaratıcılık ve özgünlük ön planda tutulmaktadır. Kursiyerler için konfeksiyon ve hazır giyim sektöründe araştırma geliştirme bölümlerinde çalışma olanağı bulunmaktadır.

    BİR MESLEK KAPISI İSMEK

    AB süreciyle birlikte ülkemizin yaşadığı  sosyo-ekonomik dönüşümün bir neticesi olarak gelişen ekonomik yapıyla birlikte istihdam alanları genişlemiş, dünya piyasalarıyla rekabet ortamı gelişmiş, özellikle teknik alanda nitelikli iş gücü ihtiyacı artmıştır. Mesleki eğitimde kalite ve etkinliğin artırılması, piyasa taleplerine uygun teknik eleman yetiştirilmesi hedefine yönelik olarak İSMEK, herhangi bir üniversitede akademik eğitim alma imkanı bulamayanların bir meslek edinmelerine yahut mesleğinde ilerlemek isteyenlerin kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak  amacıyla, mesleki ve teknik eğitim kursları açmıştır. Bu kurslara devam ederek başarıyla tamamlayan kursiyerlere, MEB onaylı sertifika verilmektedir. Görsel sanatlardan sinema – televizyon eğitimi, İSMEK Bakırköy kurs merkezimizde; fotoğrafçılık eğitimi ise Kadıköy Hasanpaşa, Üsküdar Çengelköy, Pendik Merkez, Maltepe Altıntepe ve Küçükçekmece Sefaköy kurs merkezlerimizde verilmektedir.

    Moda tasarım branşlarından stilistlik ve takı tasarımı branşında kostüm, kıyafet, ayakkabı, çanta gibi aksesuarların ve takıların tasarımlarının oluşturulması, modelistlik branşında bu tasarımların uygulamaya geçirilmesi, hazır giyim branşında ise bu tasarımların seri biçimde üretilmesi öğretilmektedir. Bilgisayar, çağın ve geleceğin tasarımcıya sağladığı en önemli kolaylıklardan biridir. Bu nedenle İSMEK’te tasarım eğitimi içinde bilgisayarlı modelistlik branşında da eğitimler verilmektedir.

    Son yıllarda tekstil konusunda kendini dünya pazarında iyice kabul ettiren ülkemizde moda tasarımcılarına ve tekstilde ara elemana olan ihtiyaç fazlasıyla artmıştır. İSMEK de bunu göz önünde bulundurarak istihdama yönelik olarak, talebe cevap verebilecek nitelikte kurslar açmaktadır.

    Branşlar
    Bahçıvanlık: Bahçıvanlık eğitimlerinde bahçenin tanzimiyle ilgili tüm bilgiler uzmanların uygulamalı gösterimleri eşliğinde sunulmaktadır. Bahçe dizaynı, çiçeklerin tanıtımı, çiçek dikimi, yetiştirilmesi ve bakımı öğretilmektedir.Berberlik: Berberlik eğitimi, hedef kitlesi erkekler olan, saç, sakal kesmek, tıraş etmek gibi berberliği meslek edinmeyi düşünenlere, çıraklık  yapmış olanlara ve berber dükkanı açmak için sertifika ihtiyacı olanlara yönelik açılmış gözde branşlardan biridir. İSMEK’teki temel eğitim süresi 600, uygulamalı eğitim süresi 900 saattir.Bilgisayarlı Modelistlik: Gelişen teknoloji ile tekstil sektörü, her geçen gün daha nitelikli elemanlara ihtiyaç duymaktadır. Hayatın her alanına giren bilgisayar bu sektörde de önemli bir yer tutmaktadır. Orta ve büyük ölçekli firmalarda, holdinglerde bilgisayarlı modelistlikte kullanılan programları bilen elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgisayarlı modelistlikte kullanılan programlarla giysi kesim şablonları tasarımlara uygun olarak bilgisayar ortamında hazırlanmaktadır. Bilgisayarlı modelistlik eğitim süresi eğitimi verilen programın içeriğine göre 100 – 160 saat arasında değişmektedir.

    Cilt Bakımı: Kozmetik sanayiinde ve gıda sektöründe kullanılan bir takım kimyasal maddeler tüketildiğinde insan vücudu ve cildi üzerinde olumsuz sonuçlar oluşturabilmektedir. İşte bu olumsuzlukları ortadan kaldıracak doğal ürünlerin; saç, cilt, el, ayak ve vücut üzerinde doğru bir şekilde kullanılmasıyla yapılan bir çeşit sağlık hizmetidir.

    Diksiyon: Mana ve ses bakımından cümleye uygun düşen kelimeyi seçmek, seçilen kelimeyi ses tonu vererek doğru bir şekilde söylemek, fikri az kelime ile öz olarak ifade edebilmek sanatıdır. Türkiye’de diksiyon faaliyetleri 1936 yılında başlamıştır. Tiyatro, piyes gibi sahne oyunlarında, radyoda, televizyonda, hitabette, şiir okumada, sözle ilgili sanatlarda diksiyonun önemi büyüktür. Anlamlı ve tonlamaları doğru bir konuşma yapabilme teknik ve uygulamalarından oluşan diksiyon eğitimi İSMEK’teki özel eğitimlerin en fazla tercih edilen branşlarındandır.

