Arama:

Enerji Kimlik Belgesi hakkında bilmek istedikleriniz ;

Enerji kimlik Belgesi - USTALAR
Enerji kimlik Belgesi – USTALAR

EKB – Enerji Kimlik Belgesi

5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını, enerji israfının önlenmesini ve çevrenin korunmasını sağlamak için asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, sera gazı salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeren belgedir.

Daha basit bir ifade ile buzdolapları, çamaşır makineleri gibi beyaz eşyalardaki ya da klimalardaki enerji performans sınıflandırmaları artık binalar için de geçerlidir. Bu sınıflandırmalar A’dan G’ye kadar yapılmıştır. A sınıfı en verimli seviyeyi belirtirken, G sınıfı en düşük verimli seviyeyi belirtmektedir. Binalarda bu sınıflandırmayı gösteren belgeye Enerji Kimlik Belgesi ya da kısaca EKB denilmektedir.

Yeni yapılacak veya yapılmakta olan binaların enerji kimlik belgesi sınıfı en düşük C sınıfında olacak şekilde tasarlanmalı ve inşaa edilmelidir. C sınıfından daha düşük seviyede çıkan yeni yapılacak veya yapılmakta olan binalar kanunen iskan ruhsatı alamamaktadır.

Mevcut binalar için enerji kimlik belgesi asgari sınıflandırma seviyesi koşulu yoktur. Mevcut binalar halihazırdaki ısı yalıtımı, pencerelerin ısı yalıtımı, ısıtma-soğutma ekipmanları verimi, aydınlatma armatürleri verimliliği gibi parametrelerine bağlı olarak A sınıfından G sınıfına kadar her sınıf Enerji Kimlik Belgesi alabilmektedir.

Ne Zamana Kadar EKB Alınmalı?

“Enerji Kimlik Belgesi” uygulaması için Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinin Geçici 4. maddesinin birinci fıkrası gereğince 01 Ocak 2011 tarihinden sonra yapı ruhsatı alan binalar yeni bina, bu tarihten önce yapı ruhsatı alan binalar mevcut bina olarak değerlendirilmektedir.

Bu tanıma istinaden 1 Ocak 2011 tarihinden sonra yapı ruhsatı almış binaların (yeni binalar), yapı kullanma izin belgesi (iskan ruhsatı) alınması aşamasında Enerji Kimlik Belgesini ilgili idareye (belediye) sunması gerekmektedir. Aksi takdirde, yapı kullanma izin belgesi kanunen verilmemektedir.

Mevcut binalar ve 1 Ocak 2011 tarihinden önce yapı ruhsatı almış ve inşaatı devam edip henüz yapı kullanım izni almamış binalar için Enerji Verimliliği Kanununun yayımı tarihinden itibaren on yıl içinde Enerji Kimlik Belgesi düzenlenir. Kısaca, mevcut binalar kanunen 2 Mayıs 2017 tarihine kadar Enerji Kimlik Belgesi almak zorundadır.

EKB Nasıl Alınır?

Enerji kimlik belgesi düzenlemek üzere yetki belgesi almış olan ve meslek odalarından alınmış SMM belgesine sahip mühendisler veya mimarlar ya da bünyesinde bu vasıflara haiz mühendis veya mimar bulunduran tüzel kişiler yeni yapılacak olan binalara Enerji Kimlik Belgesi (EKB) vermeye Yetkili Kuruluş sayılır.

Bünyesinde EKB Uzmanı mühendis veya mimar bulunduran Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş Enerji Verimlilik Danışmanlık (EVD) Şirketleri, mevcut binalara Enerji Kimlik Belgesi (EKB) vermeye Yetkili Kuruluş sayılır.

USTALAR.COM  & CQC Kalite Mühendislik işbilirliği ile Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş Enerji Verimlilik Danışmanlık (EVD) Şirketi olan A.V.D Enerji Danışmanlık bünyesindeki EKB Uzmanları ve SMM belgesine sahip mühendisler vasıtasıyla hem mevcut hem yeni binalar için Enerji Kimlik Belgesi (EKB) düzenleme hizmetleri sunmaktadır.

Teklif ve Bilgi için :  0212 875 31 86  – 0 532 466 60 68 – Cevdet Akif USTA

Mutfak dolabı nasıl seçilmelidir ?

Evlerde görselliğin yanında işlevselliğin de ön plana çıktığı yer olan mutfak, içinde bulundurduğu hemen her parçasıyla işe yarar, pratik ve kullanışlı olmalıdır. Mutfak dolapları bir zevkin ürünü olduğu kadar tecrübeye dayalı kullanışlılığın da tercihi olmalıdır.

Mutfak dolabı seçerken hangi ayrıntılar göz önünde bulundurulmalı?

