Yapı Malzemelerinde “Kalite Belgesi Şartı” geliyor …..

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, kalite standart belgesi olmayan malzemelerin artık inşaatlarda kullanılamayacağını belirterek, “Eğer bir kapı kilidi, bir tuğla belgesi yoksa inşaatlarda kullanılamayacak. Malzemeyi inşaatta denetleyeceğiz. Yolda değil.” diye konuştu.

Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şubesi’nin Sakarya ve Ticaret Odası’nda gerçekleştirdiği 13. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Bakan Demir, ekonomik gelişmeler ve bakanlığın çalışmalarını değerlendirdi.

16. büyük ekonomi olan ve kendisinden daha büyük ekonomilere sahip ülkelerin gösteremediği performansı bugün gösteren bir Türkiye’nin bulunduğunu ifade eden Demir, şunlarĞ 2000 ± söyledi: “Bu asla tesadüfi değil. Bunu herkes aklına koysun. Olur ya bazen düşünürken ‘nasıl olsa o zorlu dönem geçti, burada tesadüflerde vardır’. Hayır, her bir günü, her bir haftası ve her bir ayı hesap edilmiştir. Bunun için istikrar var. Kolay kolay olmuyor ki istikrar. Topyekün bir ülkede her alanda istikrar varsa, turizminden futboluna, sporuna ne alanına varırsanız varın, sekiz yılda ne badireler atlattı bu iktidar… Hangi alanlarda onu zora sokmak, zafiyete düşürmek noktasında çok etkin, hatta geçmişteki bir çok girişimlerden çok daha etkili girişimleri yaşadı. Ama milli irade, milletle birlikte aşmasını bildi. Rahmetli Özal ve ekibi nerelerden vurulmaya çalışıldığı hep gözümün önünden şerit gibi geçti. Bugün de aynısı, biliyor musunuz? Hiç farkı yok. Ama bir şey var bugün… Bugünkü kadrolar zafiyete uğratılma noktasında açık vermeyen bir şekilde, tarzda yürüyüş yapıyor.”

Türkiye’nin AK Parti sorumluluğunda üçüncü seçime gittiğini vurgulayan Demir, partisinin oyunu artırarak çıkacağını dile getirdi. Anayasa değişikliğiyle Türkiye’nin iki üç yıl içinde özgürlükler ve demokrasi anlamında, insan hak ve hürriyeti, insanın kendisinden, insan olmaktan kaynaklanan özelliklerini onurlu bir şekilde yaşayabilmesinin önünü açan seviyeye geleceğini kaydeden Demir, Haziran seçimlerinin en önemli kampanyasının ana omurgasını Anayasa değişikliğinin oluşturacağına işaret etti.

“MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK ALANINDA KAMU HİZMETİ ETKİN ŞEKİLDE VERİLECEK”
Meclis’teki bütçe görüşmelerinde konuşulan ‘bakanlık zayıfladı. İçi boşaltıldı’ şeklindeki iddiaların doğru olmadığını söyleyen Bakan Demir; “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı içerik değiştiriyor. Eskiden bakanlığımız kamunun bütün alt ve üst yapılarını yapan kuruluştu. Şimdi yapımcı kısmı işletmeci bakanlıklara devredildi. İllerde il özel idareleri yürütüyor. Biz de yapıyoruz ama kurumların bize göndermesi durumunda. Artık mimarlık ve mühendislik uygulamalarıyla ilgili Anayasa’da kamuya verilen görevleri ve sektörde oluşacak olan sistemi, politika üreten, yasalarını mevzuatlarını düzenleyen ve çalıştıran bir bakanlık olarak hedefliyoruz.” dedi.

İmar Kanunu’nda yaptıkları değişiklikle birlikte özel müteahhitlik denilen alanda yasa ve yönetmelik çıkardıklarını anımsatan Demir, vizyonlarından bir tanesinin de bürokrasiyi ortadan kaldırmak olduğunu belirtti. İşlemlerin net ve seri bir şekilde, özellikle mimarlık ve mühendislik alanında kamu hizmetinin etkin şekilde verilmesini sağlayacaklarını anlatan Demir, şunları kaydetti: “Yapı Denetimi Yönetmeliği de şu anda bitmek üzere. Şubat ayında inşallah yayınlatmaya çalışacağız. Yeni bir yazılım hazırlıyoruz tekrar. En ufak bir esnek noktası kalmayacak şekilde yapı denetimi sistemi şu anda tüm Türkiye’ye yaygınlaştı. 2011 yılı içinde tamamen hayata geçmiş olacak. Yönetmelikte bazı düzenlemeler yapıyoruz. 65 yaşın üzerinde olan teknik elemanlara yapı denetçi belgesi artık vermiyoruz. 12 yıl bir fiil çalışma şartı vardı. Bunu 5 yıla düşürdük. Daha genç arkadaşlarda görev alır hale geldi. Her yapı denetimine tabi denetlenen inşaat ayrıca bizim bayındırlık tarafından denetlenip denetlenmediği mutlaka kontrol edilecek. Artık bu işin kaçak göçeği kalmadı. Yine çıkardığımız bir yetkiyle birlikte malzeme denetimi yapılacak. Kalite standart belgesi olmayan malzeme artık inşaatlarda kullanılamayacak. Bunu da yapı denetim yönetmeliği ile net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Eğer bir kapı kilidi yada bir tuğla kalite belgesi yoksa inşaatlarda artık kullanılamayacak. Biz onu inşaatta denetleyeceğiz. Yolda değil.”

“YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞ BİNASINI İZLEYEBİLECEK”
2012 yılı başından itibaren bir yapımcının ustalara iş verebilmeleri için, ustaların o işi yapabileceğine dair belgeleri bulunma şartı aranacağını kaydeden Demir, bunun üzerine sigorta kavramını geliştireceklerini ifade etti. Geliştirdikleri yeni bir yazılımla tüm istatistiki bilgilere ulaşabileceklerine vurgu yapan Demir, ”Tüm yapılarla ilgili en küçük detaya kadar, doğal gaz hattından, su hattından, kanalizasyon sistemlerinin tamamı elektronik ortamda milimetrik olarak kayıt altında tutuluyor olacak. Zamanı gelince çalışmamızda yurt dışında ise binasını izliyor olacak oradan vatandaş. Mimarisi oluşturuldu, yazılımı devam ediyor. İnşallah 2012 yılı sonuna kadar vatandaşın kendi binasını izlemeyi de temin etmeyi planlıyoruz. Bu sistemi yerel yönetimler ve valiliklerle beraber işleteceğiz. Ruhsat verirken o sistemi beraber kullanacağız.” şeklinde konuştu.

“ORTA HASARLI BİNALARDA TEK ÇÖZÜM: KENTSEL DÖNÜŞÜM”
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında oluşan orta hasarlı konutların sorununu da değerlendiren Demir, şunları belirtti: “Orta hasarlı konutlar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın yetki alanında. Bu binaların bir bölümü rutsatlı, bir bölümü de kaçak ruhsatız binalar. Ruhsatsız kaçak binalara ruhsatlı bina muamelesi yapamazsınız. Yapsanız da bunlar çürükse, ruhsatlı ya da ruhsatsız fark etmiyor. Ruhsatlı binayı tespit ettiğinizde farklı bir şey ortaya çıkıyor. Tek çözüm kentsel dönüşüm. Bina sahiplerinin de buna destek vermesi lazım. Bir tespit varsa, deprem olduğunda yıkılma ihtimali olanların mutlaka yıkılması lazım. Orta hasarlı bina güçlendirmeyle dayanıklı hale getirilebilecekse, güçlendirilmeli. Bu konuyla ilgili olarak Belediye Kanunu’nda değişiklik yaptık. Daha kapsamlı bir kentsel dönüşüme ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız TOKİ ile irtibata geçer veya kendisinin dönüşüm projesi varsa Bakanlık olarak İller Bankası’ndan her türlü katkıyı sağlamaya çalışırız. Bunu tamamen siyaset alanının dışında çözmemiz gereken problem olanı olarak algılayıp, toplumu da böyle bilgilendirmek lazım. Bu konuda bina sahiplerinede görevler düşüyor.”

MÜSİAD: GENEL SEÇİM ÖNEMLİ BİR EŞİK
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ise 2011 genel seçimini Türkiye’nin dünyadaki pozisyonunu belirleme açısından oldukça önemli gördüğünü söyledi. ‘Bu sene önemli bir eşikteyiz’ diyen Vardan, “2011 seçimlerinin Türkiye’nin dünyadaki pozisyonunu belirleme açısından oldukça önemli olarak görüyorum. Bütün arkadaşlarımızın da bu şekilde bir düşünceye sahip olduklarını düşünüyorum. Daha demokratik bir ortamın oluşması için referandumda çıkan sonuçla beraber önemli bir eşiği atladık. 2011 Haziran seçimlerinin de bu eşiği ortaya çıkardığını ve atlamamız durumunda Türkiye’nin çok farklı bir boyutta olacağını düşünüyoruz. 2011 yılında tüm bunlar sürdüğü takdirde belki 2009’dan 2010’a geçişte olduğumuz gibi hızlı bir büyüme değil ama yine bir büyüme beklentisi içindeyiz.” ifadesini kullandı.