    Erkek Terziliği: Erkek giyiminde yer alan gömlek, pantolon, yelek, ceket, kaban, palto gibi kıyafetlerin kesim ve dikim eğitimlerinin verildiği erkek terziliği branşı dış giyim ve iç giyim olarak iki ayrı başlıkta ele alınmaktadır.

    Ev hizmetleri: Ev hizmetleri, kapalı yaşam alanlarının başında gelen evlerde belli bir düzen oluşturmak, temizliğini koruyarak sağlıklı mekanlar haline getirmek için yapılan işlerin tümüdür. Ev hizmetleri branşında verilen eğitimlerde amaç, bu işlerin doğru bir şekilde ve daha pratik yapılmasıdır. Ayrıca bu branş eğitimlerinin içinde küçük ev kazalarından korunma yolları ve ilk yardım eğitimleri de bulunmaktadır.

    Fotoğrafçılık: Bir cismin görüntüsünün ışık veya başka bir ışıma enerjisi yardımıyla bir yüzey üzerinde gözle görülür ve kalıcı bir biçimde elde edilmesi işlemine ‘fotoğrafi’ (veya fotoğrafçılık), elde edilen görüntüye de fotoğraf denilmektedir.

    Fotoğrafçılığın genel dallarını, belgesel, reklam, endüstri, düğün, portre, mimari, hava, sualtı, doğa, özel gün, basın fotoğrafçılığı olarak sıralanmaktadır. Fotoğraf yapıtlarının büyük sanat müzeleri tarafından koleksiyonlara alınması ile birlikte sanat olup olmadığı tartışmalarına da nokta konulmuştur. Teknolojinin ilerlemesi sayesinde dijital fotoğrafçılığın hızla ivme kazanması ve dijital fotoğraf makinelerinin ucuzlayarak kolaylıkla satın alınabilirliği, fotoğrafçılığı geniş kitlelere yaymaya başlamıştır.

    Fotoğraf eğitimlerinin konu başlıkları arasında, “Fotoğrafın tarihi gelişimi ve sanat akımları, makine ve malzeme bilgisi, görüntünün oluşması ve film yapısı, ışık bilgisi, objektifler, stüdyo ve portre çekimleri, kompozisyon ve estetik, dijital fotoğraf temel bilgisi, video kamera bilgisi, laboratuar ve baskı teknikleri” oluşturmaktadır. Atölye ve sınıflarda 56 saat teorik, 94 saat uygulama olmak üzere toplam 150 saattir. İSMEK’in fotoğrafçılık eğitimlerinden 2005-2006 eğitim döneminde 165 kursiyer faydalanmaktadır.

    Gazetecilik: Gazetecilik haber vermeye dayalı bir meslektir. Gazetecilik eğitimiyle kursiyerlerimiz, bir gazeteye nasıl haber-yazı yazılacağını, haber toplamanın inceliklerini, olayları fotoğrafla saptamayı, gazetenin hazırlanması aşamasında gerekli olan bilgileri edinme yollarını öğrenmektedirler. İSMEK’teki temel eğitim süresi 600, uygulamalı eğitim süresi 1200 saattir.

    Girişimcilik: Girişimcilik kelimesi “bir şeyi yapmaya başlamak” anlamına gelmektedir. Girişimci, risk alarak yenilik veya geliştirme yapan kişidir. Girişimcilik, tahsis edilen kaynaklarla veya bir girişimcilik süreci veya organizasyonu kullanarak yeni işler geliştirme yoludur. İSMEK’teki temel eğitim süresi 50 saattir.

    Hazır Giyim: Ülkemizde üretimde önemli bir yer tutan tekstil sektörü, Türkiye’de çalışan iş gücünün büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Hazır giyim de istihdama yönelik branşlar arasında en başta yer almaktadır. Hazır giyim sektöründe, standart ölçü tablolarına göre çıkarılan kalıplar kullanılır. Bu kalıplara göre beden setleri pastal atılarak kesilip, dikildikten sonra ütüyle son düzeltmeleri yapılarak giyilmeye hazır hale getirilir. Amaç, sayıca fazla ürünlerin seri halde üretilmesidir. Hazır giyim eğitim süresi ise temel eğitim 600 saat, tekamül 600 saat, ihtisas 600 saat olmak üzere toplam 1800 saattir, uygulamalı eğitimde bu eğitime dahil olduğunda bu süre 3600 saate çıkmaktadır.

    Kuaförlük: Kuaförlük, fiziki ve estetik güzelliğin yanı sıra bireyin sağlıklı, genç ve düzenli görünmesini sağlamak, yeni bir imaj oluşturmak uğraşısıdır. Saçların vücut ve yüz ölçüsüne, sosyal yaşantıya göre kozmetik ürün ve ilaçlarla biçimlendirilmesini içeren bir meslek dalıdır. İSMEK’teki temel eğitim süresi 196, uygulamalı eğitim süresi 400 saattir.