  • Mutfak dolapları her şeyden önce önemli bir depolama alanı ve müthiş bir kamuflaj malzemesidir. Eğer yer konusunda sıkıntınız yoksa, yani mutfağınız genişse bol çekmeceli ve geniş bölmeleri olan dolapları tercih edin.
  • Mutfak dolaplarındaki bölmelerin büyük bir tencerenin gireceği kadar geniş olmasına özen gösterin. Böylece ilerleyen zamanlarda dolap kullanımında yer değişikliği yapmak isterseniz, dolap ebatları sizin için sorun çıkarmamış olur.
  • Mutfak dolaplarında kullanılan malzeme konusunda mutlaka seçici olun. Sadece güzel görünen bir malzemeyi tercih etmek yerine kullanımı ve temizliği kolay olan ürünlere yönelin.
  • Mutfak dolaplarını tavana sıfır yaptırırsanız daha çok sayıda ve daha geniş dolaplar için yer kazanmış olursunuz.
  • Mutfak dolaplarının alttaki gözlerini daha küçük ve çok sayıda yaptırmayı tercih edebilirsiniz. Böylece depolamada sınıflama yapmanız daha kolay olur.
  • Üst dolapları daha büyük tercih edebilirsiniz.
  • Mutfak dolaplarınızın “stoplama” takılabilir olmasına dikkat edin ve mutlaka bunlardan taktırın.
  • Kalabalık bir aileniz varsa mutfak dolaplarında çok açık renk tercih etmeyebilirsiniz. Zira kullanan kişi sayısı arttığı için daha fazla kirlenecektir.

kaynak :nasilkolay.com

Kombi arızaları ve tamir seçenekleri

Kombiler ve kalorifer tesisatları ile ilgili karşılaşabileceğimiz başlıca arızalar ve çözüm önerilerini aşağıda bulabilirsiniz. Aşağıdaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Daha önce bu tür tecrübeleriniz yoksa müdahale etmeden bize veya kombinizin yetkili servisine danışınız.

Günümüzde kullanılan birçok kombi içerisinde su olmadığı veya basıncı azaldığında emniyet olarak çalışmamaktadır. Kalorifer devre suyu bitmiş veya eksilmiş olabilir. Kalorifer devre basıncı 1,5 bardır.

  • Kombi sigortası atık veya kapalı olabilir.
  • Kombi girişinde bulunan gaz vanası vanası kapalı olabilir.
  • Gaz vanası kapalı iken cihaz çalıştırılmak istenmiş ise ikaz (kırmızı lamba) yanıyor olabilir.
  • Kombinin ön panelindeki (yaz/kış) konum anahtarı istenilen konumda olmayabilir.
  • Kombiniz pilotlu ise pilot alevi yanmıyor olabilir.
  • Tüm bu işlemlere rağmen başarılı olamadıysanız kombinizin Yetkili Servisini çağırınız.

Kombi Çalışıyor Fakat Isıtmıyor

  • Kombi termostat derecesi düşük olabilir.
  • Kalorifer dönüş hattındaki filtre tıkalı olabilir. Temizleyip kontrol ediniz.
  • Petek giriş ve çıkışlarındaki vanalar kapalı olabilir. Vanalarınızın açık olduğundan emin olunuz.
  • Peteklerinizi ve boru hattının temizlenmesi gerekebilir. Bu konuda bizden yardım alabilirsiniz.
  • Kombinin teknik bir sorunu olabilir. Kombinizin Yetkili Servisini çağırınız.

Kombi Patlamalı Yanıyor

  • Cihaz yanmak üzereyken birkaç saniye geç yanarsa. İçeride gaz birikmesi olur bu nedenle şiddetli bir yanma olacağından gaz ve çakmak ayarlarının kontrolü gerekmektedir.
  • Cihaza yıllık periyodik bakım yapılması gerekmektedir. Yetkili Servisinden yardım isteyiniz.

Sıcak Su Açıldığında Petekler Çok Isınıyor

  • Bu arıza meydana geldiğinde musluktaki sıcak su akışında dalgalanma olması gerekir, bir ısınır bir soğur. Normalde sadece musluğa gitmesi gereken sıcak su ikiye bölünüyor. Cihaz siz suyu açtığınızda kalorifer kısmını kapatma işlemini tam anlamıyla yapamadığından bu sorun ortaya çıkar. Yetkili servisden yardım isteyiniz.

Radyatörlerin Üstü Sıcak Altı Soğuk

  • Kambi girişinde bulunan filtreler tıkalı olabilir.
  • Peteklerin içinde tıkanıklık meydana gelmiş olabilir.
  • Cihazın sıcak su ve kalorifer ayrıştırıcı parçalarında (üç yollu vana) aksama olabilir.
  • Kalorifer tesisatınız planlanırken yanlış planlanmış ve yapılmış olabilir.
  • Kombiye yakın peteklerin vanalarını kısarak uzak peteklere su daha hızlı ulaşır
  • Bu işlemlerden sonra çözüm bulamadıysanız tesisatınızda sorun olabilir. Bizden yardım alabilirsiniz

Kombi Su Kaçırıyor – Akıtıyor

  • Kalorifer tesisatına gerekenden fazla su eklemiş olabilirsiniz. Normal devre basıncı 1.5 bardır
  • Kombinizin tesisat bağlantılarında sorun olabilir.
  • Kombinin imbisat (genleşme tankı) deposunda problem olabilir
  • Hava tahliye arızalanmış olabilir
  • Kombinizin su doldurma vanası arızalı olabilir
  • Radyatörün hava alma yerinden su basıncını düşürünüz
  • Tüm kontrollerinize rağmen sorununuz devam ediyorsa bizden yardım isteyebilirsiniz.

Kombi Ses Yapıyor

  • Cihazın fan motorunda problem olabilir.
  • Cihazın devir daim motorunda problem olabilir.
  • Cihazın haznesindeki suda hava olabilir.
  • Cihazın sıcak su ile kaloriferi ayrıştırıcı parçalarda (üç yollu vana) hata olabilir.
  • Kombinizin Yetkili Servisini çağırınız.

Kombi Sıcak Su Gelmiyor

  • Su açıldığında cihaz yanıyor fakat ısıtmıyorsa suyu gereğinden fazla açmış olabilir (kış aylarında)
  • Isınan suyun bir kısmı kalorifer sistemine karışıyor olabilir. Üç yollu vana arızalndığında bu sorun yaşanır.
  • Sıcak su hattına baksa bir yerden su karışması olabilir.
  • Cihazın sıcak su ile ilgili aksamlarında problem olabilir.
  • Kombinizin Yetkili Servisinden yardım isteyiniz.

 

Söve nedir nasıl uygulanır ?

Söve nedir nasıl uygulanır

Söve hem dekorasyon hem yalıtım özelliğine sahip, eps ve xps strafor gibi malzemelerden yapılan üzeri reçine ile kaplanan ve her renge boyanabilen, sınırsız modelli bir dekorasyon ve cephe aksesuar malzemesidir. Söve eps bloğunun kesilerek üzerine akrilik esaslı sıvanın kaplanmasından üretilir. Söve mantolama oldukça estetik bir görünüm sağlar.

Mantolama amacı sağlayan Yalı baskısı (siding), söve mantolama, fugalı Bina Cephe Mantolama ve Kat silmesi Modelleri ve sadece süslemede kullanılan kapı pencere söveleri ve deniz modelleri gibi yüksek estetik ürünü söveler olarak iki çeşittir.

Söve fiyatı çeşitlerine göre Bina Cephe Mantolama ürünlerinden biraz daha pahalı olabilmektedir. Fakat iyi bir söve ürünü binanızın estetik görünümünü de artırdığı için binanıza değer katacaktır. Söve binalarınıza estetik bir güzellik sunmanın yanı sıra ısı, ses gibi dış etkenlere karşı yüksek dayanımlı bir izolasyon malzemesidir.

[wonderplugin_slider id=”1″]

Isı Yalıtımda XPS Dönemi

XPS NEDİR?

1. XPS NEDİR

Homojen hücre yapısına sahip, ısı yalıtımı yapmak amacıyla üretilen ve kullanılan köpük malzemelerdir. XPS’in hammaddesi olan polistren, ekstrüzyon işlemi ile hat boyunca istenilen kalınlıkta çekilir. Sürekli bilgisayar kontrolünde yapılan bu üretim sayesinde homojen balpeteği görünümünde, kararlı bir hücre yapısı elde edilir. Hücreler bütün yüzlerinden birbirine bağlıdır. Hava hücrelerin içine hapsedilmiştir. Hareketsiz kuru hava ile; bilinen en mükemmel ısı yalıtımı sağlanmaktadır.

Hattan çıkan malzemenin yüzeyi, zırhlı veya pürüzlü yüzey olarak malzemenin kullanılacağı detaydaki ihtiyaçlar doğrultusunda yapılandırılır.

Bu yapı sayesinde Ekstrude Polistren malzemeler (XPS) bünyesine su almaz ve nemden etkilenmezler ve diğer ısı yalıtım malzemeleri ile kıyaslandığında haklı bir üstünlüğe sahiptirler.

XPS’İN ÜSTÜN ÖZELLİKLERİ:

• Düşük ısı iletkenlik değeri.
• Su emmeme özelliği sayesinde sürekli ve azalmayan λ- ısı iletkenlik değeri.
• Dona karşı dayanım.
• Yüksek basma ve eğilme mukavemeti sayesinde zaman içinde kalınlığı azalmaz.
• Yüksek elastizite modülü ve boyutsal kararlılık.
• Optimum buhar difüzyon direnci sayesinde kullanım yerine uygun µ değeri.
• XPS ürünler diğer plastiklerle karıştırılmadan geri dönüşümde kulanılabilir.
• Her çeşit kesici aletle kesilebilir,ufalanmaz, fire vermez.
• Kapalı Gözenekli Hücre Yapısına Sahiptir.

2. XPS TARİHÇESİ

İlk Ekstrüde Polistren Köpük 1940’lı yılların başında, Amerika’da askeri amaçlı talep üzerine yüzer sallar için üretilmiştir. Yoğun kullanımı sonucunda, su ve neme karşı oldukça dirençli olduğu fark edilen bu ürünlerin aynı zamanda ısı yalıtım teknik özelliklerinin farkına varılmıştır ve ısı yalıtımı amacıyla üretimine devam edilmiştir. 1960’lı yıllarda ise Avrupa’da üretimine başlanan Ekstrüde Polistren Köpükler, 50 yılı aşkın bir süredir de tüm binalarda ve mühendislik yapılarında güvenle kullanılmaktadır. Bugün Ekstrüde Polistren Köpüklerin tüm dünyadaki kullanımı 15-20 milyon m3 / yıl civarındadır.

Türkiye’de yerli üretim 1994 yılında başlamıştır.2005 yılında toplam üretim 700.000 m3 / yıl iken 2008 yılında 1.600.000 m3 / yıl’ın üzerindedir. İnşaat sektöründeki büyümeye paralel olarak yıllık yaklaşık % 15-20 Pazar büyümesi gerçekleşmektedir. 2012 yılı Pazar büyüklüğü yaklaşık 3 milyon m3‘ün üzerindedir.

3. XPS NASIL ÜRETİLİR

Homojen hücre yapısına sahip, ısı yalıtımı yapmak amacıyla üretilen ve kullanılan köpük malzemelerdir. XPS hammaddesi polistren, bir şişirme ajanı yardımı ile sürekli bir ekstrüzyon işlemi vasıtasıyla sabit basınç altında köpük halinde üretilir. Kapalı hücre yapısına sahip levha haline getirilmiş ürün kullanım yerine uygun olarak yüzey işlemesine tabi tutulur.