    Modelistlik: Çizilmiş veya dikilmiş bir modelin vücut özelliğine göre ölçülere dayanarak, hesaplama yoluyla mülaj ya da yağlı kağıt kullanarak kalıp haline getirilmesidir. Üretilen modeller, kalıplar oluşturularak faydalı hale getirilmektedir. İSMEK kurs merkezlerinde modelistlik eğitim süresi 200 saatlik temel eğitim, 400 saatlik uygulamalı eğitim şeklinde toplam 600 saattir.

    Okuma-Yazma: Bu branş engellilere yönelik okuma-yazma eğitimini içerir. İSMEK’in özürlüler merkezlerinde verilmekte olan bu eğitim işitme ve görme engellilerle birlikte ortopedik engellilere de verilmektedir.

    Osmanlı Mutfağı: Osmanlı Mutfağı, İstanbul’daki saray mutfağında ve saray çevresinde yaşayan, güzel yemeklerden hoşlanan seçkinler grubu tarafından 15. yüzyıldan itibaren biçimlendirilmiş bir yemek kültürüdür. Bu kültür, kullanılan malzemeden pişirme yöntemlerine, yemek çeşitlerinden, yemek yeme alışkanlıklarına, yemek öğünlerine, sofradaki görgü kurallarına, mutfak binalarına dek pek çok konuyu kapsamaktadır. İSMEK’teki temel eğitim süresi 400, uygulamalı eğitim süresi 600 saattir.

    Radyo Programcılığı ve Sunuculuğu: Yaklaşık 250 saatlik eğitim programında, temel iletişim kuralları, yayıncılık uygulamaları, sosyal bilinç ve  radyo program teknikleri kadar, Türkçe’yi doğru kullanma, yüksek ifade gücü ile heyecan kontrolü gibi kişisel becerilere de katkıda bulunulmaktadır. Dönem sonuna kadar sürecek teorik ve pratik eğitim sonunda, kursiyerler resmi sertifika sahibi olmaktadırlar. İSMEK’teki temel eğitim süresi 200, uygulamalı eğitim süresi 600 saattir.

    Sinema ve Televizyon: Sinema-TV yayınları, “Bir ekran üzerinde hareketli görüntüler düşürmek suretiyle sosyal, ekonomik, kültürel konuların perdeye aktarılması ve yönetilmesi işlemi” olarak tanımlanmaktadır. Tiyatronun sahneden perdeye aksetmiş şekli olarak da tarif edilmektedir. Kültür ve sanat alanında bir toplumu yansıtması açısından önemli bir sanat dalıdır.

    İSMEK’te eğitimi verilen sinema televizyon derslerinin konu başlıkları şöyledir; Senaryo teknikleri, Işık ve ses bilgisi, TV Programcılığı, Fotoğrafın tarihinden başlayan sinema tarihi dersi, İletişim-medya, TV teknikleri, Temel Fotoğrafçılık Bilgileri. İSMEK’te sinema-TV branşı eğitim süresi haftada 1 tam gün, 8 saat olmak üzere toplam 200 saattir. Bu branşta, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve TV Bölümü mezunu usta öğretici Defne Ilgaz tarafından eğitimler verilmektedir.

    Stilistlik: Kumaş özellikleri dikkate alınarak, dikiş oyunlarıyla insanları toplum içerisinde farklı kılacak kıyafet tasarım ve biçimlendirme sanatıdır. Çeşitli desenlerle ve renklendirmelerle farklılık oluşturulur. Kumaşa şekil ve biçim verme sanatı olarak da adlandırılır. Stilistlik eğitim süresi 300 saatlik temel eğitim, 600 saat uygulamalı eğitim olmak üzere toplam 900 saattir.

    Takı Tasarım: İlk çağlardan beri daha çok kadınların taktıkları süs eşyasıdır. Tarih boyunca takılar genellikle altın, gümüş, bakır, demir, cam ve taş gibi madenlerden yapılmıştır. Seramik ağaç ve deriden yapılanlar da vardır. Günümüzde hala bütün insanların vazgeçemedikleri aksesuarlar arasında, küpe, bilezik, kemer, kolye, gerdanlık, toka, broşlar ve ev aksesuarları değerini muhafaza etmekte  ve üretime yöneltmektedir. Takı tasarımı eğitim süresi 150 saat temel eğitim, 300 saatlik uygulamalı eğitim olarak toplam 450 saattir.

    Trikotaj: Tek veya bir grup ipliğin örücü ve yardımcı elemanlar vasıtasıyla temel örgü elemanları haline getirilmesi, bunlar arasında da yan yana ve boylamasına bağlantılar oluşturulması suretiyle bir tekstil yüzeyi ve dokusu elde etme işlemidir. İSMEK’teki temel eğitim süresi: 400, uygulamalı eğitim süresi 800 saattir.