Üretimi sırasında işlem parametrelerinin varyasyonu ile çeşitli uygulama gereksinimlerini karşılamak üzere XPS ürün özelliklerinin değişikliğine izin verir. Köpük yoğunluğu ( 20-50 kg/m3) ile basınç mukavemeti değerleri (100-500 kPa) elde edilebilir. Isı iletkenlik hesap değeri 0.030-0.035-0,040 gruplarında üretilir.

4. XPS KALİTE

Avrupa topluluğu içinde inşaat sektöründe CPD (Construction Product Directive) Türkiyede de Yapı Malzemeleri Yönetmeliği gereğince inşaat sektöründe kullanılan kullanılan XPS ısı yalıtım levhalarının CE işareti taşıması gerekir. TS EN 13164’e uygun olarak belirtilen ürün test frekansları ile CE işareti başlangıç tip deneyi (ITT) ve fabrika üretim kontrolü (FPC) için gereksinimleri karşılamak için üretici tarafından uygulanması gerekmektedir.

CE Prosedürü ve XPS ürün etiketleme

EN 13164’e göre CE işareti XPS ısı yalıtım levhaları veya ambalajın üzerindeki etiketlerde yerleştirilir. Zorunlu işaretlemede veriler; ürün adı, üretici, üretim yılı, yangına tepki sınıfı, uzunluğu, genişliği, kalınlığı, ısı iletkenlik ve ısıl direnç değerleri bulunmaktadır. Kimlik anahtarı daha fazla ürün özellikleri bildirir. Bu tanımlama anahtarı ilgili ürünün çeşitli uygulamalar için gerekli tüm ürün özelliklerini içermesi gerekir. Avrupa ürün standardı EN 13164’e göre, aşağıdaki tanımlamaların kullanılmaları zorunludur.

XPS – EN 13164-T1-CS (10 Y) 300-DS (TH)-DLT (2) 5-CC (2/1, 5/50) 100-WD (V) 3-FT2

İŞARETLEME KODLARI

Kısaltma Terimi XPS
Bu Standardın işaret ve numarası TS EN 13164
Kalınlık Toleransı Ti
Basma Dayanımı veya Basma Gerilmesi CS (10/Y)
Belirtilen sıcaklıkta boyut kararlılığı DS (T +)
Belirtilen sıcaklık ve nem şartlarında boyut kararlılığı DS (TH)
Belirtilen basma yükü ve sıcaklık şartlarında deformasyon DLT (i)5
Yüzeylere dik çekme dayanımı TRi
Basma sünmesi CC (i1\i2\y) δ c
Daldırmayla uzun surede su emme WL (T)i
Difüzyonla uzun sürede su emme WD (V)i
Su buharı geçirgenliği Mu veya Zi
Donma çözülme dayanımı FTi

Kalite güvencesi: Dernek içi otokontrol
XPS Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği EN13164, üyelerinin kalite kontrol ya da kalite güvencesi olarak adlandırılan bir iç üretim kontrolü ile otokontrol yapmakta, ve ürünün EN Standardına uygunlukta üreticileri zorlamaktadır. Üreticilerin ürün performans testlerinin analizi ve beyan değerlerinin kontrolünü yaparak, ilgili Bakanlığın Piyasa Gözetim Denetim uygulamalarına hazır hale getirmeyi amaçlamaktadır. Dernek bu yöntemle haksız rekabetin önüne geçmeyi amaçlamaktadır.5. XPS-EPS KARŞILAŞTIRMASI

Ekstrude polistren köpük(XPS) ve polistiren köpük (EPS), Isı Yalıtımı amacı ile kullanılan üretim prosesi ve süreçleri açısından, dolayısı ile ürün performansı açısından birbirinden farklı iki ürün grubudur. Her iki tür köpük levhaların teknik özellikleri birbirinden farklılıklar gösterir. XPS Köpüklerin en belirgin temel özellikleri Su emme değerlerinin çok düşük olması, yüksek basınç direnci, daha düşük ısı iletkenlik değeri ..v.b. bazı özelliklerdir.

Aşağıdaki tabloda Standartlar bazında XPS levhalar ve diğer Isı Yalıtım Malzemelerinin bir karşılaştırması yapılmıştır.

  XPS EPS M.W. P.U.
SU EMME DEĞERLERİ        
Tam Daldırma ile uzun süreli su emme EN 12087 (Wlt) % ≤ 0.7-3 (Wlt) % ≤ 1- 5 (Wlp) ≤ 3 kg/m2  
Difüzyon  ile uzun süreli su emme EN 12088 (Wdv) % ≤ 0,5-5 (Wdv) % ≤ 3-5    
Donma-Çözülme döngüsünde  su emme EN 12091 (Wv) % ≤ 1-2      
YOĞUNLUK (kg/m3) TS 825 25-30 15-30 8-500 30
ISI İLETKENLİK DEĞERLERİ (λ) TS 825  W/Mk 0,030-0,035-0,040 0,035-0,045 0,035-0,050 0,025-0,040
BUHAR DİFÜZYON DİRENCİ (μ) 80-250 20-100   30-100
BASMA DAYANIMI kPa EN 826 100-1000 30-500 10-500 25-800
YÜZEYLERE DİK ÇEKME DAYANIMI  kPa EN 1607 100-900 20-400 1-700 40-150

6.AVRUPA VE DÜNYA PAZARINDA XPS

Xps ürünlerinin Avrupa pazarındaki son 10 yıllık gelişimi: XPS pazarının büyüklüğü 6 milyon m3 ten 14 milyon m3‘e çıkarmıştır. 2015 yılında ise ise Avrupa XPS pazarı 18 milyon m3‘e ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Avrupa ülkeleri arasında ısı yalıtım pazarının en büyük olduğu ilk 4 ülke mercek altına alındığında XPS ürünlerin ısı yalıtım pazarında %10 Pazar payına sahip olduğu görülebilir.

Ülke Toplam Yalıtım
Pazarı
XPS Pazar Payı
Almanya 26,000 1,600 6%
Fransa 20,000 1,300 7%
İtalya 7,300 1,700 23%
İspanya 7,000 1,100 16%
Toplam 17,100 3,735 21.8%

Ülkemize benzer iklim koşullarına sahip ve yalıtım bilincinin gelişimini yakın tarihte tamamlayan ve Türkiye Yalıtım Pazarına yapım sistemi (betonarme karkas) ile benzer özellikler gösteren Güney Avrupa ülkeleri İspanya, İtalya, Portekiz,Yunanistan gibi ülkelerde XPS ürünlerin Pazar payının % 22’ye ulaştığı görülebilir.

Ülke Toplam Yalıtım
Pazarı
XPS Pazar Payı
Portekiz 1,200 375 31%
Yunanistan 1,600 560 35%
Italya 7,300 1,700 23%
İspanya 7,000 1,100 16%
Toplam 17,100 3,735 21.8%

Özetle Avrupa ülkelerinde mantolama uygulamalarında diğer ısı yalıtım malzemeleri kullanıldığı gibi XPS de kullanılmaktadır. Güney Avrupa ülkeleri olarak tanımlayacağımız, inşaat teknikleri ve iklim olarak ülkemize benzerlik gösteren Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde XPS kullanımı oldukça yaygındır.

 kaynak: xpsturkiye.org

Laminat Parke döşeme ipuçları ;

“Müşterinin satın alma kararını etkileyecek, ona bu konuda yardımcı olacak faydalı birçok özellik bulunmaktadır. Bunlardan biri de ürün ambalajı üzerinde yer alan etiketlerdir. Bu etiketler sayesinde müşteri, hangi bölgeye ne tür parkenin uygun olduğunu kolaylıkla anlayabilmektedir.”

Laminat parke almak isteyen müşterileri bekleyen geniş bir ürün çeşitliliği söz konusu. Bu ürün çeşitliliği ile beraber gelen, parkenin cinsi, fiyat aralığı, kalitesi ve satıcının sağladığı imkanlar gibi müşterinin tercihinde oldukça önemli rol oynayan bir takım seçim kriterleri de mevcut. Peki müşteri, kendisine sunulan bunca çeşit arasından ihtiyacına en uygun ürünü nasıl bulacak?

Kati kuralları olmamakla beraber müşterinin satın alma kararını etkileyecek, ona bu konuda yardımcı olacak faydalı birçok özellik bulunmaktadır. Bunların başında yönlendirici etiketler gelmektedir. Ürün ambalajı üzerinde yer alan semboller sayesinde müşteri, hangi bölgeye ne tür parkenin uygun olduğunu kolaylıkla anlayabilmektedir. Parkenin kullanım alanına göre sınıflandırılması oldukça önemli bir konudur. Örneğin oturma odası ile banyoda kullanılan laminat parkeler arasında mutlak bir fark olacaktır. Merdivenlere döşenen parkeler, oturma odasına kıyasla çok daha yoğun bir trafiğe maruz kalırlar. Bu gibi nedenlerden ötürü ürünlerin ambalajları üzerinde, laminat parkenin yeni Avrupa standartlarına göre oluşturulmuş ve kullanımı zorunlu olan semboller; bir başka deyişle “kullanım kategorileri” yer almaktadır.

Müşteriler için ayrıntılı bilgi

Sayısal düzende 21, 22, 23 ve 31, 32, 33 olmak üzere toplam 6 kullanım kategorisi bulunmaktadır. Bu kategorilerden 21-23 arası yaşam alanları için ve 31-33 arası ise ticari alanlar için oluşturulmuştur. Bu kategoriler de kendi aralarında ‘orta’, ‘genel’ ve ‘yoğun’ olmak üzere 3 yoğunluk grubuna ayrılır. Yoğunluk ve kullanım özellikleri birleştirilerek ortaya parkenin hangi alana ne kadar uygun olduğunu açıklayan bir bilgi etiketi çıkar; örneğin oturma odası ve yemek odası için ’22. sınıf, genel’ ibaresi kullanılır. Girişler, merdivenler ve mutfak için ise ’23. sınıf, yoğun’ ibaresi uygundur. Müşterilerin seçimlerini yaparken dikkat etmesi gereken en önemli nokta; laminat parkenin kesin kullanımının belirlenmesidir çünkü ancak bu sayede seçilen ürünün yıpranma ve aşınma kategorisi saptanabilir.

Peki yıpranma ve aşınma kategorisi tam olarak nedir? Bu kategorinin kriterleri nelerdir? Aşınma direnci parke konusunda oldukça önemli bir özelliktir ancak yeterli olduğu söylenemez. Darbe direnci, lekelenme direnci, sigara yanıklarına karşı direnç ve mobilyaların yarattığı basınç direnci bu kategoride yer alan kriterlerden bazılarıdır. Uzun yıllar boyunca laminat parkenin kalitesinin saptanması konusundaki yegane kriter aşınma direnciydi. Hatta firmalar “daha fazla direnç, daha iyi kalite” sloganını kullanmaktaydı. Ancak bu dönem artık bitti. Laminat parke hususunda oluşturulan yeni Avrupa standartları, aşınma direncinin performans kategorisinin yalnızca bir bölümünü oluşturduğunu kabul etmektedir.