    Türkçe: İSMEK’in Türkçe eğitimlerinde yazınsal iletişim yeteneğini geliştirmek için farklı tür ve tekniklerde metin yazma çalışmaları yapılmaktadır. Konu başlıkları arasında yazıda plan ve kelime seçimi, kurgu ve üslup, sözlük çalışmaları, hikaye, deneme, masal, anı, mektup, günlük yazımı, kitap tahlilleri, edebiyatla alakalı filmlerin eleştirileri ve yazar söyleşileri bulunmaktadır.

    Yardımcı Annelik: Yardımcı annelik eğitimiyle, çocukların gelişim evrelerinde gereksinimlerine uygun şekilde cevap verebilecek, bu dönemde onlara destek olabilecek özellikte elemanların yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Günümüz şartlarında kadınların da çalışma hayatının içerisinde aktif olarak yer alması bu alandaki nitelikli eleman ihtiyacını artırmaktadır. İSMEK’teki temel eğitim süresi 364 saattir.

    Yaşlı ve Hasta Bakıcılığı: Yaşlı ve  hasta bakıcılığı eğitimleri ile evde veya kurumda yaşayan hastaların fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarıyla ilgili bilgiler verilerek, bakıcıların bilinçli davranmalarını sağlamak ve iyi bir iletişim kurabilmeleri için gerekli bilgi, beceri ve davranışları kazandırmak amaçlanmaktadır. İSMEK’teki temel eğitim süresi 150, uygulamalı eğitim süresi 1250 saattir.

    Yemek: Canlıların yaşamını sağlıklı bir biçimde sürdürebilmesi için alınan tüm gıda maddelerinin işlem uygulanarak veya uygulanmayarak vücuda alınmasına beslenme denmektedir. Beslenme, birçok uzmanın meşgul olduğu, birçok kuruluşun uğraşı alanına giren, her meslek ve sınıftan bireyin ilgi gösterdiği hayati bir konudur. İSMEK’teki temel eğitim süresi 260, uygulamalı eğitim süresi 600 saattir.

    Usta Öğreticileri
    İSMEK, mesleki ve teknik eğitimlerinde alanında uzmanlaşmış, yüksek öğrenim görmüş usta öğreticileri ile kursiyerlerine yeni bir dünyanın kapılarını aralamaktadır. Gazetecilik bölümü usta öğreticilerinden Cahit Özbay Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu, Radyo Programcılığı ve Sunuculuğu usta öğreticilerinden Mehmet Can Ödük İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu, Yardımcı Annelik usta öğreticilerinden Rukiye Yenibaş Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi mezunu, Yaşlı ve Hasta Bakıcılığı usta öğreticilerinden Muhammet Turabi Yerli İstanbul Tıp Fakültesi mezunu, Girişimcilik usta öğreticilerinden Dilek Zeybek Göker ise Marmara Üniversitesi mezunu. İSMEK’in alanında uzmanlaşmış usta öğretici kadrosunda fotoğrafçılık branşında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğrafçılık Bölümü mezunu Serhat Reşat Özşen, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü ve ayrıca Fotoğrafçılık Bölümü mezunu Kenan Kurt , yine Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğrafçılık Bölümü mezunu Ercan Aydeniz ders vermektedir. Moda tasarımında yeni ufuklar açmayı hedefleyen İSMEK, alanında uzman, üniversite mezunu usta öğreticileri ile eğitimlerini sürdürüyor. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü mezunu ve takı tasarımını daha geniş kitlelere öğretmek amacıyla televizyonlar programlarında sık görmeye alıştığımız Fatma Fisunoğlu, yine Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görüntülü Tasarım mezunu Şermin Kotan, Selçuk Üniversitesi mezunu Ülkü Üstün takı tasarım branşında, Gazi Üniversitesi mezunu Zühal Erdoğan, Zeliha Bilici, Tuğba Demirci Özlü, Berna Kayacık modelistlik branşında, Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Öğretmenliği mezunu Havva Güven stilistlik, Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu Kudret Hekim Hazır giyim, Beykent Üniversitesi Moda Tasarımı mezunu Eda Pınar Buzlutepe ile Mimar Sinan Üniversitesi mezunu Saliha Uslu bilgisayarlı modelistlik branşında eğitim veren usta öğreticilerimiz arasında bulunuyor.KAYNAK :    İSMEK   

    Ustalık Belgesi ile ilgili İşlemler …

    USTALIK BELGESİ İLE İLGİLİ İŞLEMLER

                3308 sayılı yasa gereğince çıraklık eğitimi uygulama kapsamındaki meslek dallarında işyeri açacakların Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenmiş ustalık belgesine sahip olması ya da bu belgeye sahip olanları işyerinde çalıştırması gerekmektedir.

                Aynı kanuna göre bir işyerinde usta unvanı ile çalışan bir kişi, o işyerinde yapılan mal ve hizmet üretiminin yanı sıra, işyerinde çalışan aday çırak ve çırak öğrencilerin eğitiminden de sorumlu bulunmaktadır. Bu sebeple, işyerlerinde hizmet akdi ile istihdam edilen “ustalık belgesi” sahibi kişilerin usta unvanı ile birden fazla işyerinde çalışmaları mümkün bulunmamaktadır.

                Ayrıca, 3308 sayılı kanunun çıraklık eğitimi uygulama kapsamındaki il ve meslek dallarında işyeri açan ustalık belgesi sahibi kişilerin, bu il ve meslek dallarında işyerlerinin şubelerini açmak istemeleri halinde, işyerlerinin şubelerinde “ustalık belgesi” bulunan bir kişiyi istihdam etmeleri gerekmektedir. İstihdam ettikleri bu ustaların da, yukarıda belirtilen sebeplerle başka bir işyerinde çalışmaları mümkün bulunmamaktadır.

    Halen ülkemizdeki bütün iller çıraklık eğitimi uygulama kapsamına alınmıştır. İllerde kapsamda bulunan meslek dallarına yenilerin eklenmesi Mesleki Eğitim Kurulu’nun görüşü doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nca gerçekleştirilmektedir.

    Tüm Türkiye de 131 meslek dalı çıraklık eğitimi uygulama kapsamında olup bu mesleklerde eğitim, sınav ve belgelendirme işlemleri Milli Eğitim Bakanlığınca yapılmaktadır.

    ALAN NO DAL NO ALAN VE DAL İSİMLERİ   ALAN NO DAL NO ALAN VE DAL İSİMLERİ
    1 AĞAÇ İŞLERİ   21 KONAKLAMA HİZMETLERİ
    1 AĞAÇ OYMACILIĞI   64 KAT ELEMANLIĞI
    2 AHŞAP YAT VE TEKNE YAPIMI   65 ÖN BÜRO ELEMANLIĞI
    3 DOĞRAMACILIK   22 KURU TEMİZLEMECİLİK
    4 MOBİLYACILIK   66 KURU TEMİZLEMECİLİK
    5 MOBİLYA İSKELETÇİLŞİĞİ   23 KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ
    6 ÜST YÜZEYİŞLEMLERİ   67 KUYUMCULUK (ALTIN-GÜMÜŞ İŞLEMEC.) 
    2 AHŞAP KAROSERCİLİĞİ   68 VİTRİN KUYUMCULUĞU
    7 AHŞAP KAROSERCİLİĞİ   24 MAKİNE TEKNOLOJİSİ
    3 ANAHTARCILIK VE ÇİLİNGİRCİLİK   69 ENDÜSTRİYEL KALIPÇILIK
    8 ANAHTARCILIK VE ÇİLİNGİRCİLİK   70 ENDÜSTRİYEL MODELLEME
    4 AVİZE İMALATÇILIĞI   71 FREZECİLİK
    9 AVİZE İMALATÇILIĞI   72 MAKİNE RESSAMLIĞI
    5 AYAKKABI VE SARACİYE TEKNOLOJİSİ   73 TAŞLAMA VE ALET BİLEMECİLİĞİ
    10 AYAKKABI İMALATÇILIĞI   74 TESVİYECİLİK
    11 ÇANTA SARACİYE   75 TORNACILIK
    12 SAYACILIK   25 MATBAA TEKNOLOJİSİ
    6 BERBERLİK   76 BASKI
    13 EREKEK BERBERLİĞİ   77 BASKI ÖNCESİ
    14 KUAFÖRLÜK   78 BASKI SONRASI
    7 CAM TEKNOLOJİSİ   26 MERMERCİLİK VE SÜSLEME TAŞÇILIĞI
    15 CAM ÜRÜN İŞLEMECİLİĞİ   79 MERMERCİLİK VE SÜSLEME TAŞÇILIĞI
    16 CAM ÜRÜN ÜRETİMİ   27 METAL İŞLER
    8 CİLT BAKIMI VE GÜZELLİK   80 ÇELİK YAPILANDIRMACILIĞI
    17 CİLT BAKIMI VE GÜZELLİK   81 ISIL İŞLEMCİLİĞİ
    9 ÇİÇEKCİLİK   82 KAYNAKÇILIK
    18 ÇİÇEKÇİLİK   83 METAL LEVHA İŞLEMECİLİĞİ (BAKIRCILIK)
    10 DERİCİLİK   84 METAL DOĞRAMACILIĞI
    19 DERİ İŞLEMECİLİĞİ   85 SAC İŞLERİ
    11 DÖKÜM TEKNOLOJİSİ     86 TARIM (ZİRAAT) ALET VE MAKİNELERİ BAKIM VE ONARIMCILIĞI
    20 DÖKÜMCÜLÜK   28 MOTORLU ARAÇLAR TEKNOLOJİSİ
    12 DÖŞEMECİLİK   87 DİZEL MOTORLARI YAKIT POMPASI VE ENJEKTÖR AYARCILIĞI
    21 MOBİLYA DÖŞEMECİLİĞİ   88 İŞ MAKİNELERİ BAKIM ONARIMCILIĞI
    22 OTO DÖŞEMECİLİĞİ   89 MOTORLU ARAÇLAR LPG SİSTEMLERİ BAKIM VE ONARIMCILIĞI
    13 ELEKTRİK ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ   90 MOTOSİKLET TAMİRCİLİĞİ
    23 BİLGİSAYAR TEKNİK SERVİSÇİLİĞİ   91 OTOMOTİV BOYACILIĞI
    24 BOBİNAJCILIK   92 OTOMOTİV ELEKTRİKÇİLİĞİ
    25 BÜRO MAKİNELERİ TEKNİK SERVİSÇİLİĞİ   93 OTOMOTİV ELEKTRO-MEKANİKERLİĞİ