Sosyal Afetlerde Çatı önemi ;

DEPREM ve ÇATILAR :

Deprem karşısında güvende olabilmemiz için yapılarımızın temelden başlamak üzere çatıya kadar olan her bölümünün dikkat ve itina ile yapılması gerektiği bilinen bir konudur. Bu bağlamda depreme karşı dayanıklı bina yapılırken, binanın mimarisinin, zemin etütlerinin, zemin kalitesinin, mukavemet ve taşıma hesaplarının, kullanılacak demir donatı, beton tip ve kaliteleri ile inşaat tekniklerinin önemli olduğu bilinmektedir. Bunların dışında binaların bazı önemli ve kritik yerleri zaman zaman ihmal edilmekte, gözden kaçmaktadır. Bu çok önemli yerlerden önde geleni Çatılardır. Depremde çatıların davranışı ve oluşabilecek tehlikeler konu olunca sadece çatı kaplama malzemelerinin ağırlığı düşünülmektedir. Halbuki konu bu kadar basit olarak ele alınmamalı, depremde yerinde kalacak, hasar görmeyecek ve çevresinde tehlike yaratmayacak çatıların yapılması için şu önemli adımlara ve tavsiyelere dikkat edilmesi gerekmektedir.

GÜVENLİ ÇATI YAPIMI: PROJE:

Yapının tipine (Konut, Sosyal yapı, Alışveriş merkezi, Sanayi yapıları) göre mimar veya mühendis tarafından hesaplanmış, tüm detayları ile çizilmiş, malzemelerini tarif edilmiş bir projenin olması gerekir. Çatı bütünü içindeki, bilhassa kalkan duvar, parapet, baca, gibi yapıların; deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Projelendirmede bölgesel iklim şartları dikkate alınmalı, proje, özellikle karlı bölgelerde üzerine kar birikmiş çatının, aynı zamanda rüzgar ve deprem etkisi altındaki davranışı dikkate alınarak yapılmalıdır.

MALZEME:

Yapının tipine, coğrafi konuma, standartlara uygun doğru malzemeler ürün kullanım kılavuzları göz önüne alınarak projelerde tarif edilmeli ve kullanılması sağlanmalıdır. Çatı kaplama malzemelerinin seçiminde kullanılacak malzemelerin sistem detayları için gerekli (Isı Yalıtımı, Su Yalıtımı, Havalandırma, Aydınlatma, ve diğer ihtiyaçlar) tüm eleman ve aksesuarlara sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir. Projede tarif edilen malzemelerin proje sahibinin onayı olmadan, projede gerekli revizyonlar yapılmadan değiştirilmemesine dikkat edilmelidir.

ÇATI YAPIMI – UYGULAYICI USTALAR VE UYGULAMA TEKNİKLERİ:

İşin başında çatı imalatını yapacak Firma veya Çatı Ustası ile işi tarif eden bir sözleşme yapılmalıdır. Çatılarda çalışacak kişilerin Çatı Sistemleri, Çatı Yapımı ve Teknikleri, Yüksekte Çalışma ve İş Güvenliği konularında eğitimleri ve Sertifikaları olmalı, sosyal sigortalar ile ilgili güncel mevzuata uyulmalıdır. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalıdır. Bu bağlamda çatı konstrüksiyonu ve sistem kaplamalarının yapımı safhasında; malzemelerin ölçü, özellik ve standartlara uygunluğu devamlı denetlenmeli, rüzgar, deprem bağlantılarının, çatı kaplama montajlarının ürün uygulama kılavuzlarına göre yapılıp yapılmadığına dikkat edilmelidir. Şiddetli rüzgarlı havalarda olduğu gibi depremlerde de sıklıkla rastlanan çatı uçma olaylarının önüne geçilebilmesi için özellikle çatı konstrüksiyonunun bina strüktürüne bağlanmasına özen gösterilmelidir.

TEKNİK AÇIDAN; GENELDE YAPILAN HATALARIN DEPREM İLE İLİŞKİLERİ.