    26 ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ TEKNİK SRVÇ.   94 OTOMOTİV GÖVDECİLİĞİ
    27 ELEKTRİK TESİSAT VE PANO MONTÖRLÜĞ   95 OTOMOTİV MEKANİKERLİĞİ
    28 ELEKTROMEKANİK TAŞIYICILAR BAK.ONA.   96 OTOMOTİV MOTOR YENİLEŞTİRMECİLİĞİ
    29 ENDÜSTRİYEL BAKIM VE ONARIM   97 ÖN DÜZEN AYARCILIĞI VE LASTİKÇİLİK
    30 GÖRÜNTÜ VE SES SİSTEMLERİ   29 PLASTİKÇİLİK
    31 GÜVENLİK SİSTEMLERİ   98 PLASTİK İŞLEMECİLİĞİ
    32 HABERLEŞME SİSTEMLERİ   30 REKLAM TABELECILIĞI
    33 OTOMASYON SİSTEMLERİ   99 REKLAM TABELECILIĞI
    34 YÜKSEK GERİLİM SİSTEMLERİ   31 SAATÇİLİK
    14 EL DOKUMA   100 SAAT TAMİRCİLİĞİ
    35 KİRKİTLİ DOKUMA   32 SATIŞ ELEMANLIĞI
    15 FOTOĞRAFÇILIK   101 AYAKKABI, DERİ VE YAN ÜRÜNLERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    36 FOTIĞRAFÇILIK   102 ELEKTRİK VE ELEKTRONİK MALZEMELER SATIŞ ELEMANLIĞI
    16 GAZ VE TESİSAT TEKNOLOJİSİ   103 GİYİM VE GİYİM AKSESUARLARI SATIŞ ELEMANLIĞI
    37 ISTMA VE DOĞAL GAZ İÇ TESİSATÇILIGI   104 İNŞAAT MALZEMELERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    38 ISITMA VE GAZ YAKICI CİHAZLAR SERVİSÇİLİĞİ   105 KANTİN İŞLETMECİLİĞİ
    39 ISITMA VE SIHHİ TESİSATÇILIK   106 KIRTASİYE VE KİTAP SATIŞ ELEMANLIĞI
    40 KALORİFERCİLİK   107 MEYVE VE SEBZE SATIŞ ELEMANLIĞI
    17 GEMİ YAPIMI   108 MOBİLYA SATIŞ ELEMANLIĞI
    41 GEMİ İNŞA   109 OTO YEDEK PARÇA SATIŞ ELEMANLIĞI
    18 GİYİM ÜRETİMİ TEKNOLOJİSİ   110 SAAT, ELEKTRİKLİ ALETLER VE ELEKTRONİK ARAÇLAR SATIŞ ELEMANLIĞI
    42 ÇOCUK GİYİM MODELİSTLİĞİ   111 SANAYİ MAKİNELERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    43 DERİ GİYİM   112 SU VE DENİZ ÜRÜNLERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    44 ERKEK GİYİM MODELİSTLİĞİ   113 ŞARKÜTERİ, BAKKAL VE GIDA PAZARLARI SATIŞ ELEMANLIĞI
    45 ERKEK TERZİLİĞİ   114 TARIM ÜRÜNLERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    46 İÇ GİYİM MODELİSTLİĞİ   115 TIBBİ ARAÇLAR VE MALZEMELERİ SATIŞ ELEMANLIĞI
    47 KADIN GİYİM MODELİSTLİĞİ   33 SERAMİK
    48 KADIN TERZİLİĞİ   116 ÇİNİ DEKORLAMA
    49 KESİMCİLİK   117 MODEL VE KALIP HAZIRLAMA 
    50 MODEL MAKİNECİLİK   118 SERAMİK DEKORLAMA
    19 İNŞAAT TEKNOLOJİSİ   119 SERAMİK ŞEKİLLENDİRME
    51 AHŞAP DOĞRAMA VE KAPLAMACILIĞI   34 SOĞUTMA VE İKLİMLENDİRME
    52 BETONARME DEMİRCİLİĞİ   120 SOGUTMA VE İKLİMLENDİRME
    53 BETONARME KALIPÇILIĞI VE ÇATICILIK   35 TEKSTİL
    54 BOYACILIK VE YÜZEY HAZIRLAMA   121 DOKUMACILIK
    55 DÖŞEME VE DUVAR KAPLAMACILIĞI   122 İPLİKÇİLİK
    56 DUVARCILIK   123 ÖRMECİLİK
    57 HARİTA VE KADASTRO   124 TEKSTİL TERBİYE
    58 PVC DOĞRAMA İMALAT VE MONTAJCILI   36 YİYECEK VE İÇECEK HİZMETLERİ
    59 RESTORASYON   125 AŞÇILIK
    60 SIVACILIK   126 BARMENLİK
    61 YAPI TEKNİK RESSAMLIĞI (MİMARİ)   127 ET VE ET ÜRÜNLERİ İŞLEMECİLİĞİ
    62 YAPI TEKNİK RESSAMLIĞI (STATİK)   128 FIRINCILIK
    20 KAĞIT TEKNOLOJİSİ   129 PASTACILIK, TATLICILIK VE ŞEKERLEMECİLİK
    63 KAĞIT ÜRETİMİ   130 SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ İŞLEMECİLİĞİ
      131 SERVİS ELEMANLIĞI

     Belge sahibi olmayan kişiler bulunduğu bölgedeki  en yakın mesleki eğitim merkezine başvurarak en kısa zamanda belgeye ulaşmaları  yada ustalık belgesine sahip bir kişiyi işyerlerinde istihdam etmeleri halinde  bir işyeri  açmaları mümkündür.

    TEŞKİLATIMIZCA DÜZENLENEN  BELGELER

    Tüm Türkiye’ de 131 meslek dalı çıraklık eğitimi uygulama kapsamında olup bu mesleklerde eğitim, sınav ve belgelendirme işlemleri Milli Eğitim Bakanlığınca yapılmaktadır.

             Kapsam dışında kalan meslek dallarında ise eğitim, sınav ve belgelendirme faaliyetleri Konfederasyonumuzun koordinatörlüğünde bağlı odalarımızca yapılmaktadır. Konfederasyonumuzun çıkarmış olduğu 14 Ocak 2008 tarih ve 26756 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Çıraklık Eğitimi Uygulaması Yapılmayan Meslek Dallarında Mesleki Belgelerin Verilmesine İlişkin Yönetmelik” uyarınca Odalarımız kapsam dışındaki meslek dallarında imkanları ölçüsünde eğitim verecekler ve daha sonra adayları sınav yapacaklar ve başarılı olmaları halinde belgelerini vereceklerdir.

    Asma tavan sistemi

    Bir mekanın algılanmasında tavan, oldukça etkin bir bileşendir, çünkü; mekanın diğer tüm yüzeyleri ile oranlandığında, büyük yer kaplar. Form, renk, ışık vb. araçlar kullanılarak, her amaç için uygun bir tavan tasarımı mümkündür. Asma tavan sisteminde ise, beklentiler, daha farklıdır.Tavandaki her türlü tesisatı gizlemek, aydınlatma armatürleri, yangın detektörleri gibi pek çok bileşeni monte etmek, akustik koşulları yerine getirmek, benzersiz iç mekan koşulları sağlamak ve elbette estetik kaygıları gidermek amacıyla. Modüler Asma Tavan Sistemleri tercih edilmektedir. Tavanlarınız asma tavanlarla hayat buluyor uzman ekibimiz ve yılların deneyimini duvarlarınıza yansıtıyoruz. Asma tavan, alçıpan ve bölme duvar konusunda uzman profesyonelleşmiş 18 ustanın bir araya gelerek bir ekip oluşturduk. İstanbul genelinde eşsiz ve estetik tavanlar için kollarımızı sıvadık. Asma tavan ile ilgili her türlü sorularınıza sitemizi gezerek çevap bulabilirsiniz. asma tavan modelleri , asma tavan , alçıpan asma tavan , alçıpan asma tavan modelleri , taşyünü asma tavan …Asmatavan

    Alçıpan

    İşyeri , ofis ,mağaza ve kamu kuruluşlarında özellikle tercih edilen asma tavan sistemleri sayesinde hem şıklık hemde ısı tasarruf bir arada. Taş yünü asma tavan, alçıpan asma tavan örnekleri için hizmetinizde.

    Mutfak Dolabı

    Mutfak Dolabı,Banyo dolabı,Ray dolap,

    Amerikan Panel Kapı, Ahşap Kapı, Masif Kapı,

    Kaplamalı Kapı,Sürgülü gömme dolap, Portmanto,

    Vestiyer Modelleri, Ray dolaplar,Gardrop,

    Elbise Dolap Modelleri,Giyinme odaları fiyatları,

    Yatak odası modelleri,Yemek odası takımları,

    Duvar ünitesi modelleri,Genç odası modelleri,

    Modüler mobilya ankara

    Ahşap Ev Dekorasyonu

    Boya ve Dekorasyon

    Boya ve Dekorasyon Ihtiyaçlariniza Çözümler

    Bircok boya ve dekorasyon firmasi her gecen gun yeni ve farkli ozelliklere sahip urunler gelistirmekte ve bizlerin hizmetine sunmaktadir. Bu urunleri genel olarak asagidaki alt basliklarda toplayabiliriz. Fakat size en uygun cozum icin bizden fikir alabilir ve daha detayli bilgiye ulasabilirsiniz.