1. Çatıların genellikle ana taşıyıcı olarak seçilen betonarme malzemeye bağlantılarının , her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde çözülerek tasarlanması ve uygulanması gereklidir. Bu bağlantıların sadece çivilerle ve doğru olarak yapılmadığı durumlar, vida ve ankraj sistemlerinin kullanılmaması bu noktalarda zayıflığı ve deprem açısından riskleri oluşturur. Aslında Çatıların deprem olmasa bile binada durumları nedeniyle sürekli basınç ve çekmeye çalışması sebebiyle sadece çivilerle yapılan bağlantıların uzun vadede performansının düşmesi söz konusudur. Depremde ise mevcut bina strüktürü ile yatay kuvvetler altında kalan bina çatısının bağlantı şekli çok önemli olup, depremden oluşan yatay kuvvetlerin etkisinin doğru bağlantı malzeme ve biçimleriyle çözülmesi gerekir. 2. Çatının, özellikle ahşap veya çelik olarak seçilen taşıyıcı strüktürün de, eksik bağlantılarla depreme ve hatta normal basınç ve çekme tesirlerini karşılamaya uygun elemanların tasarlanarak çatı taşıyıcı sistemine konmaması önemli bir hatadır.. Taşıyıcıların sadece dikey kuvvetlere göre tahkik edilmesi ve işin ehli olmayan kişilerle önceden düşünülmeden sadece olası düşey yüklere bakılarak yapılması söz konusudur. Deprem yatay yüklerine yönelik yatay kuvvetleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon veya makas düzlemlerinde yapılmaması, veya eksik olarak yapılması deprem karşısında hasara ve yıkılmalara sebep olmaktadır. 3. Proje gereği Çatıların sonlarında özellikle cephe bitişlerinde kalkan duvar yapılması halinde: Kalkan duvarların betonarme kirişlerle tam olarak ana bina taşıyıcı strüktüre hesaplara uygun bir şekilde bağlantısının yapılması gerekir. Bu bağlantıların çatıda var olabilecek kar yükü gibi deprem sırasında daha kuvvetli yüklere dönüşebilen hususları da dikkate alarak bağlantılarının yapılması gerekir. Deprem sırasında kalkan duvarların devrilmeleri en azından sıva parçalarının düşmesi sık görülen bir durumdur. Bu durumda aşağıda zaten panik halinde olabilen kişilerin üstlerine yıkılarak can kaybına yol açabilmektedir. Kalkan duvar hasarları çatının yapımı sırasında normal rüzgar kuvvetleri karşısında bile parçalı veya bütün olarak yıkılma şeklinde görülmektedir. Mimarlar bu malzemeleri hafifleştirerek ve doğru montaj uygulayarak ,yıkılmayacak şekilde yaparak deprem hasarları ve can güvenliğine dikkat etmelidir. 4. Bacaların boyutlarının yatay kuvvetleri karşılamaya uygun olmayacak ince uzun şekilde dizayn edilmesi bir risktir, bu tür bacalar depremlerde çatı yüzeyi düzleminde kesilmeye müsaittirler. Bu durumda imalatta malzeme olarak betonarme seçilmesi doğru olabilir. Ayrıca soğuk bacalar için önerilen havalandırma baca sistemleri hem hafiftir hem de diğer detaylarla uyumludur. Depremde bacaların ve kalkan duvara bağlı bacaların hasarlarının fazla olmasının nedenleri hesapsız imalat formu, farklı salınım, yatay yükleri almaya uygun olmayan malzemeler olarak belirtilebilir. 5. Bina içlerine bakan aydınlık ve ışıklıklar: Betonarmeye doğru yöntemlerle bağlanmayan ve özellikle üzerinde yük olan çatının yatay hareketinden etkilenerek içe doğru yıkım meydana getirmektedir. 6. Çatıda kullanılan son kat kaplama malzemeleri, imalatçılar ve Çatıder tarafından yayınlanan Çatı Sistemleri usullerine ve yatay kuvvetlerde akma ve düşmeye uygun nizamda monte edilmelidir. 7. Çatı Strüktür elemanlarının duvarlarla bağlantılarındaki detaylar doğru şekilde çözülmelidir. Çatı bina içinde depremi en çok hisseden kısımdır.Eksik bağlantılar muhakkak zarara sebep verecektir.

kaynak: çatıder

 

Ustalık Belgesi nedir ve nasıl alınır ?

USTALARIMIZ
USTALARIMIZ

 

Ustalık belgesi son çıkan torba yasası ile hizmet erbabı / ehli ustalar tarafından alınması zorunlu hale geldi.

USTALIK BELGESİ ALMA ŞARTLARI

1) İlgili kanunun 16.Maddesine göre kalfalık belgesi alanlar;

a) Kalfalık belgesini aldığı tarihten itibaren mesleklerinde en az 3 yıl çalışmış ve bakanlıkça açılan Ustalık Eğitim Kurslarını başarılı olarak bitirenler ustalık sınavlarına katılarak başarılı olmaları halinde Ustalık Belgesi alabilirler.( Kanun maddesi:28/b)

 b) Kalfalık belgesini aldığı tarihten itibaren mesleklerinde en az 5 yıl SSK lı olarak çalışanlar doğrudan ustalık sınavlarına katılıp başarılı olmaları durumunda Ustalık Belgesi alabilirler.(Kanun maddesi: 28/c)

2- a) 1985-1986 Eğitim-Öğretim yılı sonuna kadar meslek lisesinden mezun olanlar mezun oldukları meslek dalında doğrudan Ustalık Belgesi alabilirler. (Kanun maddesi: Geçici 1b/2)

  b) 1985-1986 Eğitim-Öğretim yılından sonra meslek lisesinden mezun olanlar doğrudan ustalık sınavlarına katılarak sınavlarda başarılı olmaları halinde Ustalık Belgesi alabilirler. (kanun maddesi:29)

3) Mesleğin kanun kapsamına alındığı tarihten önce vergiye kayıtlı ve bir mesleki teşekküle kayıtlı işyeri sahibi olan ve bu işyerinde fiilen usta olarak çalışan ve bakanlıkça ilan edilecek tarihlerde başvuruda bulunanlar doğrudan Ustalık Belgesi alabilirler. (kanun maddesi: geçici 1b/1)