    Bahçe dekoratif eşyalar

    Ev dekorasyonu,Dekorasyon,Ev dekorasyon hk.bilgiler,Dekorasyon firmaları,dekorasyon malzemeleri,bahçe dekorasyonu,bahçe mobilyası,bahçe düzenleme,peyzaj mimari,iç dekorasyon,ahşap dekorasyonu,mobilya dekorasyon,dekoratif eşyalar,ev dekorasyon h

    Çamaşır deterjanları

    Çamaşır deterjanları tekstil için kullanılır ve neredeyse tüm çamaşır çeşitlerinde kullanılabilmektedir. Sadece bazılarında kullanma talimatlarında özellikle belirtilmiş olanlarda mesela, kullanılması uygun olmaz ve bu tür giysiler kuru temizleme ile temizlenirler. Deterjanların temizlik malzemeleri temizlik malzeme temizlik malzemeleri ve kullanılması hemen hemen aydır. Çeşitli tipte olan deterjanları bu özelliklerine uygun olarak kullanmak ise temizlikte verimliliği artırır.Temizlik yapılırken sizlere yardımcı olacak çözümler yapımarket sitemizde anlatılmaktadır.

    Bu amaçla, daha ziyade 30 C ile 95 C arasındaki ısılarda yıkama yapmaya uygun deterjan türleri vardır. Bu deterjanlar özellikle nevresim, iç çamaşırı ve havlu gibi beyaz çamaşırlar için uygundur.

    Hassas çamaşırlar için üretilen deterjanlar ise 30 C ısıda yıkama yapmak için uygun olup elde yıkama için de uygundur. Yıkanacak malzeme likralı, yünlü ve ipekli kumaşlardan üretilen ve el işi giysi veya tekstildir.

    Ev Aletleri

    Ev aletleri genellikle mekanik, elektrikli veya bazen de elektronik aletlerdir. Bu aletlerden genellikle her evde vardır ve her gün veya ihityaca göre haftada birkaç kere kullanılırlar.

    Mutfak aletleri, iklimleme aygıtları veya makineler bu başlık altında toplanabilirler. Örneğin bir dikiş makinesi dahi ev aletleri grubuna girmektedir.
    Ev aletleri denince akla gelenlerden bir diğeri elektronik eşyadır. Elektronik eşya arasında televizyon, radyo fotoğraf makinesi, bilgisayar, DVD kaydediciler, videolar, CD oynatıcılar vs yer alır. Başka açılardan oyuncak çeşitleri, yapbozlar, resim ve boya malzemeleri, elişi malzemeleri, ev aletleri elektrikli ev aletleri elektirikli ev aletleri oltalar da dahil edilebilir. Her evde birkaç tanesi mutlaka bulunan el aletleri, örneğin çekiç, tornavida, akülü matkaplardır. Çamaşırla ilgili malzemeler: ütü masası, ütü ve elbise fırçaları, çamaşır ipleri, çamaşır kurutmalıkları, mandallar.

    Ev Dekorasyonu

    • Ev Dekorasyonu yapılırken seçtiğiniz Mobilyalar takım olmak zorunda değil. Üçlü bir koltuğun yanına istediğiniz bir tekli koltuğu koyabilirsiniz. Önemli olan bunların bir araya geldiği zaman duvar rengiyle ve yer kaplamasıyla, uyumlu olması.
    • Dekorasyon yaparken Doğru aydınlatma çok önemli. Az ışık alan bir mekana, tavandan ya da duvarlardan yansıtılan bir ışıklandırma yapılabilir.
    • Dekorasyon için kullanılmayacak eşyalar alınmamalı.

    Dış mekan aydınlatma

    Dış mekan aydınlatma direkleri aleminyum ,pik döküm ,çelik boru ve nadirende olsa plastik malzemeden yapılabilir .Bahçe aydınlatma direklerinin.Boyaları dış mekana uygun ve dayanıklılıkta olup Elektro Statik ve galvanizden yapılmaktadır .Bahçe aydınlatma dirakleri tekli olabilip tek kollu ,iki kollu ve ayrıca çok yönlü bahçe aydınlatmaları yapabilmektedir

    Otomatik Kapı Sistemleri

    Otomatik Kapı Sistemleri Otomatik Dairesel Kapılar Otomatik Döner Kapılar Manuel Döner Kapılar Düz Kayar Kapılar Hermetik Ameliyathane KapılarıTeleskopik Kapılar Katlanır Cam Balkon Sistemleri Yangın ve Duman Perdeleri Pvc Hızlı Perdeler Bahçe Kapıları Garaj Kapıları Stor Kapılar Marin Kapılar Yangın Perdeleri Otomasyon Sistemleri Uzaktan Kumanda Buton Kartlı Geçiş Sensor Radar Fotosel Yaklaşım Motor Sürücüleri Cephe Sistemleri ve AksesuarlarıTransparan Kapaklı