4) İlgili kanunun Geçici 1a/1 maddesine göre kalfalık belgesi alıp 22 yaşını dolduranlar;

    a) İlköğretim okulu mezunu olanlar ; çıraklık eğitim süresi 2 yıl olan mesleklerde çalışanlar 7 yıl çıraklık eğitimi süresi 3 yıl olan mesleklerde çalışanlar 8 yıl çıraklık eğitimi süresi 4 yıl olan mesleklerde çalışanlar 9 yıl

  b) Lise ve daha üst seviyede genel eğitimden mezun olanlar; çıraklık eğitimi süresi 1 yıl olan mesleklerde çalışanlar 6 yıl çıraklık eğitimi süresi 1.5 yıl olan mesleklerde çalışanlar 6.5 yıl çıraklık eğitimi süresi 2 yıl olan mesleklerde çalışanlar 7 yıl süre ile çalıştıklarını Ek III formu ile belgelendirmeleri halinde ustalık sınavlarına katılabilir, başarılı olmaları halinde de Ustalık Belgesi alabilirler. Ancak 06.01.1998 tarihinden önce kapsama alınan meslek dalları için bu tarihten sonraki çalışmalar SSK?lı, bu tarihten sonra kapsama alınan meslek dalları için kapsama alınış tarihinden sonraki çalışmalar SSK lı olmalıdır. Ayrıca kapsama alındığı tarih ile 06.01.1998 tarihi arasında 18 yaşını tamamladığı tarihten sonraki hizmetleri dikkate alınır. (Kanun maddesi: Geçici 1a/3)

 5) 10.07.2001 tarihinden önce çıraklık eğitimi uygulama kapsamındaki mesleklerde ustalık belgesi olmadığı halde işyeri açmış olanlar, mesleki eğitim merkezlerinde açılacak olan telafi eğitim programlarına katılmaları ve bu eğitim sonundaki sınavlarda başarılı olmaları durumunda Ustalık Belgesi alabilirler.Ancak bu uygulama 10.07.2006 tarihine kadar devam edecektir.

 6) Yabancı ülkelerden alınmış kalfalık ustalık veya kurs belgeleri ile yurt içinde çıraklık okulları, Pratik sanat okulları, Mesleki ve Teknik Açıköğretim okulu, Halk Eğitim Merkezleri, Yetişkinler Teknik Eğitim Merkezleri vb. kurumlardan alınmış belgeler çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimine geçişte değerlendirilir.(kanun maddesi:35)

 

işverenler & ustalar dikkat cezalı duruma düşmeyin.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20.06.2012 tarihinde Kabul edilmiş olup 30.06.2012 tarihli 28339 nolu Resmi Gazetede de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte 4857 sayılı İş Kanunu’nun beşinci bölümünde yer alan İş sağlığı ve Güvenliği hükümleri de mülga olmuştur. 2005 yılından bugüne Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde kanunlarımızda meydana gelen iyileştirmeler sonucu bu kanunun da revize edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.

 

Her ne kadar çok tatmin edici ve net hükümler içermiyor da olsa yeniliklere değinmekte, işveren ve çalışanların yükümlülüklerini incelemekte fayda olduğu kanaatindeyim.

Kanunun birinci fıkrasında ilgili kanun hükümlerinin kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacağı belirtilmiştir.

Öncelikle bu kanundaki esaslı değişimleri inceleyelim :

-İşyeri olarak kapsam genişletildi ancak bunun uygulanması için beklenecek. Önceki Kanunda kamu ve 50 kişinin altında işçi çalışan iş-yerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve başkaca bir sağlık personeli çalıştırma gereği yokken yeni gelen 6331 Sayılı Kanun’la bu işyerlerine de zorunluluk getirilmiştir. Ancak bu hükmün uygulanması; kamu ve 50 kişinin altında işçi çalıştıran az tehlikeli işyerleri için 2 yıl, 50 kişiden az çalışanı olup da tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfına giren işyerleri için 1 yıl ertelenerek uygulamaya girecektir.

-İş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğ-ratan olay olarak tanımlanarak 5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan farklı bir tanımlamaya gidilmiştir. Uygulamada iş kazası olarak hangi tanımlamanın baz alınacağı ise şimdilik belirsiz olup,  bu durum ilerde nasıl sorunlara yol açacak hep birlikte göreceğiz.

-Devlet sonunda 10 kişiden az çalışanı olan yerlere destek vermeye karar verdi. Kamu kuruluşları hariç olmak üzere 10 kişiden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyeri kapsamına giren işyerlerine devlet desteği geliyor.  Bu desteğin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlanacağı söylenmekte ise de, ne şekilde verileceği hangi süreler içinde sağlanacağı henüz belli değil. Bu konuda da kanunda bazı eksikliklerin olması tartışma konusu. Bu maddenin yürürlüğe girmesi için de bir yıl beklenmesi gerekecek.

-Yeni kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl süre ile, 27 Kasım 2010 tarihli İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, sorumluluk ve Eğitimleri hakkında Yönetmelik hükümlerine göre C sınıfı iş güvenliği uzmanları tehlikeli sınıftaki işyerlerine B sınıfı iş güvenliği uzmanları da çok tehlikeli sınıftaki işyerlerine hizmet verebilecek. Bu durum, şuan yetersiz olan A ve B sınıfı uzman açığını kapatmak için getiriliyor ancak bunun çözüm olup olamayacağını kanunun uygulamasıyla birlikte görebileceğiz.

Yeni Kanunun işverenler için getirdiği yeni yükümlülüklere ise bir sonraki sayıda yer vererek irdelemeye çalışacağız.

Çözüm Ortağımız

Cevdet Akif USTA

İletişim Tel :  0 532 466 60 68

http://www.cqckalite.com